CHP İzmir Milletvekili Kani Beko yaptığı açıklamada şunları söyledi ve hükümeti sert bir dille eleştirdi:
"Bugünlerde kamuoyuna yansıyan bilgilerden anlıyoruz ki, hükümet, işçilerin emekçilerin mevcut kazanılmış kıdem tazminatı hakkını budamak için yeniden harekete geçmiş durumdadır.
Cumhurbaşkanı, geçen hafta yapılan kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ni (TES) gündeme getirmiştir.
Peki, nedir bu TES'
Hükümet tarafından iki farklı modelle hazırlanan yeni sisteme göre,
Çalışanların brüt ücretinin yüzde 3'ü her ay tamamlayıcı emeklilik hesabına aktarılacak.
Yüzde 5.33 ise eskiden olduğu gibi işveren sorumluluğunda kalacak.
Yeni modelde çalışanlar 60 yaşına kadar kıdem tazminatı alamayacak.
Yalnızca ilk konut alımı, evlilik ve ağır hastalık gibi gerekçelerle birikimin yüzde 10’u kullandırılabilecek.
60 yaşına gelindiğinde ise hesapta biriken paranın yüzde 25'i peşin olarak alınabilecek.
Geriye kalan tutar ise aylık maaş olarak emeklilere verilecek.
Diğer modelde ise taraflara seçme şansı sunulacak.
Çalışanlar ya şu andaki mevcut sistemin devamını tercih edecek ya da yeni sisteme geçebilecek.
Tamamlayıcı sigorta sisteminde her çalışan için zorunlu olarak bir emeklilik sigortası hesabı açılacak.
Mevcut çalışanlar ve emekliliğine kısa süre kalanlar yeni sisteme dahil edilmeyecek.
Hükümet sosyal tarafların taleplerini dikkate almadan bir düzenleme hazırlığındadır.
Bunu kabul etmek mümkün değil.
Değerli Basın Mensupları, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kıdem Tazminatı 1936 yılından itibaren uygulanmaktadır.
84 yıldır işçiler kıdem tazminatı alıyorlar.
Kıdem tazminatı önce 15 gün daha sonra da 30 gün olarak belirlendi.
Kıdem tazminatı işçinin 13. Maaşıdır.
Sadece TÜRK-İŞ, DİSK ve HAK-İŞ’in sorunu değil sendikasız işçilerin de sorunudur, memleket meselesidir.
Bu konu aileleri ile birlikte 50 bin insanı ilgilendiriyor. İnsanların işini ekmeğini geleceğini ilgilendiriyor.
Bugün kıdem tazminatı hakkı olanlar;
3600 gün prim yatıran ve 15 yıl çalışan işçi kıdem tazminatı alabilir.
Kıdem tazminatı alabilmek için bir yıl çalışmak gerekir.
Kadın evlenirse bir yıl içinde tazminat alabilir.
Askere giden işçiler kıdem tazminatı alabilir.
Kıdem tazminatı fona devredilirse bu haklarını alamayacaklar.
AKP hükümetinin asıl hedefi kıdem tazminatını bireysel emeklilik fonuna devretmek.
Bireysel emeklilik fonunda toplanan paraları Kanal İstanbul Projesine aktarmak istiyorlar.
Yıllardır 19 müteahhitle yapılan ön antlaşmalar var.
İhale yapamıyorlar kasada para yok.
Tek umutları işçinin kıdem tazminatı.
Bireysel emeklilik fonunu Dünyada ilk uygulayan ülke Şili oldu.
1973 yılında iktidarda sosyalist Allende hükümeti vardı. Faşist Pinoşe darbe yaparak iktidara geçti.
İlk yaptığı icraat bireysel emeklilik fonunu meclisten geçirmek oldu.
40 yıl sonra çalışanlar emekli olduktan sonra bir miting yaptılar 500 bin kişi ile. Ellerinde üç pankart vardı;
Biz açlık sınırı altında yaşıyoruz
Biz asgari ücretin altında ücret alıyoruz
Biz açız
ANAP iktidarı döneminde Fakir fukara Fonları vardı, akıbeti belli değil.
KEY, Konut Edindirme Fonları vardı, işçilerden 50 TL kesildi ama bir işçi ev sahibi olamadı.
Tasarrufu Teşvik fonları kuruldu, paralar pul oldu, yıllar sonra işverenler fona para yatırmadılar, arkadaşlarımız tasarruf teşvik fonundan paralarını alamadılar.
İşsizlik Fonu 2020 Nisan sonu itibarıyla 133 milyar TL olması gerekirken hükümet tarafından gasp edilmiştir.
2019 yılında Fondan ödenen yaklaşık 29 milyar TL’nin sadece 10 milyar TL’si işçilere ödenmiş, kalan 19 milyar TL işverenlere ödenmiştir.
Sanki işverenler açlık sınırı altında yaşıyormuş gibi.
Üstelik sanki burası bir ticarethaneymiş gibi 3 milyar TL de vergi alınmıştır.
Bunun yanı sıra 2018 Ekim ayında Halkbank, Vakıfbank ve Eximbank’ın İşsizlik Fonu’na 10.8 milyar liralık tahvil sattığı ortaya çıkmıştır.
Yüzde 90’ı işverene yüzde 10’u işçiye verilmiştir.
Avrupa'da fonların yönetiminde işçi, işveren temsilcileri vardır. Fonların tamamını işsiz kalan işçilere veriyorlar, bizim fonu yönetenler ise işsizlik fonunun yüzde 90’ını patronlara veriyorlar.
Buradan AKP hükümetine sesleniyorum, işsizlik fonunun tamamı işçilere verilmelidir, işsizlik fonundan elinizi çekin.
Kıdem tazminatını alamayan işçiler varsa yapılacak tek şey 1475 sayılı yasada küçük bir değişikliktir.
“Bir gün bile çalışan işçinin kıdem tazminatı ödenir” maddesi eklenecektir. O kadar.
Ayrıca; iflas eden ya da konkordato ilan eden fabrikalarda,
Devlet vergisini alıyor,
Sigorta alacakları, şahıslar alıyor
En son işçilerin kıdem tazminatı ödeniyor.
Bu durumu değiştirirsek sorun çözülüyor.
Kıdem tazminatı alan işçilerin kızına veya oğluna düğün yapma veya ev alma hayalleri vardır.
Kıdem tazminatı Fona devredilirse bu hayalleri yok olur.
Kıdem Tazminatı işçilerin son kalesidir.
Kıdem tazminatı işçilerin kırmızı çizgisidir.
Kıdem tazminatı olmayan işçinin iş güvencesi olmaz.
İşçiler kıdem tazminatlarını leş kargalarına yedirmezler."