POLİTİKA
EGEPOSTASI- Narlıdere eski Belediye Başkanı ve CHP İzmir eski İl Başkanı Ali Engin, Ege Postası ekranlarında Birol Soylu’nun sorularını yanıtladı. Engin, son dönemlerde CHP'li belediyelere yönelik düzenlenen operasyonlar nezdinde gözaltı ve tutuklama kararlarını, İZBETON soruşturmasını, kurultay davasını ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun tutuklanmasının ardından sürecin nasıl olabileceğini ele aldı.
"OPERASYONLARI SİYASİ APARAT OLARAK KULLANIYORLAR"
Engin, CHP'li belediyelere yönelik peş peşe düzenlenen operasyonların 'siyasi operasyon' olduğunu savunarak şunları kadyetti:
"Bu tarihte de oldu, meşhur İSKİ skandalı. Hatta bizim dönemimizde de oldu, belli belediyelere kayyım atandı. HDP’li belediyelerde de oldu. Bu yeni yaptıkları bir şey değil. İktidar belli ki bunu bir strateji olarak belirlemiş. Mesela şu olsa hepimiz hükümeti belki takdir edeceğiz: Yolsuzluk olan her belediye AKPli, MHPli olsa diyeceğiz ki biz yolsuzluğa karşıyız. Bakın kim yapıyorsa… Ama belli ki bunu bir siyasi operasyon ve aparat olarak kullanıyorlar. Buna uyanık olmamız, itiraz etmemiz lazım. Bir taraftan da parti içinde buna duyarlı olmamız lazım. Çünkü iktidar siz değilsiniz. Güçlü, otoriter bir iktidar var ve her şeyinizi izliyor. İstihbarat onun elinde, yargıya da talimat verebiliyor. Onu haklı çıkaracak şeylerden kaçınmanız lazım sizin. Bazen yüzde yüz haklı olduğunuzda da kendinizi cezaevinde buluyorsunuz ama bunu savunmak daha kolay ama siz göz göre göre bunu yaptım, niye AKP ye MHP'liye bir şey yapmıyorsun demek daha da zorlaşıyor işin doğrusu."
"YOKSA İKİ YIL İÇİNDE PARTİMİZ ÇOK YARA ALACAK"
"Bugün Devlet Bahçeli’nin açıklamasını izledim, daha önce Genel Başkanımızın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızın açıkladığı ‘Duruşmalar canlı yayınlansın.’ fikrini o da savunuyor. Doğru bir şey. Millet canlı yayında ne olduğunu, sadece savcının yanlı iddialarını değil, orada savunmanın da savunma avukatlarının da belgelerle çürütmesi lazım. Benim başından beri olaylara şahsi bakışım şudur: Siyasi yönü var mıdır? Vardır. Ama sonuçta bir yargılama var, bu yargılamanın içi boş mudur dolu mudur? Tam bilmiyoruz. Varsa yüzde yüzü yalan ve yanlış bilgilerle dolu. Bunu canlı yaydında bugün Devlet Bahçeli’nin de önerdiği gibi, milletinin gözünün içine baka baka ‘Bunların hepsi yalandır.’ diyebilmemiz lazım. Demokrasimiz açısından da partimiz açısından da önemli bir fırsat. Yoksa, iki yıl içinde partimiz çok yara alacak."
İZMİR'E YÖNELİK OPERASYONLARDA 'İHBAR' İDDİASI
CHP'li Engin, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON ve kooperatiflere yönelik operasyonlarda 'ihbar' iddiasını değerlendirerek operasyonun kesin olarak yapılacağını savundu.
"Cemil Tugay’ı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni mahkum eden bir şey duyuyorum, bir kere kafaya koymuşlar. AKP İl Başkanı'nın bundan bir yıl önce Büyükşehir Meclisi'nde her hafta İl Başkanı'nı,CHP'yi ve Tunç Soyer'i suçlayan iddiaları var biliyorsunuz. Bunları savcılar duyun… Hatta tırnak içinde mağdurlar diyelim, örgütlendi. Bunu sırf Büyükşehir Belediyesi'nde iş teftişle olduğu ona inanmamak lazım. O ihbar etti diye oldu iddiası yanlış. Öyle veya böyle o operasyon yapılacaktı. Bu talimat sayılır. Büyükşehir Meclisinde defalarca görüşüldü bu konu."
"BEN BU KURULTAYIN SONUCUNU BEĞENMEDİM DEMEK OLACAK İŞ DEĞİL"
CHP'li Engin, CHP içinde kriz yaratan kurultay davasının doğru olmadığını, partiyi istikrarsızlığa sürüklediğini vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:
"Birinci konu şu: Hukuk açısından sakatlık var burada. Biliyorsunuz ilçe kongresi yapıyoruz biz burada, siyasi partiler yasası diyor ki, 'Sana bir gün müddet veriyorum, buna itiraz edebilirsin. Hatta bazı konularda sandıkta itiraz et' diyor. Siyasi parti yasasının şekli bu. Kurultayı yapıyorsunuz, aylar hatta yıllar geçiyor gidiyorsunuz bir mahkemeye diyorsunuz ki ‘Ben bu kurultayın sonucunu beğenmedim.’ Bu olacak iş değil. Anayasamızda da, siyasi partiler yasasında da doğru olsa bile ben şey kısmına girmiyorum. ‘Kim para aldı, verdi?’ Alanları da lanetlemek lazım. O ayrı bir konu. Gününde itiraz etseydiniz. O zaman engel olsaydınız. Bu siyasi partilerin eksiği olabilir ama hukuk hala en büyük güvencemiz. Ben bu yolla bir yönetim istikrarı aramak, partiyi istikraksızlığa sürüklemeyi doğru bulmuyorum.
İkinci doğru bulmadığım: Aylardır hatta 2 yıldır Kılıçdaroğlu'na yapılan haksız saldırı. Sadece Kılıçdaroğlu'na değil kimseye yapılmaması lazım. Ben il başkanıyken Deniz Baykal her İzmir'e geldiğinde havaalanında saygıyla karşılardım. 2 gün kaldığı sürece ziyaret ederdim ve havaalanından uğurlardım. Niye? Deniz Byakal’a geçmişte çok destek olduğumdan değil, bu bizim parti terbiyemiz ve disiplinimiz. Biz partiliysek genel ahlaka ve kurallara uymamız lazım. Maalesef Kılıçdaroğlu’nu şeytanlaştırma işi belli troller tarafından yapıldı ve doğru değil. Bunun Özgür Özel'in içine sindiğine inanmıyorum çünkü partiye zarar veren bir şey.
Bir kurultay daha yaptık, ikinci de oy birliğiyle seçtik Özgür Özel’I, aday da yoktu zaten. Orada seçilmiştir. Bir Genel Başkanı bir seçime gitme, boyunu ölçme, seçimle kendini kanıtlama hakkı verilmelidir.
Oy birliğiyle seçilmiş bir genel başkan nasıl ölçülür? Seçime girer, E acelemiz ne? Zaten 50 yıl iktidar olamamışız. Kemal Bey 13 seçim kazanamamış, Özgür Özel ilk yerel seçimde başarılı olmuş, bir görelim. Öbür türlü biz nasıl yürüyeceğiz? Her sabah kalktığımızda genel başkan değiştirelim o zaman, bu da yanlış.
13 yıl sadece CHP’de doğmuş CHPli olmuş bir insan hakaret olmaz. Partiye de bir faydası yok. Ağladığımız, oy birliğiyle alkışladığımız, adaylığını ilan ettiğimiz Kılıçdaroğlu'na bütün suçu yüklemek, bütün bu 13 seçimin kaybını ona yüklemek vicdani de değil, ahlaki de değil, siyasi de değil.
Baskıcı bir başkan da değildi. Üyelerine hak, hukuk veren.. Muharrem İnce kaç kere girdi? Dört yüz beş yüz oy aldı. Başka bir otoriter yönetimde bu kadar alamazsınız, aldırmazlar size.
O açıdan bu denge içinde eski genel başkanlarımıza kılıçdaroğlu dahil gerekli saygıyı gösterelim, birlik beraberliği sağlayalım. Akşam sabah hakaret ettirip birliği sağlayamazsınız."
ASLANOĞLU'NUN TUTUKLANMASI SONRASI KOLTUK KİME DEVREDİLİR?
Operasyonlar kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilen CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun yerine birinin geçebilme ihitmalini değerlendiren Engin, "Bütün eksikliklerimize rağmen yüz yıllık bir partiyiz. Geleneklerimiz var. Bunun en iyi örneği Canan Kaftancıoğlu. Mahkeme kararıyla 5 yıl siyasi yasak geldi ve kendisi için Maltepe Mitingi yapıldı. Parti şöyle bir karar aldı dedi ki; ‘Biz kongreye kadar İl Başkanı atamayacağız, İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu’dur.’ Doğru bir şey yaptı. O açıdan bu mücadelenin içinde İl Başkanımız bu şekliyle görevine devam etmesi lazım. Yönetim çok büyük sınavlar verdi, seçimler geçirdi, çok yoruldular. Bu arkadaşlarımızın rencide edilmemesi lazım. İhtiyaç varsa hepimiz partinin çaycılığını da yaparız. Ama bunları konuşmak bize yakışmaz. Ben ayrıca suçsuz olduklarına inanıyorum, Tunç Soyer ve diğer arkadaşların da. Bugün adliyeye gittim, o ailelerin birbirlerine sarılması, göz yaşları… Hepimizin içi parçalandı. Şenol Bey'in eşi, ailesi… Bunun üzerine hayal bir siyasi ikbal kuramayız." dedi.
Sayfa başına git
