CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un referandum öncesi 'Evet'e verilecek destek terörle mücadeleye verilmiş destektir" açıklamasına sert tepki göstererek, "Numan Kurtulmuş'u özür dilemeye filan değil, sayın Başbakanı böyle bir adamı hükümet sözcülüğünde, bakanlıkta ve hatta partisinde tutmamaya davet ediyorum. Numan Kurtulmuş göreve devam ederse, bu ağzından çıkan rezilliğini, utanmazlığını Başbakan da paylaşıyor demektir" diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, partisinin Manisa İl Başkanlığı binasında basın toplantısı düzenledi. ABD'nin yeni başkanı Donald Trump'ın aldığı kararları ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un referandumla ilgili "Evet'te verilecek destek terörle mücadeleye verilmiş destektir" açıklamasını eleştirdi. Trump'ın göreve başladıktan sonra Suriye, İran, Irak, Sudan, Yemen ve Libya vatandaşlarının ABD'ye girişini yasaklayan kararını eleştiren Özel, bu kararın kabul edilemez olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu;
"ABD'ye girişini yasaklayan karar insanlık tarihinin ortak geçmişinden, yaşanan acılardan hiç ders alınmadığını, insan haklarına aykırı, dışlayıcı bir kararla toptancı bir anlayış ile ötekileştirmeyle, kimlik ve terör sorunun çözülemeyeceğini hiç anlamadığını gösterir. Donald Trump'ın aldığı karar dışlayıcıdır, ötekileştiricidir. Donald Trump şunu bilmelidir, insanlık tarihi boyunca hiçbir kimlik sorunu ötekileştirmeyle, itmeyle, kakmayla, aşağılamayla ve dışlamayla çözülmemiştir. Elbette ki ülkelerin kendilerine karşı terör tehditlerini ortadan kaldırmak için bir takım tedbirler alması haktır. Ama bunu yaparken, temel insan haklarını ihlal etmek, insanlığın ortak kazanımlarını görmezden gelmek ve Ortaçağ'dan kalma yöntemlerini kullanmak kabul edilemez bir durumdur. Buna tepki gösteriyoruz."
Yasaklama kararında bir ayrıntıya dikkat çeken Özel, insanlık tarihini en büyük terör olayının 11 Eylül saldırısı olduğunu, bunu gerçekleştiren 19 saldırgandan 15'inin Suudi Arabistanlı veya Mısırlı olduğunu vurguladı. Özel, şöyle dedi:
"Bugün yasaklanan ülkeler arasında Suudi Arabistan ile Mısırlı dışarıda kalmıştır. 19 saldırganın 15'inin geldiği ülkenin ABD'ye gelmesi serbestken; Suriye, İran, Irak, Sudan, Libya ve Yemen vatandaşlarının yasaklamanın açıkça farklı ötekileştirme, farklı bir aşağılama ve ortaya konanın tamamen Trump'ın zihnindeki çarpıklardan kaynaklı İslamifobik bir karar. Etnikfobik bir karar olduğu ve bunun ne ABD, ne Ortadoğu ne de dünyaya barış getirmeyeceği de açıktır. Donald Trump'ın ABD'ye gitmek için yola çıkmış olan çocukları havaalanlarında, sınır kapılarında bırakmış olması sadece o çocukların kin, nefret ve öfkeden başka bir şeyle büyümemeleri, bu çocukların terörizmin kucağına itilmeleri sonucunu doğurur."
"TRUMP'TAN DERS ÇIKARMAMIZ GEREKİR"
Türkiye'deki yaşanan başkanlık sistemi tartışmalarına en güzel yanıtın ABD'nin yeni Başkanı Donald Trump olduğunu ifade eden Özel, şöyle devam etti:
"Buraya baktığımızda bizim alacağım ders; 'tek adam olsun, güçlü olsun, bütün yetki elinde toplansın, başkan olsun diyenlere karşı 'Al sana Başkanlık' demekten başka bir şey değildir. Başkanlık Donald Trump gibi kendini beğenen, başkasını dinlemeyen, hızlı karar verip eğrisini doğrusunu hesaplamayan bir başkanın elinde ABD gibi demokrasinin ne hale geleceğini gösteriyor. Ama ABD'de alınan bir diğer karar bugüne kadar hep vurguladığımız Türkiye'ye önerilen başkanlık sisteminde en büyük eksik olan yargının bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığının Türkiye'yi ne noktaya getirebileceğini de açıkça ortaya koyuyor. ABD'deki sistemde 'Ben bilirim' diyen çok bilen, tek başına karar veren ve söylediğini kaba saba yapan bir başkan bugünkü sonucu doğururken, ABD'deki güçlü kuvvetler ayrılığı, yargıçların gücü bu işe 'dur' demiştir. Ama Türkiye'ye getirilen başkanlık sisteminde bu denge ve fren mekanizması yoktur. Türkiye'de herkes başkana bağlı olacaktır. Başkanın alacağı kararları denetleyecek olan yargının, eli kolu bağlıdır. 15 Anayasa Mahkemesi üyesinin 12'sini başkan seçmektedir. Bu nedenle herkes bir kez daha düşünsün. Kuvvetler ayrılığının ve yargı bağımsızlığının önemini herkes bir kez daha görsün."
"BU BİR İTİRAFTIR"
CHP'li Özel, açıklamasının ikinci kısmında, Numan Kurtulmuş'un referandum ile ilgili sözlerine tepki gösterdi. CHP'li Özel, Kurtulmuş'un kısa süre önce 'Evet çıkarsa, bundan sonra terör örgütlerinin sesi çıkmaz' dediğini kaydederek şöyle dedi:
"Bu bir itiraftı. Bu önlenmeyen terörden hükümet medet mi umuyor diye bakıyorduk. Bu yaptıklarıyla bir rejimi tüketiyorlar, yeni bir rejimi inşa ediyorlar diye rahatsız olduk. Bunun en sert tepkisini Genel Başkanımız verdi. Numan Kurtulmuş iki adım geri attı. 'Sözlerim çarpıtıldı' dedi. Ama dün sabah bir televizyon programına çıkarak 'Sözlerim çarpıtılmıştır. Onu demek istemedim. 'Evet'e verilecek destek terörle mücadeleye verilmiş destektir' dedi. Bu ifadeler korkunç ifadeler. Bir tükenmişliğin ifadesi. Bir referandumda 'Evet'i kendi kendine çıkaramayanların terörle mücadele meselesini alet ederek, bunu çarpıtarak, buradan bir şeyler beklediklerinin göstergesi. Ey Numan Kurtulmuş, AKP iktidara geldiğinde, Türkiye'de sıfır terör vardı. Terörsüz bir Türkiye teslim aldın. O yıl sadece 5 şehit gelmişti. Bu son bir yılda gelen şehit sayısı 1000'e yaklaştı. Siz iktidarı tamamlayıp 7 Haziran'da tek başınıza iktidarı kaybettiğiniz gece, Cumhurbaşkanı'nın başdanışmanı Burhan Kuzu, şu tweete attı; 'Millet kaosu seçti.' Daha birisini burnu kanamadan."
TEHDİT VE ŞANTAJ AÇIKLAMASI
Başbakan Kurtulmuş'un sözlerinin tehdit ve şantaj niteliğinde olduğunu öne süren CHP'li Özel, bugünkü başkan adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Dağlıca saldırısından sonra canlı yayında "400 vekil alınsaydı, bunlar olmaz" dediğini kaydederek, "Bunları unutmadık. Şimdi 'Sözlerim çarpıtıldı' deyip, iki dakika sonra 'Evet' çıkarsa bu terörle mücadeleye destektir' demek bir itiraftır. Bu vatandaşa bir tehdit, askerde evladı olanlara, herkese bir şantajdır. Bu alçaklıktan başka bir şey değildir. Yaptığınız alçaklıktır. Türkiye'de 70 milyon ile birlikte CHP olarak terörle ne destek istiyorsanız arkanızdayız dedik. Şimdi bir rejim değişikliği getiriyorsun. Şehit kanıyla sulanmış bu topraklarda kurulmuş Cumhuriyet rejimini değiştireceğim diyorsun. Buna karşı da diyorsun ki 'Evet derseniz terörle mücadeleye destek olur.' Bu hadsizliktir, haksızlıktır. Yapılan iş alçakça bir tutumdur. Bunu söylediğiniz zaman başka bir ülkede insan içine çıkamazsınız. Ne münasebet ne hakla bu sözü söylersin" diye konuştu.
BAŞBAKANA ÇAĞRI
Kurtulmuş'un açıklamasının ardından Başbakan Binali Yıldırım'ın kendisini görevden alması gerektiğini savunan CHP'li Özel şunları söyledi:
"Biz bugün hayır derken, terörü araçsallaştıran sana da 'Hayır' diyoruz. Terörden medet uman bu zihniyete de 'Hayır' diyoruz. Milliyetçilere, Türkiye'nin tüm güzel insanlarına şunu söylüyoruz; Numan Kurtulmuş'u duyun. Terörle niçin mücadele etmediğini, terörden ne umduğunu 'Evet' çıkarsa ne vaat ettiğini de görün. Numan Kurtulmuş'u özür dilemeye filan değil, sayın Başbakanı böyle bir adamı hükümet sözcülüğünde, bakanlıkta ve hatta partisinde tutmamaya davet ediyorum. Numan Kurtulmuş bu göreve devam ederse bu ağzından çıkan rezilliğini, utanmazlığını Başbakan da paylaşıyor demektir" dedi.
"KURTULMUŞ'UN DEDESİNE 'MAYMUN' DİYEN YOK"
CHP'li Özel sözlerine, Numar Kurtulmuş'un evrim teorisinin Milli Eğitim müfredatlarından çıkarıldığına yönelik açıklamasını eleştirerek devam etti. Milli Eğitim'de yapılan hataların 20 yılı etkileyeceğini ifade eden CHP'li Özel, şunları ekledi
"Bugün bir cerrah hata yaparsa, daha hasta ameliyathaneden çıkmadan 20 dakika içinde belli olur. Bugün bir polis, asker ve hakim hata yaparsa birkaç ay, yıl içinde ortaya çıkar ve telafisi olabilir. Ama milli eğitimde yapılan hatalar bir kuşağı ve 20 yılı etkilemektedir. Bugün Numan Kurtulmuş denen hükümet sözcüsü kafasında, dağarcığında hangi eski köhne ve ideolojik bilgi varsa demektedir ki 'Evrim meselesi terk edilmiş bir meseledir. Evrim tartışmaları geride kalmıştır. Doğru olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu sebepten müfredattan çıkartıyoruz.' Maalesef bu 30 yıl önceki köhne evrim tartışmalarını hatırlayan, onun üzerinden konuşan Numan Kurtulmuş'a şunu söylemek lazım. Bugün bütün dünyadaki biyolojik evrimciler, var güçleriyle evrim üzerinde çalışmakta, hepimiz için çok doğru işleri yapmaktadır. Sayın Numan Kurtulmuş, biyolojik evrim esas olarak yaşamın nasıl başladığıyla ilgili tartışmayı yürütmemektedir. Yaşam başladıktan sonra bu dünyada neler oluyor, neler farklılaşıyor buna karşı nasıl tedbirler alınabilir bu konuşulmaktadır. Özgür Özel'in dedesine maymun diyen yok. Numan Kurtulmuş'a senin deden maymun diyen yok. Bu maymun korkusundan kurtulsun, önüne sağlıkla bakmayı bilsin. Numan Kurtulmuş gibi düşünseydi bütün başbakan yardımcıları, biz dünyayı birkaç sene içinde açlığa ve küçük bebeklerimizi hastanelerde enfeksiyonlarından ölüme terk ederdik."
Açıklamasının son kısmında Manisa'da referandum çalışmaları için 2 AK Partili belediyenin kamu imkanlarını kullanarak çalıştığını öne süren CHP'li Özel, "Manisa'da 'Evet' ile 'Hayır' arasında ciddi bir mücadele olacak" dedi. (DHA)