









EGEPOSTASI- CHP Konak İlçe Başkanı Ozan Ali İlgazi, Ege Postası ekranlarında yayınlanan, Gizem Güzelgün'ün moderatörlüğünü yaptığı Dönemeç programında CHP'nin gündeminde yer alan konu başlıklarını değerlendirdi. İlgazi, Muharrem İnce'nin CHP'ye geri dönüşünü, gündeme bomba gibi düşen 'mutlak butlan' kararını ve daha bir çok konuyu ele aldı.
CHP'li İlgazi, Muharrem İnce'nin CHP'ye geri dönüşünü 'Baba Ocağı'na döndü' ifadesiyle değerlendirerek, şunları kaydetti:
"Ülke süreç itibariyle birlik ve beraberliği en çok yaşanması gereken süreçlerden bir tanesinden geçiyor. Bugün Muharrem İnce de bizim CHP olarak Gençlik Kollarından beri aktif siyasette yer almış, partinin her kademesinde görev almış büyüklerimizden bir tanesi. Sonuçta fikirsel ayrılıklar olabilir, siyasetten bakış açıları farklı olabilir, bazen yollar ayrılabilir ama en zor şartlarda ve zamanlarda yine o birlikteliği gösterip yine o baba ocağına dönmek çok değerli ve kıymetli. Bizim için de iyi olduğunu düşünüyorum.
Eskiyi tartışmak lazım. Bence değişimden sonra eski diye bir şey kalmadı. Burada bir daha söylüyorum: Önemli olan ülkenin geleceği için yapılması gereken mücadele. Ne gerekiyorsa, şartlar neyi gerektiriyorsa herkes elini taşın altına sokmalı. Bu sadece Muharrem Bey için de geçerli değil, bu bütün partiler için, partide en üst kademesinden Genel Başkanından üyesine kadar bütün herkes için geçerli. O yüzden herkes sorumluluğunu yerine getirip elini taşın altına koymalı. Muharrem Bey de bu sorumluluğu hissedip tekrar geldi, hoş geldi. Baba ocağına döndü."
İlgazi, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 'Sandığı koyun bakalım neler oluyor' söylemini değerlendirerek erken seçimin şart olduğunu belirtti.
İlgazi, "Ben bütün konuşmalarımda erken seçim diye üstünü çize çize dile getiriyorum. Çünkü ülke artık bunu kaldırmıyor. Bütün damarlar tıkanmış durumda. Artık bir operasyon gerekiyor. O aort damarların, tıkanan damarların değişmesi zamanı. O yüzden erken seçim şart. Biz ilçe başkanı olduğumuz için sürekli sokaktayız. Pazardayız, esnafla geziyoruz, derneklerle de sıkı fıkı ilişkimiz var. Şu anda herkes mutsuz, herkes huzursuz, herkes kaygılı. Geleceğine kaygılı, sevdikleri için kaygılı. Bunun ancak bir erken seçimle aşılabileceğini herkes söylüyor. Sokaktaki ses bunu kısık sesle değil, bangır bangır bağırarak söylüyor. En son yapılan anketlerde, Genel Başkanımız dün zaten açıkladı, şu an da kararsızlar dağıldığı anlamıyla yüzde 40’ı görüyoruz." dedi.
SÜREÇ ARTIK PARTİLER ÜSTÜ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun görüşmesiyle ilgili İlgazi, "Genel Başkanımız bunu her zaman söylüyor: Türkiye ittifakı. Süreç artık partiler üstü. Bugün insan hakları dediğimiz, o insani temel ihtiyaçların karşılanamadığı yoksunluk zamanı yaşanıyor, o yoksunluk insanları bıktırmış durumda. O yüzden sağda olabilir, solda olabilir, merkezde olabilir ama artık o birlikteliği de siyaset üstü oldğu için gösterme zamanı. Biz bunun örneklerini geçmişte de yaşadık biliyorsunuz, yapılabilir yapılmaz diye bir şey yok." ifadelerini kullandı.
"ÜMİT ÖZDAĞ İTTİFAKA KATILABİLİR"
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ gibi önemli isimlerin ittifaka katılma olasılığıyla ilgili İlgazi, "Olabilir Tabii, neden olmasın, sonuçta bu işin ilkeleri, presnipleri olabilir. tekrar söylüyorum: bu siyaset üstü bir şey. Evet biz sol sosyal demokrat bir partiyiz. Zafer Partisi’nin kendine göre bir bakış açısı var, İyi Parti’nin kendine göre bir bakış açısı var. Bir daha söylüyorum: Halkımızın, vatandaşımızın temel ihtiyaçları doğrultusunda o temel noktalarında buluşulup onun mücadelesinin verilme zamanı artık. Çünkü, süreç artık onları tırpanlama süreci. İnsanlara bakın, sokakta herkes patlamaya hazır bir bomba gibi. Stres var, gerginlik var… O yüzden o birlikteliği sağlamak adına ilerleyen aşamalarda konuşulması gerekliyorsa konuşulabilir. Bu DEM Parti içinde geçerli. Belki 4 partinin bir araya gelme ihtimali de olabilir niye olmasın. Çünkü insan hak ve özgürlükleri üzerinden, temel ihtiyaçlar üzerinden artık o birlikteliği sağlama vakti.
Biz bugün öyle bir süreçlerden geçiyoruz ki… Ekrem İmamoğlu’nun yaşamış olduğu zulüm, tutsaklık ortada. Yani ortada bir iddianame yok. Duyumlarla, dedikodularla ‘O onu demiş, bu bunu demiş, benim yanımda böyle konuşurlarken duydum’ gibi ne olduğu belli olmayan iddialar üzerinden tutsaklık süreci söz konusu. Daha önce bunu yaşayan Selahattin Demirtaş var biliyorsunuz. Osman Kavala var. Yani Türkiye’nin bugün hak ve hukuk üzerinde çok ciddi bir vesayet var. Bunu inkar ediyorlar. Hukuk devleti olduklarını söylğyorlar ama bugün yaşananların hukuk devletiyle alakası olmayan örnekler. Ortada hiçbir şey yok. Neden? Çünkü Ekrem İmamoğlu bir cumhurbaşkanlığı seçiminde açık ara farkla seçimi kazanıyor, bütün sebep bu.
"ŞU AN PARTİ YÜZDE 40'I GÖRÜYOR!"
30 Haziran Kurultay Davası sonrası 1 Temmuz'da yapılacak Saraçhane mitinginde neler olabileceğiyle ilgili İlgazi, "30 Haziran’da bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Mahkeme ne karar verir ne vermez bilmiyorum. Biz sonuçta partimizin seçilmiş kurullarıyla beraber görevimize devm ediyoruz. Genel Başkanımız sayın Özgür Özel ve MYK’sı, parti meclis üyeleri ve il başkanları, ilçe başkanları olarak genel Başkanımızın yanındayız. Biz bu konuda açık ve netiz. İki kere seçim yapılmış, iki kez kazanılmış bir kurultaydan sonra tekrar hiç olamayacak yöntemlerle bir değişikliğin olabileceğine ben şahsen inanmıyorum. Olsa da bir geçiş süreci olabilir. Ama biz yine de Genel Başkanımızın arkasında dimdik durmaya devam ederiz. Bugün partiyi bu duruma getiren… Evet burada herkesin bir emeği var, herkesin bir katkısı var ama Genel Başkanımızın ve ekibinin çok ciddi bir çalışması söz konusu. Bu kadar olumsuz şartlara rağmen… Allah rahmet eylesin Ferdi Başkanımızı kaybetme süreci var. Hiç akla hayale gelmeyecek şeyler de yaşanıyor sonuç itibariyle. Ama hem bir siyasi lidee, hem de bir insan, bir arkadaş. Vefanın en güzel örneklerinden birisini sergileyip her şeyiyle ailesine sahip çıkabiliyor. Sınavında kızlarıyla ilgilenebiliyor. Artık o cenaze töreninde yaşananlar… Gerçekten bir insanın insan olabilmesinin en güzel örneklerinden bir tanesiydi. Şimdi parti böyle bir sürecin içinden geçiyor, çok ciddi bir operasyon süreci.. Bu kadar savaş, bu kadar kavga. Partinin üstünde her türlü oyun oynanıyor. Ne olduğu belli olmayan mahkemeler üzerinden engellemeler çıkartılmaya çalışılıyor ve parti şuan yüzde 40’ı görüyor. Daha ne olabilir, ne isteyebilirz ki? Bunun da artık hakkı teslim edilmelidir diye düşünüp bu kısır kavgalara bir son verilmesi taraftarayım." ifadelerini kullandı.
FLAŞ 'MUTLAK BUTLAN' KARARI ÇIKARSA...
İlgazi, Kurultay davasında mutlak butlan kararı çıkarsa parti içinde neler olabileceğini şu ifadelerle aktardı:
"Yine söylüyorum: Biz Genel Başkanımızın arkasındayız. Biz aynı şekilde dik durmaya devam ederiz. Görevimizin de başındayız, çalışmalarımıza da devam ederiz. Zaten şu an olası bir erken seçim için hazırlıklarımızı yapmaya başladık bile. Sandık kurullarımızı oluşturduk, mahalle temsilciklerimiz zaten atanmıştı. Onları otruduk konuştuk arkadaşlarımızla ‘neler yapılır neler yapılamaz?’ diye. Yani Sandık örgütlenmelerini bitirdik, müşahit oluşturma aşamasındayız. Biz zaten şu an da örgütler olarak üstümüze düşen görevi laykıyla yerine getiriyoruz, ve bundan sonra da üstümüze düşen görevi yapmaya hazırız. Ama bir daha söylüyorum: Yaşananlar yaşanmaması gereken şeyler. Mutlak butlan çok tartışmalı bir konu.
Örgüt iradesini gösterir. Bizim seçimlerimiz bellidir, tüzüğümüz bellidir, programımız bellidir. Kurultayların süreci bellidir. Kurultay oldu evet, orada bşr görev değişikliği oldu. Sonra 2.ci bir olağanüstü kurultayımız oldu. Yine orada kruultay delegelerimiz özgür, hür iradeelrini kullnarak tam anlamıyla eksiksiz bir şekilde genel başanımıza destek verdi. Yani ne olur orlmaz, burada sonuç itibariyle yaşanan bir süreç var. Bugün baktığınızda yargı eliyle, başka kanallar üzerinden de partinin üzerine oynanan bir oyun var. Bunu el birliğiyle kol kola, omuz omuza gelip püskürtme zamanı, ayrışma zamanı değil. O birlikteliği yeniden kurma zamanı artık."
"YİNE MAHALLELERE ÇIKAR KURULTAYDA GEREKEN CEVABI VERİRİZ"
Kılıçdaroğlu eski koltuğuna geri dönerse ilçe başkanlarının tavrının ne olacağıyla ilgili İlgazi, "Biz yine görevimizin başında olacağız. İlçe başkanları olarak üstümüze düşen görev neyse biz onu yaparız. Bu konuyla ilgili bir değişiklik olup olmayacağı çok belli değil ama olmaz diye de düşünüyorum. Hukuken baktığınızda eğer tüzük ve hukuk bu kararı verirse tabiki bizim hukuka karşı durmak gibi bir durum söz konusu değil. Ama biz özgür hür irademizi kullanır, yine o mahallelerden çıkar kurultayda gereken cevabı veririz.
Kayyımın atanması atanmaması söz konusu değil. Bir daha söylüyorum: Sonuöta bu oturulur konuşulur Genel Merkez nezdinde. Genel Başkanımız Özgür Özel genel başkanlarımızın tamamını toplayarak bir masa oluşturur. Deriz ki ‘Sayın genel başkanlarım durum bundan ibaret yapılması gerekenler nedir ne değildir? Bir oturalım konuşalım yol haritası çizelim.’ A Takımı gelir bir araya hep beraber oturular bir yol çizerler. Biz de o yola göre rotamızı çizeriz."
AK PARTİ'Lİ BAŞDAŞ'A YANIT
AK Parti Konak İlçe Başkanı Sait Başdaş'ın 'Konak batağa saplandı,desteğe hazırız' söylemine karşı İlgazi, "Ben geçmiş dönemde belediye meclis üyeliği yapmış bir arkadaşınızım. Geçen dönemde aynı şeyleri söylüyorlardı. Ama sağolsunlar sadece hep lafta, hiç icraatte bir şey görmüyoruz. Biz tabii ki Konak’ta her beraber yaşıyoruz AK Parti’si, CHP’si, İYİ Parti’si, MHP’si, DEM Parti’si… Sonuçta aynı coğrafyada beraber yaşayan insanlar olarak Konak’ı en iyi şekliyle neler yapılabilir, en iyi hizmetler nasıl sunulabilir bunun derdindeyiz. Belediye olarak 25 yıldır iktidarız, sağolsun vatandaşımız bu konuda hep bize güven verdi, tazeledi. Hiçbir konuda sıkıntı yaşamadık. Ta ki bu süreçte. Bu kadar operasyonun olduğu bir süreçte bile belediyeclik hizmetlerimize elimizden geldiğnce en iyi şekliyle yapmaya çalışıyoruz. Ama bu konuda bir katkı koymak istiyorlarsa sadece sözel değil, biraz da icraatte görmek lazım bazı şeyleri." şeklinde konuştu.