Aile hekimliğinin gelişmiş ülkelerin birçoğunda ücretsiz ve donanımlı, geniş sağlık personeli kadrosuyla hizmet verdiğini belirten Güven, Portekiz'de 1500 kişiye bir aile hekimi düştüğünü, ülkemizde ise 4000 kişiye bir aile hekimi düştüğünü açıkladı. Güven, olması gerekenin ülkemiz koşulları göz önüne alındığında, 1000 kişiye bir aile hekimi verilmesi olduğunu belirtti.
'VERİLEN HİZMET AMACINA ULAŞMIYOR'
Aile hekimliğinin gündeme getiriliş nedenlerini “Enfeksiyon hastalıklarının kontrolü, hastalıkların yapısındaki değişiklikler ve ölüm nedenlerinin farklılaşması, uzmanlaşma eğiliminin artması, davranış bilimlerinin gelişmesiyle hastalıkların oluşumunda sosyal ve psikolojik faktörlerin de etkili olduğunun anlaşılması ve hastanede kalmanın yüksek maliyetlere neden olması” olarak sıralayan Güven, verilen hizmetin amacına ulaşmadığının görüldüğünü söyledi. Üstelik aile hekimlerine koruyucu hekimlik hizmetlerinin yapılması görevlerinin yanı sıra acil nöbeti, gebe yakalama, göçmenlere bakma gibi daha bir çok görevlerin yüklendiğini ve çalışamaz hale getirildiklerini belirten Güven, "hükümet sağlığı çökertti, şimdi de aile hekimlerini iyice çalışamaz hale getirerek, günah keçisi olarak ilan etmek istiyor" dedi.
KIRSAL KESİM İÇİN CİDDİ TEHDİT
Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2013’e göre bile 3621 kişiye bir aile hekimi düştüğünü ancak bugünkü uygulamada 4000 kişiye bir aile hekimi verildiğini hatırlatan Güven, özellikle kırsal kesimlerde nüfus yoğunluğunun düşük olması nedeniyle sağlık birimlerinin oluşturulmamasının yöre halkı için ciddi tehdit oluşturduğuna vurgu yaptı. Güven, “En fazla 1000 kişiye bir aile hekimi ve sağlık ekibi olarak da en az bir hemşire, bir ebe, bir tıbbi sekreter gerekiyorsa laborant desteği de devlet tarafından verilecek şekilde yeni bir düzenleme yapılması planlanmakta mıdı? Nüfusu az da olsa köy ve beldelerde acil destek eğitimi almış hemşire ya da ebe bulunan sağlık birimleri oluşturulması planlanmış mıdır'” diye sordu.