4 eski AKP’li bakanla ilgili kurulan komisyonun üyesi olan CHP’li Erdal Aksünger, “Türkiye ya Sarraf’ın uzantılarının yargılanması yolunu açacak ya da dünyada iyice yalnızlaşacak” dedi.
Türkiye’de 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonunun baş aktörlerinden olan ve daha sonraki süreçte Türkiye’de “hayırsever işadamı’ olarak Başbakan yardımcısının elinden” ödül alan Rıza Sarraf’ın, ABD’de tutuklanması, gözleri Türkiye’deki faaliyetlerine çevirdi.
4 eski AKP’li bakanla ilgili kurulan TBMM Soruşturma Komisyonu’nun üyesi olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, Sarraf’ın tutuklanmasının ardından, soruşturmanın bir ayağının mutlaka Türkiye’ye uzayacağı görüşünde.
Aksünger’in değerlendirmeleri şöyle:
Zencani kararıyla düğmeye basıldı: Babek Zencani idama mahkum edildiği zaman, uluslararası boyutu çıkar demiştim. Çünkü nükleer anlaşmadan sonra amborgaların kalkmasıyla birlikte, İran, dünya üzerindeki serbest kalan paralarını ekonomisine koyarken, kirli operasyonları takip etti.
Erdoğan da mutabık mı': Davutoğlu İran ziyaretinden sonra “her konuda mutabıkız” dedi. Hemen sonrasında Zencani’ye idam kararı çıktı. Davutoğlu mutabık, Erdoğan mutabık mı değil m? Burada bir çatallaşma görünüyor. Sonu başka yere gidiyor. Cumhurbaşkanının ABD ziyareti öncesinde Miami’de, daha doğrusu Meksika körfezinde, yani uluslararası sularda yakalanıyor. Bu FBI’ın uzun süredir işin üstünde olduğunu ve ciddiyetli bir şekilde son bir kaç aydır takip edildiğini, ciddi uluslararası operasyon olduğunu gösteriyor.
Nuruosmaniye operasyonu: Sarraf’ın ilişkilerinin bir ayağının Zencani olduğu belliydi. Gana’dan getirilen altınlarla Türkiye’nin altın ihracatı patlamıştı. Mahkemeler, bu delilleri gözönünde bulundurmadı. Dubai’den 5 bin ton kapasiteli gemilerle 100 bin ton buğday getirilmiş gibi konşimentolar düzenlendi. Bunlar Nuruosmaniye’de polis operasyonu ile ortaya dökülmüştü. Miami savcılığının iddianamesinde de Bank Mellat boyutuyla bu görünüyor.
Türkiye’ye nasıl yansıyacak': Kamuoyunun doğru algılayabilmesi medyanın bunu nasıl yansıtacağına da biraz bağlı. Zira kamuoyu bunu doğru algılayamazsa, Türkiye’deki kamuoyu desteğine güvenen kesimler, bu işi iç kamuoyunda daha da tırmandırabilir ve Türkiye uluslararası kamuoyunda daha da yalnızlığa itilebilir. Çünkü, ABD’nin Türkiye’deki uzantılarının iadesini ya da yargılanmasını istemesi ilişkileri daha da gerginleştirecektir. Ben bunun daha başlangı olduğunu düşünüyorum, devamı gelecektir. Türkiye’nin önündeki ikinci şık ABD’nin “huyuna suyuna gitmek” gibi bir taktik olabilir. 17/25 Aralık’ı “hükümete darbe” olarak görenler, bu işin uluslararası boyutu üzerine Türkiye’deki uzantılarının yargılanması yolunu açabilir. Bunu yabana atmamak gerekir. İsrail ile ilişkilerde bu tür taktikleri gördük.
Yargı da parlamento da sorgulamalı: Sarraf’ın ABD’de tutuklanması, Türkiye’de yargının, hukukun ne kadar siyasallaştığını göstermiştir. Türkiye’deki uzantıları ile ilgili ben şimdi bilgi ve belgeleri topluyorum ve yeni bir girişimde nasıl bulunabiliriz, araştırıyorum. Ayşe Sayın / Cumhuriyet