POLİTİKA
EGEPOSTASI - CHP İzmir Milletvekili ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) Üyesi Mahir Polat, iktidar partisinin cezaevi infaz yasası ile muhalifleri ve düşünce suçlularını içeri bırakıp adli suçluları dışarı salmak istemesini siyasi intikam olarak değerlendirdi.
“Kaçma şüphesi olmayan Barış Terkoğlu, Osman Pehlivan gibi mahkumların buna benzer mahkumların tutuksuz yargılanmaları. Ki nereye kaçabilecekler k? Öte yandan şiddete silaha teröre bulaşmamış insanların, siyasi mahkumların bir an evvel dışarı çıkarılması gerekiyordu. Hele hele gazetecilerin tutuklu yargılanması hiçbir şekilde kabul edilebilecek bir şey değil. Adam yaralayanlar, hırsızlık ve gasptan tutuklu olanlar salıverilirken gazetecilerin tutuklu kalması vicdani bir durum mu'” diye soran CHP Milletvekili Mahir Polat, Selahattin Demirtaş ve İdris Baluken ile Barış Terkoğlu gibi isimleri örnek verdi.
Mahir Polat, Selahattin Demirtaş ve İdris Baluken gibi HDP’nin Türkiyelileşmesi için çaba sarf eden siyasetçilerin cezaevinde terk edildiğini savunarak, “İdris Baluken gibi bir siyasetçi cezaevinde mesela. Selahattin Demirtaş gibi HDP’nin Türkiyelileşmesi noktasında ciddi inisiyatif alabilen siyasetçiler cezaevinde. Bunların kronik rahatsızlıkları da bilinen insanlar. Sanki bize muhalifsiniz diyor iktidar. Cezaevlerinde ölüme mahkumsunuz diyor. Böyle bir anlayışla çıkarılan yasa kabul edilebilir değil” değerlendirmesini yaptı.
‘BU ARKADAŞLARA TEŞEKKÜR ETMEK GEREKİYOR’
Tunç Soyer Gönüllüleri yazan gömlek giyerek yardım dağıtanlarla ilgili başlayan tartışmaya da açıklık getiren Mahir Polat, konuyu ilk gündeme getiren AK Partilileri yalan beyan ve fotoshop yapmakla suçladı. CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, “Büyükşehir Belediyesinin yardım kolilerini ücret talep etmeden dağıtan bu arkadaşlara teşekkür etmek gerekiyor. Büyükşehire gelip bize araç ve bez torba desteği verir misiniz deseler büyükşehirimiz onlara da destek verecektir. İnsanlara yardım götürme şeyini sığ bir siyaset aracına çevirmek, Mahmut Atilla Kaya gibi bir arkadaşımıza yakıştıramadığımız bir şey. Yalan bir beyan bir siyasetçiye yakışmıyor. Sığ bir şeydir. Bu anlamda kınıyorum” dedi.
AÇIKLAMANIN SATIR BAŞLARI:
Onlardan bir tanesidir. Ceza İnfaz Yasası gündeme geldiinde Covid salgınında insanların hayatta kalabilmeleri, cezaevlerinin ölüm evlerine dönüşmemesi için gündeme gelmişti. İnsani ve vicdani bir yasaydı. Ülkedeki cezaevi koşulları sağlık koşullarının yerine getirilmediği bir hal almıştı. Gereksiz yığılma vardı. Bu düzenleme yerindeydi. Ancak hükümetin önümüze getirdiği düzenlemeyle yandaşı çıkarma adi suçluları çıkarırken, düşünce suçlularını ve muhaliflerini cezaevinde tutmak siyasi hesaplaşmaydı. Menemen Hatundere Cezaevi’nde 3mahkum hayatını kaybetti virüs nedeniyle. 17 mahkumun da pozitif olduğu söylenmiş. Bu bilgiler inandırıcılıktan uzak. Cezaevlerindeki insanların daha sağlıklı koşullarda tutmalısınız. Devletin birinci görevi onları korumak. Korkuyoruz ki bundan sonra cezaevlerinden gelen vaka ve ölüm sayılarının artacağı yönünde.
SEBEP OLAN İKTİDARI KINIYORUM
Menemen’deki vaka da 91 yaşındaki hasta mahkum. Bizim hasta ve yaşlı mahkumlarla Cumhurbaşkanının affetmesi gereken mahkumlardan birisiydi. Bu hakkı Cumhurbaşkanımız karar alsaydı belki ölen üç hastayı kurtarabilirdik. Yoğun bakımdaki hastaların eşyalarının aileye teslim ediliş şekli bile yüz karası olacak şekilde önümüzde duruyor. Bunlara sebep olan başta iktidarı ve cezaevi memurlarını şiddetle kınıyorum ben.
PARTİZANCA BİR YASA
Devletin cezaevlerinde bu tarz bir şey yapabilme kapasitesi inanılmaz zayıf. Cezaevlerinin doluluk oranı çok yüksek ve bunu yapmaları mümkün değildi. Böyle bir yasaya ihtiyaç vardı. Fakat partizanca kendilerine muhalifleri içeride tutup diğer insanları salmaya yönelik uygulama kendilerine oy verenlerin vicdanlarını bile rahatsız etti.
TERKOĞLU, PEHLİVAN GİBİ MAHKUMLAR TUTUKSUZ YARGILANMALI…
Kaçma şüphesi olmayan Barış Terkoğlu, Osman Pehlivan gibi mahkumların buna benzer mahkumların tutuksuz yargılanmaları. Ki nereye kaçabilecekler k? Öte yandan şiddete silaha teröre bulaşmamış insanların, siyasi mahkumların bir an evvel dışarı çıkarılması gerekiyordu. Hele hele gazetecilerin tutuklu yargılanması hiçbir şekilde kabul edilebilecek bir şey değil. Adam yaralayanlar, hırsızlık ve gasptan tutuklu olanlar salıverilirken gazetecilerin tutuklu kalması vicdani bir durum m? Bu anlamda bunların sorgulanması gerektiğine inanıyorum. Toplumun vicdanında da iyi bir şekilde deşifre oldu. Vicdanlarda gerekli cezaya çarptırılmak üzere yerini aldı bu yasanın müsebbibleri.
BALUKEN VE DEMİRTAŞ GİBİ SİYASETÇİLER CEZAEVİNDE ÖLÜME TERK EDİLİYOR
İdris Baluken gibi bir siyasetçi cezaevinde mesela. Selahattin Demirtaş gibi HDP’nin Türkiyelileşmesi noktasında ciddi inisiyatif alabilen siyasetçiler cezaevinde. Bunların kronik rahatsızlıkları da bilinen insanlar. Sanki bize muhalifsiniz diyor iktidar. Cezaevlerinde ölüme mahkumsunuz diyor. Böyle bir anlayışla çıkarılan yasa kabul edilebilir değil. Günlerce bunun mücadelesini verdik. Bütün arkadaşlarım toplumun bilgilenmesinde ciddi mücadele verdi.
YALAN BEYAN BİR SİYASETÇİYE YAKIŞMIYOR
Devletin parasıyla AKP Genel Başkanı Erdoğan imzasıyla dağıtılan paketleri gördük biz şimdi. Olacak iş m? İzmit halkının armağanıdır yazıyor, Recep Tayyip Erdoğan’ın armağanıdır diye gidiyor İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızın gönderileri. yazıyor. Yalan bir beyan bir siyasetçiye yakışmıyor. Sığ bir şeydir. Bu anlamda kınıyorum. Uluslararası yardımlar gidiyor. Mesela gündeme getirdim geçenlerde. Gönderilen uluslararası yardım kolilerinde de Erdoğan’ın ismi yazılıyordu.
PARTİ DIŞINDA YAPIYOR OLMAK ULVİ BİR ŞEY
Bunlar bizim paramızla alınan şeyler. Kabul edilemez. Büyükşehirden araç tedariki istemek gayet insani bir durum. Böyle bir ulvi görevi parti dışında yapıyor olmak gayet ulvi bir şey. Seçim döneminde benimle çalışan arkadaşlarım da Mahir Polat Ekibi diye kıyafet yaptırmışlardı. Siyasetçisiniz topluma mal oluyorsunuz. Gönüllüleriniz de ekibiniz de olacaktır.
HÜKÜMET TÜM BELEDİYELERE TEŞVİKLER SUNMALI ÇÜNKÜ…
CHP’de siyaset yapan milletvekilinden belediye başkanlarımıza hepimizin gündeminde sadece bir tane virüs var. O da Covid. Haset yalan virüsüyle ilgilenmek istemiyoruz. Odaklandığımız nokta Covid 19 virüsünden insanlarımızın daha az etkilendiği bir ortam istiyoruz. Elbette ki Covid 19 yaşayan her kuruma bir takım yükler getirecek. Ümit ediyorum ki ekonomik yük olsun, sağlık bedeli ödemeyelim. Ekonomik bedel bir şekilde iyi yönetilirse yerine konulabilir. Bizim belediyelerimiz de iyi yönetilen, mali akışları iyi olan belediyeler. Elbette belediyelerimizde ekonomik sıkıntılar yaşanacaktır. Hükümete düşen partizanlık yapmadan bütün belediyelere eşit mesafede belli teşvikler sunmak. Bu teşvikler de kalkıp para verin değil de vergi SSK gibi alacaklarda kesintiler. Yerel yönetimler işlerini aksatmadan devam ettirebilsinler. Partizan yandaş olmadan bütün belediyelerden belli dönem için bütçesinden yapılan kesintilerin yapılmaması gerektiğine inanıyorum.
Sayfa başına git
