CHP'li Güven ve Rodoplu, hükümetin sağlık politikalarını yerden yere vurdu

CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven ile İl Başkan Yardımcısı BYKP ve AR GE Sorumlusu Dr.Ülkümen Rodoplu, düzenledikleri basın toplantısıyla AK Parti’nin sağlık alanındaki politikalarını eleştirdi. Güven, vatandaşların parayla değil, yurttaşlık hakkıyla sağlık hizmeti almasının CHP iktidarında mümkün olacağını ifade etti. Alo 113 Beyaz Kot hattına 7 bin 773 şikayet gerektiğine dikkat çeken Rodoplu,” Bu rakamlardan da anlaşılan o ki vatandaşlar o kadar mutsuz ki, şiddete başvuruyor. Satırla, tabancayla, döner bıçağıyla hastaneye gelerek sağlık çalışanlarına saldırıyor” dedi.

Haberler / Yerel Politika

22 Nisan 2013 Pazartesi 11:24

PAYLAŞ

SERCAN AVCI/HABER SERVİSİ - CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven ile İl Başkan Yardımcısı BYKP ve AR GE Sorumlusu Dr.Ülkümen Rodoplu, il başkanlığında düzenledikleri basın toplantısıyla, AK Parti’nin sağlık politikalarını eleştirdi. Güven ve Rodoplu, vatandaşların yaşadıkları ilaç sıkıntısı ile son dönemde sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddetin, ‘Sağlıkta Dönüşüm’ adı altında yapılan düzenlemelerin bir sonucu olduğunu belirtti.

GÜVEN: CEZAYI SAĞLIK ÇALIŞANLARI ÇEKİYOR
AK Parti iktidarının yol açtığı olumsuzluklar nedeniyle doktorların şiddet gördüğünü söyleyen Güven, ‘’Uygulanan sağlık programlarının cezasını sağlık çalışanları çekmektedir. Can güvencesinin olmadığı bir ortamda sağlık çalışanlarından hizmet alınamaz. Emekliliğe yansımayan, performansa bağlı ek ödeme sistemi ile nasıl bir gelecek hayal edilebili? Kadro açılmadığı için açıkta kalan binlerce hemşire ve sağlık teknisyenleri eve nasıl ekmek götürece? Taşeron işçi hakkını nasıl savunaca? İşte tüm bu soruların CHP iktidarında yanıt bulacak. Çünkü CHP emek ve halktan yanadır’’ dedi.

"ARAZİLER ÖZEL ŞİRKETLERE VERİLECEK”
Getirilen Kamu Özel İşbirliği kavramıyla arazilerin özel şirketlere verildiğini dile getiren Güven, ‘’Devlet özel şirketlere büyük araziler verecek. Bu büyük alanlara sadece hastane değil iş merkezi, konutlar ve AVM’lerin sağlık kampüsleri yapılacak. Araziyi bedava verdiği yetmezmiş gibi devlet bir de kira verecek. Şehir içindeki hastaneler boşaltılıp bu alanlara taşınacak. Hastane yerleri ise yine şirketlere verilecek. Böylece hastaların sağlık hizmeti alımı engellenecek. Bu hastaneler özel hastane statüsünde olacak gidişat bunu gösteriyor. Devlet sağlık alanındaki bütün yükü sırtından atmak istiyor” diye konuştu.

“CHP İKTİDARINDA PARAYLA DEĞİL YURTTAŞLIK HAKKIYLA “
Sağlık sistemindeki eksikleri gidermenin boyunlarının borcu olduğunu vurgulayan Güven, ‘’ Halkımız daha kaliteli ve nitelikli sağlık hizmetini hak ediyor. Muayene dahi edilmeden, birkaç dakikada değil, detaylı ve gerektiği kadar sürede muayene olmayı istiyor. Her türlü tanı ve tedavi sırasında malzemelerin en ucuzunu değil, en kaliteliyi hak ediyor. Biz de parası olanın iyi, parası olmayanın da kötü hizmet almasına son vereceğiz. CHP iktidarında herkes parasıyla değil, yurttaşlık hakkıyla hizmet alacaktır. Herkesin sağlık hizmetinden eşit yararlandığı günler yakındır’’ diye konuştu.

KANUN TEKLİFİ VERDİ
CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven, bir yıl önce görevi başında bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Aslan’ın ölüm yıldönümünün, ‘Sağlık Çalışanlarına Şiddeti Önleme Günü’ olarak anılması için meclise kanun teklifi verdiklerini söyledi.

RODOPLU: HASTALAR ARTIK DEĞERSİZ OLARAK GÖRÜLÜYOR
CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ülkümen Rodoplu, devletin sağlık sisteminin yüzde 70’inin özelleştiğini söyledi. Sağlık hizmetinin anayasal bir hak olmasına rağmen piyasa koşullarına göre yapıldığını vurgulayan Rodoplu, ‘’Sağlık artık kar edilen bir sektör haline geldi. Sektördekiler ellerini ovuşturarak bu sektörün canlanmasını ve vatandaşların hastalanmasını bekliyor. Sağlık çalışanları için performans ön plana çıktı. Hastalar artık değersiz olarak görülüyor. Doktorlar kısa sürede hastalara bakıyor ve hastalara ayrılan süre de kısalıyor. Bu da gereksiz yere tetik, film ve tahlil yapılmasına neden oluyor. Hasta başına harcanan para 100 dolardan 300-350 dolarlara çıkmış olabilir. Ama bu rakam çok gereksiz tahliller, raporlar ve tetkiklerle ortaya çıktı. Hastanın tedavi kalitesi artmadı “ ifadelerini kullandı.

“DİLEK İLAÇ BULAMIYOR ÇÜNKÜ…”
Geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’dan hastalığının tedavisi için ilaç istemesiyle gündeme gelen Lenf kanseri Dilek Özçelik’in de ilaç bulamamasının sağlık politikalarıyla alakalı olduğunu dile getiren Rodoplu, ‘’ Dilek’in kullandığı ilaçlardan Dekarbazin, 2010 yılında vardı. Bu ilaç devletin yüzde 11 iskontusuyla 58 TL’ydi. Bugün ise devlet yüzde 28 isteyerek ilacın 37.55 TL’ye satılmasını istiyor. İlaç şirketi de bu fiyata mal edemeyeceği için ilacı veremiyor. Yine Dilek’in kullandığı ilaçlardan Bleomisin de 2009 yılında vardı. O ilaç da yüzde 11 iskontoyla 72 TL’ye satılıyordu. Bugün devlet ilaç için 35 TL veriyor. Bu nedenle bu ilaç da bulunamıyor. İlaçtan kar edilirse yol ve köprüler yapılabilir ama kanserli hastalar ölür’’ dedi.

ŞİKAYETLERE DİKKAT ÇEKTİ
14 Mayıs 2012 ile 30 Mart 2013 tarihleri arasında Alo 113 Beyaz Kot hattına 7 bin 773 şikayet gerektiğine dikkat çeken Rodoplu, ‘’ Bunların 5 bin 345 tanesi sözlü, 2 bin 428’i ise fiziksel şiddettir. Bu rakamlardan da anlaşılan o ki vatandaşlar o kadar mutsuz ki, şiddete başvuruyor. Satırla, tabancayla, döner bıçağıyla hastaneye gelerek sağlık çalışanlarına saldırıyor. Bu yaşananların sorumlusu, piyasa ekonomisi haline dönüştürülen sağlık sistemidir.