CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu; Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun ilk toplantısını geçici başkan sıfatıyla gerçekleştirirken, önemli mesajlar verdi. Nalbantoğlu; daha sonra yaptığı değerlendirmede şunları söyledi; “ Toplantımızda da belirttiğim gibi; diliyorum ki, insan hakları gibi dünyanın ve ülkemizin en temel sorunsalı, bu mecralara gelmeden çözülmüş olur. Elbette görevimiz insan hakkına saygıyı gözetmek, bu alandaki gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek olacak. Yasalarımızı, temel hak ve özgürlükleri ideal çizgisine taşımak olacak. Bireylerin uğradığı hak ihlallerini, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti normlarına yakışır biçimde takip etmek ve çözmek olacak. Türkiye, artık insanlık onurunu ayaklar altına alan yaklaşım, karar ve olaylara sahne olmamalıdır. Yaşam haklarını; düşünceden eğitime; tüketimden sağlığa; bilgiye erişimden toplumsal eşitliğe her alanda buna ihtiyacımız büyük. Üyesi olduğum komisyonda, partim ve şahsım adına mücadelem demokrasinin gerekleri için olacak.”
Atalay’ın seçilmesi vurucu bir mesajdır
Halen Silivri’de tutuklu bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın durumunun “esaret” olduğunu belirten CHP’li Nalbantoğlu; kendisinin hakkı olan meclisteki yerini alamasa da İnsan hakları savunucu olarak, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na oy birliği ile seçilmesinin vurucu bir mesaj içerdiğini söyledi. CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu;” Atalay’ın ortada bir yargı kararı yokken ve vekillik hakları ortadayken ısrarla tahliye edilmemesi her şeyden önce insan haklarına aykırıdır. Hukuka aykırıdır, demokrasiye aykırıdır. Can Atalay milletvekili seçilmiştir; bir milletvekilini yargılama kararını da ancak meclis alabilir. Atalay’ın içerde olması ayrı bir tartışma ve haksızlık, hukuksuzluk konusudur. Bu şartlarda salıverilmemesi daha da vahim bir tartışma konusudur. Yargılaması derhal durdurulmalı ve tahliye edilmelidir. Meclis, iradesini tek bir fire vermeden ortaya koyarak kendisini bu komisyona seçmiştir. Bu duruş, yargının yanlıştaki ısrarına göndermedir. Çok önemlidir. Bu mesaj, alınmak zorundadır. Kimse hukukun, ulusal egemenliğin üzerinde değildir. “ dedi.