EGEPOSTASI- CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, TELE1 TV'de Nurettin Sönmez'in Seçime Doğru 2024 Programı’nda önemli açıklamalarda bulundu.
CHP’li Tugay’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
"Özgür Özel, geçen hafta buradaydı. Kendisiyle birçok mitinge katıldık. Çok net bir şey var, AKP iktidarının geldiği dönemle bugünkü dönem arasında ciddi bir değer kaybı var. Birileri çok zengin oldu ama halkın çok büyük bir çoğunluğu ciddi bir fakirlik yaşar hale geldi.
EMEKLİLERİ DÜZENLİ DESTEKLEYECEĞİZ
Düzenli sosyal yardımları arttırmak zorundayız. Emeklilere mutlaka aylık bir yardımda bulunmak zorundayız. Emeklileri, öğrencileri ve anne olan ev kadınlarını desteklemeyi düşünüyorum.
KAZANMAYACAK ADAYA OY VERMENİN BİR MANTIĞI YOK
Yerel seçimlerde biraz daha yerel ittifaklar üzerinden değerlendirme yapmak daha doğru olur. Kazanmayacağı neredeyse kesin olan bir partinin aslında kendisiyle aynı tarafta olan bir partiye kaybettirmesinin bir mantığı yok. Tabi demokrasi ortamındayız. Herkes kendi adayını özgürce belirlemekte serbest. Onun için Genel Başkanımız diyor ki, ‘Seçmen yapsın bu ittifakı’. Seçmen sandıkta karar versin. Ama kazanamayacak bir adaya oy verirken diğer taraftan istemediğiniz bir adayın seçilmesinin sağlanmasının da gerçekten bir mantığı yok.
3 GÜN BELEDİYEYİ YÖNETMEMİŞ ADAYLAR ZORLUK YAŞAR
Diğer adaylar belli iddialar ortaya koyuyorlar. Belediyenin kapısından içeri girip de, üç gün belediyeyi yönetmemiş, hatta orada bulunmamış insanların İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi büyük ölçekli bir kurumu yönetirken zorluk yaşayacakları çok aşikar. Ben Karşıyaka Belediyesi’ni yönetirken kendimi çok iyi yetiştirdim ve önemli bir deneyime sahip olduğumu düşünüyorum. En azından eksiklillerin, problemlerin nerede olduğunu ilçe belediye başkanı olarak bizzat yaşadım. O yüzden daha kolay yöneteceğimi düşünüyorum. Belediye deneyimi olmayan, daha küçük bir belediyede deneyimi olmadan, direkt büyükşehir belediyesini yönetmek gerçekten zor bir iş. Takdir insanlarımızdır. Bunu kendi açımdan önemli bir avantaj olarak görüyorum.
YAZIK EDİYORLAR TÜRKİYE'YE
Diyaloglarla derdimizi anlatmayı, şeffaf yönetimle insanlarımızı bilgilendirmemiz gerekiyor. Devletin yapması gereken görevler zorunlu olan görevler, keyfi değil. Falan parti kazanırsa yaparım, falanca parti kazanırsa yapmam diye bir seçenek olmamalı. Yapamazlar, buna hakları yok. Kaynak sağlama konusunda kendi taraftlarına daha fazla bonkör davranabiliyorlar. Ama şuan hükümetin de parası yok. Hükümetin de elinde çok kaynak yok. Hükümet şuanda borçlanarak, satarak, yap- işlet formülleriyle iş yaptırıyor. Bunların hepsi herkesin yapacağı işler. Yap- işlet- devret devletin, halkın ve hazinenin çok aleyhine. İnanılmaz büyük kara delikler... Yazık ediyorlar Türkiye’ye...
İZMİR'İ CHP YÖNETTİKÇE...
İzmir’i Cumhuriyet Halk Partili Belediyeler yönettikçe buradaki kaynakları hiçkimse böyle gerici vakıflara kullandıramaz.
EN DOĞRU ANKET SEÇİMİN KENDİSİ
Her seçimden önce anketlerle ilgili çok farklı sonuçlar açıklanır. Gerçek ve en doğru anket seçimin bizzat kendisidir. Sahada gördüğüm ya da kendi araştırma ve değerlendirmelerimizde gördüğüm tabloya göre, bu dönemde halkın sorumluluğu yine bize vereceğini görüyorum. Halkın iradesine karşı olmak istemem. Bazen benim ağzımdan bazı açıklamalar görüyorum, okuyorum. Birileri bir şeyleri böyle cımbızla çekip de insanları tahrik edecek şekilde kullanmayı da pek seviyor ama gerçek şudur; biz oy oranı şu olacak bu olacak diye hesap ederek değil, haddini aşmış söylemlerle de değil ama halkımıza hizmet etme isteği ve kararlılığıyla CHP’nin, sosyal demokrat bir belediyenin, cumhuriyetçi, laik, çağdaş bir belediye başkanının halka neler vaat ettiğini, neler vaat edeceğini bilerek ve bunları halkımıza anlatmaya çalışarak oylarını istiyoruz. Ben kuvvetli bir şeklide talibim bu göreve. Hazırım.
İNSANLARIN GÖZLERİNİ BOYAMAYA ÇALIŞIYORLAR!
Alternatif adaya baktığımız zaman, üç dönem burada genel başkan yardımcısı ve İzmir milletvekili olarak hemen hemen hiçbir hizmette bulunmamış bir insan. Vaatleri gerçekten böyle şey gibi yani ‘Hastane yapacağım’ ne bilim, ‘Çevre yolu yapacağım’ bunlar hükümetin yapacağı işler. Uygulanamayacak bir Körfez Geçiş Projesi… Binali Yıldırım zamanında yapılmış haliyle, hiçbir şey değiştirmeden… Yap işlet devlet formülüyle yapmak istediler ama kimse yapmadı. Çünkü çok pahalı. Geri dönüşü olmayacak bir proje. Bunlarla insanların bugün gözlerini boyamaya çalışıyorlar. Buna güven duyulmaması gerektiğini düşünüyorum. Oy oranından çok, kime güveneceğiz kime güvenmeyeceğiz konusunu insanlarımızın doğru değerlendirmesi lazım.
BİR TEHDİT VAR... İZMİRLİLERİ KANDIRABİLECEKLERİNİ DÜŞÜNMÜYORUM
Yasakçı bir zihniyetleri var. İzmirlilerin kendi özgürlüklerine, yaşam tarzındaki o çağdaşlıklarına verdikleri önemle ilgili bir tehdit var. Bu tehdidi de gizlemeye çalışıyorlar ama Türkiye’deki bugünkü uygulamalarına baktığınız zaman hem merkezi hükümet eliyle hem de yerel yönetimleriyle İzmirlileri kandırabileceklerini zannetmiyorum. Afişe logo koymamakla, barları gezmekle bunu değiştiremezler. Hala müftüler ilokul çocuklarını Kubilay’ın mezarlarına götürüyorlar. Hala TÜGVA’lar, diğer vakıflar beslenip büyütüyorlar. Bunları insanların görmemesi mümkün değil. Bu takiyeye de inanacaklarını düşünmüyorum."