Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi bugün iki güncel davaya tanıklık ediyor. Sabah saatlerinde İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in cenaze töreni çıkışında saldıran ve 5 aydır tutuklu bulunan Selçuk Tengioğlu’nun 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliye edilmesine karar verdi. Bir başka davada ise eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'in de aralarında bulunduğu 13'ü tutuklu 25 kişinin yargılanmasına İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor. Bu duruşmayı izlemek üzere Çağlayan'da bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, güncel davalardaki son durumu ANKA'ya değerlendirdi.
4 Mayıs'ta CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e saldıran Selçuk Tengioğlu'nun bir yıl hapse çarptırılıp tahliye edilmesine tepki gösteren Zeybek, "Son seçimlerde (en çok oyu alan) Türkiye'nin birinci partisinin liderine karşı yapılan bu menfur saldırıyı işleyenlerle ilgili hukuki süreç son derece hızlı gerçekleştiriliyor ve kişi bugün tahliye oluyor. Ama, İstanbul'da 4 milyon 700 binden fazla oy almış, 15,5 milyon oyla, milletin verdiği oylarla Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı olmuş olan Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarıyla ilgili maalesef iddianame aylardır hazırlanamıyor" dedi. Zeybek şunları söyledi:
"Arkadaşlarımızın salıverilmesini bekliyoruz"
"Şükrü Genç ve değişik belediyelerde, başkan yardımcısı, özel kalem müdürü olarak görev yapan 9 arkadaşımızın yargılandığı davanın bugün duruşması yapıldı. Tutuklu sanıkların son istekleri soruldu; hepsi tahliyelerini ve beraatlerini istediler. Gizli tanıklar dinlendi. Hiçbiri somut bir delil ortaya koyamadı. Savcılık makamı herhangi bir sorumluluk delilini ortaya koyamadı. Sadece duyumlar üzerine, ‘Duydum’, ‘O söyledi’, ‘ifadesine dayalı olarak bir yargılama. 204 gündür tutuklu bulunan arkadaşlarımızın bugün salıverilmesini bekliyoruz. Tahmin ediyorum mahkeme akşam üzerine doğru bir karar verecek.
"Genel Başkanımıza fiziki saldırıda bulunan tahliye ediliyor ama Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarıyla ilgili maalesef iddianame aylardır hazırlanamıyor"
Biz bu yargılamalarla Çağlayan Adliyesi'nde sürekli olarak bir araya gelirken, tutuklu bulunan çok sayıda belediye başkanımız, Cumhurbaşkanı adayımız, parti meclis üyemiz, eski milletvekillerimiz, genel başkan yardımcılarımız ve yüzlerce bürokratla ilgili aylardır tek bir iddianamenin hazırlanmaması ve mahkemeye sunulmamasını da dikkate sunmak gerekir. Niye bunu söylüyorum? Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'e, Atatürk Kültür Merkezi'nde Sırrı Süreyya Önder'in cenazesi dolayısıyla yapılan törende fiziki saldırıda bulunan, kendi çocuklarının katili ile ilgili iddianame kısa sürede hazırlanıyor, duruşması yapılıyor ve bugün tahliyesi bile gerçekleşiyor. Yani Türkiye'nin ana muhalefet partisinin liderine, son seçimlerde Türkiye'nin birinci partisinin liderine karşı yapılan bu menfur saldırıyı işleyenlerle ilgili hukuki süreç son derece hızlı gerçekleştiriliyor ve kişi bugün tahliye oluyor. Ama, İstanbul'da 4 milyon 700 binden fazla oy almış, 15,5 milyon oyla, milletin verdiği oylarla Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı olmuş olan Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarıyla ilgili maalesef iddianame aylardır hazırlanamıyor.
"Türkiye'de garabeti yaşıyoruz"
Sayın Esenyurt Belediye Başkanı 30 Ekim tarihinde tutuklanmıştı. Kendisi yargılandığı 'Kent Uzlaşısı' dolayısıyla olan davada beraat etti, tahliyesine karar verildi. Diğer davadan tutuklu, o davayla ilgili de iddianame tam 11 aydır mahkemeye sunulamıyor. Türkiye böyle bir adalet önünde, garabeti yaşıyoruz. Yargının siyasallaştığı, yargının hangi davaya öncelik verdiği, hangi davada tahliye vereceği, hangi davada iddianameyi bile hazırlamayarak insanları cezaevinde hükümlü olmadan, daha yargılama bile başlamadan, iddianame bile ortada olmadan tutuklu bulunduğu bir sürecin içinden geçiyoruz.
"Kayyum marifetiyle İstanbul'daki Cumhuriyet Halk Partisi örgüt iradesine konulan şehri de ortadan kaldırmış olacağız"
Bütün bunların ışığında, biz yine de Türk yargısına güvenerek adil karar vermelerini bekliyoruz. Bugün aynı zamanda Yüksek Seçim Kurulu tarafından seçimlerin yapılmasına karar verilen İstanbul Olağanüstü İl Kongresinin de mazbata töreni var. Oraya da yapılan itirazlar vardı; Yüksek Seçim Kurulu bunları reddetmişti. Özgür Çelik bir kez daha delegelerimizin vermiş olduğu oylarla, tek aday olarak girdiği seçimde yeteri kadar oy alarak İstanbul'un İl Başkanı olmuştu. Ve bugünden sonra da görevine başlayarak, kayyum marifetiyle İstanbul'daki Cumhuriyet Halk Partisi örgüt iradesine konulan şehri de ortadan kaldırmış olacağız."
POLİTİKA
Sayfa başına git
