ABDULHAKİM KÜÇÜK/HABER SERVİSİ - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü, İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke uzun bir aradan sonra İzmir'e geldi.
Böke, partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenleyerek gündemi değerlendirdi.
Basın toplantısında İl Başkanı Alaattin Yüksel, İzmir Milletverkili Atilla Sertel, PM Üyesi Mustafa Moroğlu, ilçe başkanları, belediye başkanları ve il yöneticileri de hazır bulundu.
HEPİMİZİN BAŞI SAĞ OLSUN
İstanbul Atatürk Havalimanı'nda yaşanan terör saldırısı ile ilgili konuşan Böke, “Bayramlar sevdiklerimizle bir araya gelip kucaklaştığı ve bu kucaklaşmada büyük aile sevgisini bir mutluluğa dönüştürdüğü zamanlardır. Gönül isterdi ki hepimizin yine aileleriyle kucaklaşabildiği ve bu aile kucaklaşması içerisinde büyük Türkiye aile kucaklaşmasını da bütün evlerde hissedebildiğimiz bir bayram olsaydı. Ancak biz bu bayrama büyük acılarla giriyoruz. Maalesef… Daha iki gün önce 43’e ulaşmış olan can kaybımız var İstanbul’da Türkiye’nin dışarıya açılan kapısında meydana gelen patlamayla 43 can 297 vatandaşımız da yaralandı. Kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum ve hepimizin başı sağ olsun" dedi.
TEHDİT BÜYÜDÜ
Hükümet politikalarını eleştiren Böke; “Türkiye yıllardır bir terör belasıyla karsı karsıya ancak artık AKP hükümetinin yanlış politikaları sonucunda bu terör sorunu başka bir aşamaya geldi. Türkiye artık sistematik ve kitlesel ve terörle karşı karşıya bu tehdit eski tehditlerden çok daha farklı. Bu tehdit radikal ve aşırıcı bir terör tehdidir. Bu tehdit Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bütün büyükşehirlerde kitlesel ölümlerin bir günlük gerçeğe dönüşmesine yol açıyor. Çok ciddi durumlar karsı karşı karşıyayız" diye konuştu.
MUSALLAT EDEN ERDOĞAN'DIR
Konuşmasında iktidarı hedef almaya devam eden Böke şunları söyledi;
“Böyle ciddi durumlar olduğu zaman bir iktidara düşen en temel görev bu ciddi sorunla ciddiyetle yüzleşmektir. Bu yüzleşmeyi yapabilmek için de ortaya konan araştırma önerilerini, birlikte çözüm yapma önerilerini kabul etmek ve Türkiye’ye dair çözümler için elini taşın altına koymaktır. Oysaki bu iktidar bırakın sorunla yüzleşmeyi sorun yokmuş gibi kafasını kuma gömerek yeni cinayetlerin çıkmasına yeni kayıpların gerçeğe dönüşmesine imkân yaratıyor. Hükümetin bugün çıkıp hiç vakit kaybetmeden hangi tehditle nasıl mücadele edeceğini ve önerilerini bize sunması gerekir. Hükümetin yapması gereken kafasını kuma gömmek değil Türkiye’nin başına bu sorunu musallat ettiği gibi Türkiye’yi bu sorundan nasıl kurtaracağına da çözüm bulması gerekir. Tabi ki sorunu yaratanın çözümü bulması esasında çokça gerçekçi değildir. Çünkü unutmayalım bu sorunu başımıza musallat eden Erdoğan’dır. Erdoğan’ın radikal görüşleridir. Erdoğan’ın ideolojik mezhepçi dış politikasıdır. Ve onun ortaya çıkardığı siyasi rant ve kendi çıkarlarının kurduğu Türkiye düzenidir. Bize düşen görev de bu tehdidi doğru tarif etmek ve bu tehdidin can ve mal güvenliğimizi daha fazla tehlikeye atmadan ortadan kaldırmaktır. Bir şeye ihtiyaç var o da bu sorunu çözmeye çalışan bir siyasi irade eksikliği var. Saray darbesi ile iktidarı devirmiş bir Cumhurbaşkanı var seçilmemiş atanmış bir başbakan var ve yarın satılmayı bekleyen bir bakanlar kurulu var. Bu düzen içerisinde bu iktidarın bu sorunu çözmesini beklemek hiç gerçekçi değil.”
DIŞ POLİTİKADA GERİ VİTESLER
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sabah saatlerinde Başbakan Binali Yıldırım’a sorduğu soruları hatırlatan Böke; “ Türkiye’nin güvenliğini sağlayacak mısını? Getirmeyeceksiniz hiç vakit kaybetmeyin o koltukları boşalttın. Bu acıları yaşarken Cumhurbaşkanı yeni geri vites arayışlarını içerisine girdi bu geri viteslerden iki tanesini İsrail ve Rusya ilişiklilerinde gözlemledik. Normalleşen dış politika ilişkilerini yıllardır dile getiriyoruz. Yurtta sulh cihanda barış olan dış politikanın ne kadar elzem olduğunu gördük. Bunu patlayan bayramlarla da görüyoruz. Her gün evine ekmek getirmek için yola çıkan esnafın derdinden de anlıyoruz. Bu dış politika her birimizin gününe ve aylarına dokunmuş vaziyette. Dış politikanın normalleşmesine hiçbir itirazımız yok. Ancak bu normalleşmeler yapılırken bütün uyarıları göz ardı ederek sanki bunun sorumluları kendileri değilmişçesine geri vites atanlar o geri vitesi ellerinde kalmış bulabilirler. Türkiye Cumhuriyeti elinde geri vitesi kalmış bir dış politikayı hak etmemektedir. Bundan sonra atılacak dış politika adımlarında bir yarın olacak diye atılıyor olması hepimizin günlük yaşantısı adına çok elzemdir. Şu anda elimizde kalan geri vites politikası çöken mezhepçi politika ve çöken imparatorluk hayallerinin bir sonucudur. Çuvalladılar. Bütün Türkiye hep beraber ödüyor bizim itirazımız buna. Bu çark edişlerin en büyüğünü dün Cumhurbaşkanı’nın Mavi Marmara ile ilgili yapılan açıklamalarıyla gördük. Mavi Marmara’yı İsrail’e gönderen Erdoğan’ın kendisidir. Can kayıplarının sorumlusu Erdoğan’ın kendisidir. Bugün buradan çark etmeye çalışması şu mesajı veriyor yarın 78 milyon vatandaşımıza hepinizi kendi çıkarları doğrultusunda çark ederim. Bu geri viteslerle kaçılabilir ancak yarınlar için özgürlük hayalleri kuran vatandaşlarından asla kaçamazsınız. Bizler sizin gemilerden atacağınız insanlar değiliz” dedi.
CHP OLARAK MÜCADELE EDECEĞİZ
AKP hükümetinin her politikasına uyarıda bulunduklarını ileri süren Böke; “ Bütün bunlarla ile ilgili araştırma önergesi verdik AKP tarafından reddedildi AKP dedi ki bir bombayla 43 canımızı yitirdiğimiz bu olay araştırılmasın buna çare bulunmasın dedi. Yine AKP Türkiye’nin sorunlarının konuşmaktan kaçtığını bir kez daha ortaya koydu. Şu anda mecliste görüşülüyor olan yargı paketi ne kadar korktuklarını göstermektedirler. Bu yargıçay ve danışçay paketlerinin geçmemesi için elimizden geleni yapacağız ve geçtiği anda anayasa mahkemesine başvuracağız. Çünkü bu korku imparatorluğunu doğruyu çıkarmaya cesareti olanlar ve 78 milyonu kucaklayarak çağdaş Türkiye’yi kurmak heyecanı ve isteği içinde olanlar yapabilirler. CHP olarak bu mücadeleyi vermeye hazırız” dedi.