Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Ali Yiğit, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada El Bab’ta verilen şehitler için isyan etti.
Yiğit 443 Sıra Sayılı Serbest Bölgelerle ilgili Tasarının 13. Maddesi üzerinde yaptığı konuşmada, “iki gündür El Bab'dan cenazeler geliyor, içimiz yanıyor. Ben ve babam, biz, hep Yemen türküleriyle büyüdük, içimiz yandı, üzüldük ama herhâlde benim çocuğum ve torunlarım da El Bab türküleriyle büyüyecek.” dedi.
AKP ve MHP sıralarından sık sık söz atılmasıyla kesilen konuşma MHP’li Grup Başkanvekili Erkan Akçay ile CHP Grup Başkanvekili’nin sataşmadan dolayı karşılıklı söz alması üzerine TBMM Başkanvekili’nin oturuma ara vermesiyle sona erdi. İnşallah bu referandum hayırlara vesile olur ve sizlerden kurtuluruz diyen Ali Yiğit’in konuşması CHP sıralarından büyük alkış aldı.
Ali Yiğit konuşmasında şunları söyledi;
“Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; 443 sıra sayılı Tasarı'nın 13'üncü maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, iki gündür El Bab'dan cenazeler geliyor, içimiz yanıyor. Ben ve babam, biz, hep Yemen türküleriyle büyüdük, içimiz yandı, üzüldük ama herhâlde benim çocuğum ve torunlarım da El Bab türküleriyle büyüyecek. Çok üzgünüm değerli arkadaşlar.
Sınırlarımızın ötesinde bir yerde çocuklarımız ölüyor ve biraz önce sayın vekil çıktı, burada şehadet şerbetinden bahsetti. Mutlaka kendi ülkesi içerisinde, bir savunmadayken, ülkemize saldıran biri varsa, onun için ölmek şereflerin en büyüğü ama gidip başka topraklarda başkası için ölmek hiç de normal bir şey değil değerli arkadaşlar, bunun övünülecek hiçbir tarafı yok, lütfen... Bakın, değerli arkadaşlar...Bakın arkadaşlar, 400 bin, 500 bin, eli silah tutan Suriyeli, bu topraklarda yiyor, içiyor, yatıyor ve onlar ölmüyor, bizim çocuklarımız ölüyor. Hangi çocuk ölüyo? Fakirin çocuğu ölüyor. İyice dikkat edin, sıvasız evlere geliyor cenazeler. "Yeni insanlar ölüme hazır." diyorlar. Elbette hazır. İnsanlar aç, susuz, yokluk, sefalet içerisinde. Sefalet çeken 10 milyon insan var. Bu insanlar acaba yaşar mıyım diye yaşamlarını devam ettirmek için ölüme gidiyorlar. Hiç kimse ölüme bile bile gitmez. Lütfen beyler, elinizi vicdanınıza koyun, lütfen. Bunun hiç edilecek tarafı yok. 100 bin tane çocuk doğmuş Türkiye'de, Suriyelilerin çocukları ve biz o toprakları koruyoruz onlara emanet etmek için. Yok öyle şey, yok böyle şey! Lütfen, herkes buradan aklını başına alsın. Biz Suriyeliler için ölmek durumunda değiliz. Bizim çocuklarımız yanıyor. Bakın Karabağlar'da, İzmir'de bizim çocuğumuzun cenazesi kalkacak. Benim içim yanıyor burada değerli arkadaşlar, lütfen sayın milletvekilleri. Yeter artık. İnşallah bu referandum hayırlara vesile olur ve sizlerden kurtuluruz."