HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-Radyo Egepostası Yönetim Kurulu Başkanı Gazeteci Mithat Umutoğulları’nın sorularını yanıtlayan CHP İzmir 1’inci Bölge 9’uncu Sıra Adayı Kazım Umdular, sahada her gün en az 2 bin 500 İzmirliyle yüz yüze görüştüğünü, hiçbir dönem böyle bir heyecan ve umudu gözlemlemediğini belirtti.
İZMİR’DE HER İKİ BÖLGEDEN 9-10 MİLLETVEKİLİ DE ÇIKARABİLİRİZ
Anketlerin yanılacağını ve CHP’nin İzmir’de de Türkiye’de destan yazacağını kaydeden CHP İzmir Milletvekili Adayı Kazım Umdular, anketlere yanıt vermeyen ya da kendini gizleyen ‘dip dalga ve sessiz çoğunluğun’ 24 Haziran’da sandıkta iradesini demokrasiden yana ortaya koyacağına inandığını dile getirdi.
ANKETLERDE DE KENDİNİ GİZLEYEN BİR DİP DALGA VE SESSİZ ÇOĞUNLUK VAR
Her iki bölgeden 8’er milletvekili çıkaracaklarını, bu oranın 9-10’lara da çıkabileceğini belirten Kazım Umdular, “Her iki bölgeden sekiz milletvekili çıkaracağız. Bu sayı 9-10’ları bulabilir. KP-MHP ittifakının alacağı oy çok önemli. Ciddi erime olduğunu gözlemliyoruz. Çok dinamik geçen bir süreç. Anketörlerin ciddi yanılacağını gördüğüm bir süreç. Bir anketör günde 50 anket yaptığında, 20 net cevap alırken, bugün 100 anketten 20 net cevap alıyor. Belirsizlik ve kendini gizleme var. Dipten gelen dalga dedikleri bu. Sessiz çoğunluğun bu kez sandıkları patlatacağını düşünüyorum. İYİ Parti ve HDP’nin de rahatlıkla meclise girebileceğini düşünüyorum. AKP ve MHP’nin ise ciddi düşük oy alacağını düşünüyorum. Meclis çoğunluğunun demokrasi bloğunda olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
2018’DE DESTANI BİZ YAZACAĞIZ
AK Parti ve MHP İzmir İl Başkanlarının iddialı 24 Haziran seçim sonucu tahminlerinin doğru çıkmayacağını savunan CHP İzmir Adayı Umdular, CHP’nin 2018’de İzmir ve Türkiye’de destan yazacağına inandığını kaydetti:
“Siyaset tabiî ki iddia işidir. Ama ben alanda, sahada, vatandaşlarda bu karşılığın olmadığını çok somut olarak görüyorum. Bizzat sahadayım. Günde en az iki bin beş yüz vatandaşımızla anketör gibi doğrudan temas halindeyim. Vatandaşlar bu kez CHP destan üzerine destan yazacağız. Yüzde 57 idi en son yerel seçimlerde. Bu yo oranını bu kez aşacağız. 9-10 milletvekili çıkarma noktasına geleceğimizi görüyor ve hissediyorum. Sandık sonuçları bunu en iyi şekilde ortaya koyacak. 2018’de destanı biz yazacağız. Vatandaşımızın tercihi bu yönde.”
3Y’NİN KARŞISINA 3B İLE ÇIKIYORUZ VE..
AK Parti Adayı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yolsuzluk, Yoksulluk ve yoksunlukla mücadele sözüyle (3Y) geldiği iktidarı artık kaybedeceğini, 16 yıllık AK Parti döneminde zenginlerin daha zengin, yoksulların daha yoksul hale dönüştüğünü savunan CHP Adayı Kazım Umdular, partisinin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin de dediği gibi 3Y’nin karşısında barış, büyüme ve hakça bölüşme esasına dayalı 3B ile çıkıp başarılı olacaklarını kaydetti:
“5.7 liraya mazot almak zorunda kalıyor çiftçi. Asgari ücretle ve yoksulluk sınırının altında yaşamak zorunda kalıyor vatandaş. Biz üretim ve insan odaklı ekonomik kalkınma programı izleyeceğimizi söylüyoruz. 3Y’nin karşısına şunu çıkarıyoruz; barışı sağlayacağız, büyüyeceğiz ve hakça bölüşeceğiz. Yani 3B. Açıklamalarımız ve vaatlerimiz de sahada karşılık buldu. 16 yılda zengin daha zengin yoksul daha yoksul oldu. AKP iktidarından umudunu yitirmiş durumda vatandaş. CHP’ye olan inanç ve umut artmış durumda. Bunu sahada da net olarak görüyoruz.”
BEN BU COŞKUYU İLK KEZ YAŞIYORUM
Partilerinin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin sadece partililerinde değil tüm vatandaşlarda bir umut yarattığını ve İnce rüzgarının fırtınaya döndüğünü belirten CHP İzmir 1’inci Bölge 9’uncu Sıra Adayı Kazım Umdular, alanda gördüğü coşkuyu ilk kez gözlemlediğini ifade etti:
“Muharrem İnce rüzgarı fırtınaya dönmüş durumda. Umarım 24 Haziran sandıklarına yansıyacak. Bunu sahanın her köşesinde izliyoruz ve büyük sevinç duyuyoruz. İlçe örgütlerimiz büyük bir coşku içerisinde. Vatandaşımız da büyük umut içinde. Sahaya bir coşku geldi. İnsanlar kendiliğinden İzmir’in dağlarında çiçekler açıyoru söylüyor. Çoğu vatandaşımız biz zaten tamam diyoruz, bizimle uğraşmayın, gidin başkalarına, gönlünüz rahat olsun, şu mahalleye bu mahalleye gidin diyor. Ben bu coşkuyu ilk kez yaşıyorum. Bu coşkuyu, umudu ve heyecanı bu dönem çok net olarak görüyoruz. Bu adayımızla başlayan ve örgütümüzle çoğalan bir coşku. Ümit ediyorum bu değer 24 Haziran’da karşılığını bulacak.”
PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:
Kazım Umdular 1965 yılında İzmir’de doğdu. Kozağaç’ta büyüdüm. Göçmen kökenli bir ailenin evladıyım. Bütün yaşamımı parasız olarak okudum. Tepecik’te ilk okulu okudum. Motor meslek lisesinde okudum. Ardından DEÜ’den Makine Mühendisi olarak mezun oldum. Meslek odalarında yöneticilik yaptım. Makine Mühendisleri Odası’nda yöneticilik yaptım. İzmir’de doğmuş, doymuş ve yaşamaya devam eden biri Kazım Umdular.
MUHARREM İNCE RÜZGARI FIRTINAYA DÖNMÜŞ DURUMDA
Muharrem İnce rüzgarı fırtınaya dönmüş durumda. Umarım 24 Haziran sandıklarına yansıyacak. Bunu sahanın her köşesinde izliyoruz ve büyük sevinç duyuyoruz. İlçe örgütlerimiz büyük bir coşku içerisinde. Vatandaşımız da büyük umut içinde. 14 ilçe var birinci bölgede. Hepsine ulaşmaya çalışıyoruz. Karaburun’dan Torbalı, Selçuk’a kadar. Ağırlık olarak Buca, Konak ve Karabağlar’da. Sahaya bir coşku geldi. İnsanlar kendiliğinden İzmir’in dağlarında çiçekler açıyoru söylüyor. Çoğu vatandaşımız biz zaten tamam diyoruz, bizimle uğraşmayın, gidin başkalarına, gönlünüz rahat olsun, şu mahalleye bu mahalleye gidin diyor. Ben bu coşkuyu ilk kez yaşıyorum. Bu coşkuyu, umudu ve heyecanı bu dönem çok net olarak görüyoruz. Bu adayımızla başlayan ve örgütümüzle çoğalan bir coşku. Ümit ediyorum bu değer 24 Haziran’da karşılığını bulacak.
DIŞ BORÇ 450 MİLYAR DOLARA ULAŞTI, VATANDAŞA VERGİ OLARAK YANSIYOR
Dış borcumuz 450 milyar dolara ulaştı. AKP iktidarı yolsuzluk, yoksullukv e yasakları kaldıracağız diye iktidara geldi. 2002 ve 2007 arasında dış bor ve GSMH arasındaki fark belli bir seviyeye geldi. Sayın Kemal Dervişoğlu’nun programı doğrultusunda yürütüldüğü için yüzde 38’lere inmişti dış borç ve GSMH arasındaki fark. Şimdi ise üretimden uzaklaşan politikaları nedeniyle tekrar yüzde 52’lere çıktı. Çıkmaz burası. 2002 yılında Türkiye’nin ihracat 1.57 dolar idi. Bugün bu rakam 1.38. yani 16 yıllık dönemde ihraç ettiğimiz ürünlerde değerimizi arttıramamışız. Katma değeri yüksek ürünler üretememişiz. Bu da cari açığın artmasına neden oldu. İthalatımız ihracatımızdan fazla. O nedenle borç yükümüz sürekli artıyor. Bu yaşamın her alanına vergilerle yansıyor.
AKP’NİN 3Y’SİNİN KARŞISINA 3B OLARAK ÇIKIYORUZ
5.7 liraya mazot almak zorunda kalıyor çiftçi. Asgari ücretle ve yoksulluk sınırının altında yaşamak zorunda kalıyor vatandaş. Biz üretim ve insan odaklı ekonomik kalkınma programı izleyeceğimizi söylüyoruz. 3Y’nin karşısına şunu çıkarıyoruz; barışı sağlayacağız, büyüyeceğiz ve hakça bölüşeceğiz. Yani 3B. Açıklamalarımız ve vaatlerimiz de sahada karşılık buldu. 16 yılda zengin daha zengin yoksul daha yoksul oldu. AKP iktidarından umudunu yitirmiş durumda vatandaş. CHP’ye olan inanç ve umut artmış durumda. Bunu sahada da net olarak görüyoruz.
BİZ KİŞİ DEĞİL KADRO PARTİSİYİZ
İşadamları, işçiler, emekliler, köylüler, gençler, memurlar mutsuz. Çünkü ay sonunu zor getiriyorlar. Yeni bir söylem, umut ve eyleme ihtiyaç var. Biz yandaşın değil vatandaşın yanında olacağız. 81 milyonu kucaklamak gibi bir düşümüz olduğu için bu ekonomik politikalarının toplumun tüm kesimleri tarafından anlayışla karşılandığını düşünüyoruz.
İYİ Parti, Saadet ve CHP karşılaştırması yapmadan önce şunu söylemek istiyorum; şu anda OHAL ile yönetilen bir ülkedeyiz. Öncelikle bunun değiştirilmesi lazım. Biz bu partilerle ittifak halindeyiz. Hayır bloğunda da beraberdik. Seçim sonuçları evet lehine döndü. Hayır bloğunu biz bu dönem demokrasi bloğuna dönüştürmek istiyoruz. Bu bir demokrasi meselesi. Bu dönemde beraber yürüdüğümüz partilerle sorunumuz yok. Hayır bloğunda elde ettiğimiz başarıyı demokrasi bloğunda da taçlandırmalıyız. Saha çalışmalarımız şunu gösteriyor; CHP kurtuluşun ve kuruluşun partisi. 95 yıllık deneyimi. Biz kişi değil kadro partisiyiz. Seçim bildirgemizin açıklandığı tarihten itibaren biz sahada daha fazla teveccüh görüyoruz. Ama bizim dileğimiz muhalefetin topyekün teveccüh görmesi. Yandaşın değil vatandaşın iktidarını kurmalıyız. Millet ittifakındaki tüm partilere çarımızı demokrasi bloğunu yaratmak ve bunu 24 Hazirana yansıtmaktır.
2018’DE DESTANI BİZ YAZACAĞIZ
Siyaset tabiî ki iddia işidir. Ama ben alanda, sahada, vatandaşlarda bu karşılığın olmadığını çok somut olarak görüyorum. Bizzat sahadayım. Günde en az iki bin beş yüz vatandaşımızla anketör gibi doğrudan temas halindeyim. Vatandaşlar bu kez CHP destan üzerine destan yazacağız. Yüzde 57 idi en son yerel seçimlerde. Bu yo oranını bu kez aşacağız. 9-10 milletvekili çıkarma noktasına geleceğimizi görüyor ve hissediyorum. Sandık sonuçları bunu en iyi şekilde ortaya koyacak. 2018’de destanı biz yazacağız. Vatandaşımızın tercihi bu yönde.
2009’DA YAZDIĞIMIZ DESTANIN ÖTESİNE GEÇECEĞİZ
Bence CHP umut ve coşkuyla beraber en organize çalışmalarını yürütüyor. Başında genç dinamik heyecanlı bir il başkanımız var. Bir de 2000’li yıllardan bu yana İzmir siyasetine damgasını vuran, genel başkan koltuğu dışında tüm koltuklara oturmuş bir parti büyüğümüz var; Alaattin Yüksel. Odalardan, meslek odalarından, sivil toplumdan gelecek görüş ve önerileri siz dönüştürün. İlk kucak açan Alaattin Yüksel’dir. Bu dönem SKM başında. Onların yanında bizim gibi uzmanlığı ve birikimi olan emeği olan arkadaşlar dahil edildi ve SKM büyüdü. SKM’nin destek aldığı profesyonel alanlar da var. Bu dönemde mevcut kadrolarımızın dışında eski milletvekillerimiz, il başkanlarımız, il genel meclisi, büyükşehir belediye meclis üyelerimizin tamamı yani partinin tamamı teyakkuz halinde. Kurtuluş Savaşı duygusuyla hareket ediyoruz. Partinin 150 bin üyesi sahada, ter akıtıyor, emek veriyor. Her birinin akıttığı o ter sandığa oy olarak yansıyacak. 2009’da yazdığımız destanın ötesine geçeceğiz. Yüzde 60’lar bandını zorlayacağız.
MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR
Anadolu özdeyişleri vardır; meyve veren ağaç taşlanır. Yüksek yere yıldırım düşer gibi. Aziz Bey, büyükşehir belediye başkanımız. 2004 yılından bu yana dürüstlüğü, çalışkanlığı ve kapsayıcılığıyla marka olmuş biri. Özellikle kırsalda ve metropolde gördüğümüz şu; Aziz Bey’in yerelde kalkınma diye başlattığı ve Türkiye’ye örnek olan çalışmaları var. Raylı sistemi 176 kilometreye ulaştırdı. Arıtma tesisleri dünya literatürüne girecek kadar. Uluslar arası standartların üstündeki değerlere taşıyan bir büyükşehir belediye başkanı var. 397 yılla yargılandı kumpaslarla. Bürokratlarıyla beraber pür-ü pak çıktı bu davalardan. Büyükşehir belediyemizin kasası kredibilitesi en yüksek belediye. Atila Kaya, miadını dolduran kendi partisi. 450 milyar borç ortada. Kişi kendinden bilirmiş işi. Kendi iktidarları için söylemiş olmaları mümkün. Yereldeki bu başarıları biz Türkiye’ye yaymak istiyoruz. O yüzden de güneş İzmir’den doğacak diyoruz. Yandaşı ile değil vatandaşı ile bütünleşen bir anlayışı benimsiyoruz.
TERCİHİMİZ A, B,C OLABİLİR AMA İKİNCİ TURDA SİZİNLEYİZ DİYOR ÇOK SAYIDA VATANDAŞ
Anketleri gün be gün takip ediyorum. Makine mühendisi olarak yüksek matematik okumak durumunda kalmış biriyim. Adayımızın fizik, kimya, matematiği biliyor. Hiçbir sosyolojik analiz buna imkan vermez. Gönlümüz birinci turda İnce’nin kazanmasını gösterir. Ama ikinci tura sayın Cumhurbaşkanı Adayımızın kalacağını gösteriyor. Bütün veriler de bu yönde. Sayın İnce’nin yüzde 36 bandını rahatlıkla zorlayacağını görüyoruz. O matematik asla gerçekleşemeyecek. Tercihini bu dönem A, B, C partisinde kullanacak olan vatandaş ikinci turda sizinleyiz diyor. Vatandaşımıza kadar inmiş bir algı bu. Tercihimiz A, B, C ama ikinci turda sizinleyiz. Sokak gerçeği söyler, matematik değil. Günde 2 bine yakın vatandaşla doğrudan yüz yüze temas halindeyim. Bunu çok net olarak görüyorum.
HDP’NİN BARAJ SORUNU OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM
1 Kasım seçimlerinden bir ay önce gerçekleşen barış yürüyüşüne katılmış bir kişiyim. Sigara içmek için 20 metre uzaklaştığım için ölümden döndüm. Sadece barış için yollara düşmüş insanlarımızın karşılaştığı terörü net olarak gördüm. CHP olarak terör nereden gelirse gelsin biz ona karşıyız. Kimden gelirse gelsin karşıyız. Aynı şekilde darbeye de karşıyız. FETÖ ve terör meselesinde iktidar olabilmek ve kalabilmek için bazı ortaklıkların yapıldığını biliyoru. Haburlar, Oslo’lar oldu. FETÖ ile paylaşım söz konusuydu. Kalkıp da bizi CHP’yi, adaylarını, FETÖ ve terör örgütleriyle yan yana koymak abesle iştigaldir. Çirkin bir siyaset anlayışıdır. O yüzden seçim barajının kalkmasını istiyoruz. HDP’nin de ciddi bir oy potansiyeli var. Baraj sorunu olduğunu düşünmüyorum. Barajı rahatlıkla aşabildiği yönünde bir gözlemimiz var.
ANKETÖRLERİN CİDDİ BİR ŞEKİLDE YANILACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM
Birinci bölge için en az sekiz milletvekili çıkaracağız. AKP-MHP ittifakının alacağı oy çok önemli. Ciddi erime olduğunu gözlemliyoruz. Çok dinamik geçen bir süreç. Anketörlerin ciddi yanılacağını gördüğüm bir süreç. Bir anketör günde 50 anket yaptığında, 20 net cevap alırken, bugün 100 anketten 20 net cevap alıyor. Belirsizlik ve kendini gizleme var. Dipten gelen dalga dedikleri bu. Sessiz çoğunluğun bu kez sandıkları patlatacağını düşünüyorum. İYİ Parti ve HDP’nin de rahatlıkla meclise girebileceğini düşünüyorum. AKP ve MHP’nin ise ciddi düşük oy alacağını düşünüyorum. Meclis çoğunluğunun demokrasi bloğunda olacağını düşünüyorum.
24 HAZİRAN’IN DEMOKRASİ BAYRAMINA DÖNÜŞMESİNİ UMUYORUM
Çekirdeğe çiğdem, simite gevrek diyoruz. Artık tamam diye başlamıştık. Bu kez oy birliğiyle tamam’a dönüştüğünü görüyorum. Bu kez de Cumhurbaşkanına İnce diyeceğini görüyorum İzmirlilerin. Her bir oyun çok kıymetli olduğunu biliyorum. Vatandaşların özgür iradesiyle oy kullanmasını istiyorum. Yüzde 87 katılım oranı var. Yüzde 92’ye çıkaralım sandığa gitme oranını. Sandıklara giderek katılımı arttırmasını rica ediyorum İzmirlilerden. 24 Haziran’ın demokrasi bayramına dönüşmesini umuyorum.