EGE POSTASI - CHP Genel Sekreteri, İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Radyo Ege Postası'nda 'Ege Postası İle Gündem' programına konuk oldu.
Sındır'ın gündeminde yeni anayasa değişikliği teklifi ve referandum süreci vardı.
Sındır, şunları söyledi;
SİSTEM DEĞİL REJİM DEĞİŞİKLİĞİ
"Bu teklif bir sistem değişikliği değil, kelimenin tam anlamıyla rejim değişikliğidir. Kimi yerde hükümetin valisi diyoruz. Hükümet ne isterse ne derse eş zamanlı gereğini yapan... Devletin valisi değil de hükümetin valisi. Yarın bu düzenlemeyle valiyi Cumhurbaşkanı atayacak. Cunhurbaşkanı aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı... Partili olma hakkı veriliyor ya... İzmir valisini Cumhurbaşkanı atadı. Birini de il başkanı yaptı. Bir yerde il başkanı bir yerde vali. O vali kimin emrinde çalışır. Kime boyun eğer. O vali o siyasi partinin il başkan yardımcısı gibi görev yapar. Parti devletine dönüşür ülke. Bu rejim değişikliği değil de nedir. Valiyi atıyor. Müdürlükler emniyet valiye bağlı. O vali de siyasi partinin il başkanına bağlanacak. Buna nasıl sistem değişikliği dersiniz. Açık ve net bilinmeli. Bu bir rejim değişikliğidir.
HALK KANDIRILMAYA ÇALIŞILIYOR
Milletten saklanan kaçırılan bir anayasa değişikliği. Sistem değişikliği denilerek halk kandırılmaya çalışılıyor. 18 madde var. 1 madde aslında 50-60 maddeyi etkiliyor. Anayasaya aykırı bir durum. Anayasanın bir maddesi üzerinde değişiklik yapılacaksa aslında 50-60 maddelik bir teklif olmalı. Kuvvetler ayrlıığı temel ilkedir. Anayasanın dördüncü maddesi ilk 3 maddeye atıfta bulunur. Anayasanın başlangıç bölümündeki maddelerinin değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Kuvvetler ayrılığını tamamen ortadan kaldıran hepsini bir kişiye temin eden bir teklif bu...
KURTULUŞ YOLU TBMM ÇATISI ALTI
Şu 2 soruyu sormak istiyorum. İki sorunun mantıklı yanıtını veriyorlarsa diyecek bir şey yok. Bu ülkede tek başına iktidardalar 14-15 yıldır. Tek parti istikrar getirir dedililer. Hangi kanunu düzenlemeyi çıkarmak istedilerde çıkartamadıla? Hepsini bu parlamento altında gerçekleştirdiler. Terörün geldiği nokta belli. 15 yıldır iktidardasınız. Rejimin değiştirilmesi ülkenin öncelikli sorunu mudu? Terörü niye bitiremiyorsunuz. Biz bitireceğiz diyoruz. Biz ana muhalefet partisi olarak terörü bitirmek adına her türlü desteği vereceğiz diyoruz. Biz bu sorunun çözümü için siyasi irademizi ortaya koyarız destek oluruz diyoruz. Terörden kurtulmanın yolu demokratik güçlü bir parlamenter sistemdir. Kurtuluş yolu TBMM çatısı altında milletin temsil edildiği iradeden geçer. Ekonominin geldiği durum ortada. Tarım bitti. Esnaf kepenk kapatıyor. Üretim durma noktasında. Öyle bir noktaya geldilerki düğüm oldu. Çıkış arıyorlar. Bu teklif kabul edilirse çözülür diyorlar. Yok böyle bir şey.
TAM BİR REZALET
Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimi aynı anda yapılacak. Mesele A partisi meclis çoğunluğunu aldı ama B partisnin Cumhurbaşkanı adayı seçildi. Tam bir rezalet. Kavga eden çatışan bir anlayış olacak. Biz diyoruz ki egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Meclis'te millet egemenliğinin temsil edildiği yegane kurumdur. Milletin egemenliği yüzde yüz TBMM'de temsil edilir. Bu milletin egemenliğinin tek adama devredilmesi büyük sakıncalar getirecektir.
MECLİS'TE MÜCADELE GÜCÜNÜ ARTTIRDIK
Direnme hakkımızı kullandık TBMM'de... Asla bir vekilin burnu bile kanasın istemedik. Şiddete yönelik hiçbir eylemimiz olmadı. Talihsiz olaylar yaşandı. Anayasa değişikliği teklifinin geçmesini istemeyen 'hayır'cıların kendi özgüvenlerini ve mücadele gücünü arttıran bir çalışma sergiledik mecliste. Tüm vekillerimizi kutluyorum. Yek vücut olduk. Dayanışma dostluk kardeşlik ...Kimse egosuyla değil memleket geleceği için mücadele verdi. Bu ülkenin geleceği adına kimse egosunu öne çıkartmadı. Herkes kenetlendi.
SADECE CHP'NİN DEĞİL ÜLKE MESELESİ
Sadece CHP'nin meselesi değil. CHP sanki milletvekilleri seçimine gidiyormuş gibi mücadele edilecek mesele değil. Her bir yurttaşın meselesi. Bizim öncelikle toplumun bütün katmanlarının, STK'ların, toplumun lokomotifi olan sivil dinamikleri harekete geçmesini sağlamamız lazım. Vatandaşı aydınlatmak bilinçlendirmek gerek. Vatandaşın sandıkta oyunu bilerek vermesini sağlamamız gerek. CHP bu ülkede getirilen anayasa değişikliği teklifine karşı en örgütlü siyasi yapıdır. Bizim üzerimize büyük sorumluluk düşüyor. Bizim yoğun çabamız var. Ama yine söylüyorum bu parti meselesi değil. Ülke meselesi.
KAPI KAPI DOLAŞACAĞIZ
Sendikalara gideceğiz, odalara gideceğiz, iş adamlarına gideceğiz onlar üzerinden toplumu harekete geçireceğiz. Siyasi parti meselesi haline getirmek son derece yanlış olur. Atatürk'ü seven Cumhuriyeti seven güçlü parlamentoyu savunan kim varsa herkesin ciddi sorumluluğu var. Sokağa çıkacağız kapı kapı dolaşacağız vatandaşa anlatacağız. Önümüzdeki felaketin ülkeye millete ne getireceğini söyleyeceğiz."