Ziyaretle ilgili yazılı açıklama yapan CHP’li Milletvekilleri Av. Kılıç ve Av. Hakverdi, Bilgen’i moralli ve sağlıklı gördüklerini ifade ettiler.
Daha önce bu tür görüşmelerin açık görüş alanında gerçekleştirildiğini ifade eden CHP Milletvekilleri, Ayhan Bilgen ile arada camın bulunduğu kapalı bir görüş alanında, kayıt altına alınan bir telefon aracılığı ile görüştürüldüklerini ve cezaevi yönetimininde Pandemisürecini buna gerekçe gösterdiğinidile getirdiler.
CHP’li Milletvekilleri Av. Sevda Erdan Kılıç ve Av. Ali Haydar Hakverdi, “Açık görüş alanında mesafeli bir şekilde görüşmek daha sağlıklı olurdu. Milletvekillerini, birebir ve dış dinlemelere kapalı, sağlıklı bir ortamda görüştürmeimkanıvarken bunu yapmadılar. Biz bu koşullarda görüşmeyi kabul etmedik; fakat Ayhan Bilgen’in mevcut sağlık durumundan endişe ettiğimizi belirterek, şerhli tutanağımızı tutarak görüşmeyi gerçekleştirdik.” dediler.
CHP’nin hukukçu Milletvekilleri Av. Sevda Erdan Kılıç ve Av. Ali Haydar Hakverdi, “Ayhan Bilgen’in tek kişilik hücrede kaldığını, kendisine günlük sadece bir saat havalandırmaya çıkma hakkı verildiğini; ancak bu havalandırma esnasında hiç kimse ile iletişim kurdurulmadığını” kaydederek, “normalde cezaevinde kalan bir kişinin sabah havanın aydınlanmasından kararmasına kadar havalandırmaya çıkma ve bu süreyi de en az 3 kişi ile ortak kullanma hakkı olduğunu fakat Ayhan Bilgen’in, havalandırma hakkının bir saat ile sınırlandırılması nedeniyle bu hakkını kullanmadığını” kaydettiler.
Tek kişilik hücrede kalanların, hücrede bulundurabilecekleri kitap sayısı ile ilgili bir netlik olmadığını ifade eden Milletvekilleri Av. Kılıç ve Av. Hakverdi, “Bazı cezaevlerinde bu sayı 10, ancak bu hak Ayhan Bilgen’e verilmemektedir, hücresinde sadece 2-3 kitap bulundurmasına izin verilmektedir. Ayhan Bilgen’in Cezaevi Kütüphanesi’nden de iki haftada iki kitap alabilme hakkı vardır. Günde bir kitap okumasına ve iki günde kitapları bitirmesine rağmen, tekrar kitap alabilmek için iki hafta beklemek zorunda kalmaktadır.” dediler.
Av. Sevda Erdan Kılıç ve Av. Ali Haydar Hakverdi, Ayhan Bilgen’in 14 gün karantinada kaldığını ve test sonucunun da negatif çıktığını belirttiler.
Anayasa Mahkemesi tartışması
CHP Milletvekilleri Av. Kılıç ve Av. Hakverdi, Ayhan Bilgen’in, “kendisi ve Enis Berberoğlu’nun lehinde kararlar veren Anayasa Mahkemesi’nin içine sokulmaya çalışıldığı son günlerdeki tartışmalar” hakkında, “Kurumların ışıklar üzerinden birbiri ile tartışmasını gereksiz ve ciddiyetsiz buluyorum. Darbeye karşı demokrasiyi bugüne kadar nasıl savunduysak, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması konusunda da aynı kararlı duruşu göstermemiz gerekiyor.”dediğini aktardılar.
CHP Milletvekilleri, Ayhan Bilgen’in seçim tartışmaları hakkında da “2023’teki Milletvekili Genel Seçimlerinde kurulacak meclisin, Birinci Meclis’in görevi neyse o irade ile görev yapmasını beklediğini, Cumhuriyet ve demokraside birleşilmesi gerektiğini, ayrıca tabanda siyasi parti mensuplarının bir arada olduğunu ancak siyasi partilerde üste doğru çıkıldıkça siyasilerin birbirinden uzaklaştıklarını, oysaki bütün partilerin tabanlarının aynı olduğunu” söylediğini ifade ettiler.
“Gündem değiştirmek için yapılan bir operasyon”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Kobani olaylarına ilişkin gözaltıların ardından, “HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ı arayarak dayanışma ve geçmiş olsun mesajını ilettiğini ve operasyonun siyasi nitelikte olduğuna inandıklarını söylediğini” belirten Milletvekilleri Av. Kılıç ve Av. Hakverdi, “Muhalefete yönelik bu tür saldırı ve operasyonlar, iktidarın her alanda tıkanması ve sıkışması ile bağlantılıdır.HDP’yeyönelik bu son operasyon da başarısız damat Berat Albayrak yönetimindeki ülke ekonomisinin dibe vurmasını halkın gözünden kaçırmak ve gündem değiştirmek için yapılmıştır.”ifadesini kullandılar.
“Ayhan Bilgen’in, Kars’lıların oyları ile seçilmiş bir belediye başkanıve Kars Belediyesinin HDP yönetiminde kalan son il belediye başkanlığı olduğunu” dile getiren CHP’li hukukçu Milletvekilleri, “Ayhan Bilgen sırf bu yüzden 6 yıl önceki Kobani olaylarında MYK üyesi olduğu gerekçesiyle gözaltına alınıp tutuklandı. Bu süreçte Türkiye’nin gerçek gündemi konuşulmasın diye Bilgen’in eski görüntüleri yandaş televizyonlara servis edildi.” dediler.
Ayhan Bilgen’in özellikle “yaka paça” evinden gözaltına alınmasını ve bu görüntülerin basına servis edilmesini eleştirenMilletvekilleri Av. Sevda Erdan Kılıç ve Av. Ali Haydar Hakverdi, “Ayhan Bilgen Kars’ın seçilmiş ve görevi başında olan bir belediye başkanı. Savcılıktan telefon açılarak ifadeye çağrılsa, mutlaka gidip ifadesini verecekti. Ama AKP iktidarı, siyasi emelleri ve algı operasyonu için Ayhan Bilgen’i yaka paça evinden gözaltına alıp bu görüntüleri yandaş basın aracılığıyla servis etmiştir.” değerlendirmesini yaptılar.
“Anayasa Mahkemesi de ‘hak ihlali’ dedi”
Cezaevleri Alt Komisyonu’nun CHP’li Üyeleri Av. Kılıç ve Av. Hakverdi, şunları kaydettiler:
“Ülkemizde 6 yıl önce yaşanan Kobani olayları esnasında hayatını kaybeden herkes için üzüldük. Bu olayların sorumluları mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Fakat o dönem yaşanan olaylarda sorumluluğu olmadığı Anayasa Mahkemesi tarafından tescil edilen Bilgen’in görevinden alınmasını, tutuklamasını, yerine kayyum atanmasını ve bunun üzerinden ülke siyasetinin dizayn edilme çabalarını kabul edemeyiz. Üzerinden 6 yıl geçenKobaniolayları ile ilgili tutuklanmaya gerekçe olacak yeni bir delil varsa bunu bilmek tümkamuoyununhakkıdır. Ama görünen o ki bu yönde yeni bir delil ortaya konmamıştır.
Bugün iktidar gibi düşünmeyen gazeteci, akademisyen ve siyasetçiler siyasallaşan hukuk sopası ile tehdit ediliyor ve hapse atılıyor. Bu durum hiçbir demokratik sistemde kabul edilemez. Demokrasi farklı düşüncelerin güvence altına alınmasıdır. Demokrasinin bir başka özelliği de seçimle gelenlerin yine seçimle gitmesidir. AKP iktidarı da bu söylemi çoğu zaman kullanmakta ancak işine gelmediği zaman bu gerçeği yok saymaktadır. Seçimle gelen Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, daha önce aynı olaydan dolayıtutuklanmışve Anayasa Mahkemesi bu durumun bir ‘hak ihlali’ olduğuna karar vermiştir. Daha önce verilmiş Anayasa Mahkemesi kararına rağmen AKP iktidarı her fırsatta dile getirdiği milli iradeyi yok sayarak Bilgen’i görevden almış, yaka paça tutuklamış ve Kars’ın iradesini hiçe sayarak belediyeye kayyum atamıştır. Bu hukuksuzluğa karşı durmak ve halkın iradesine sahip çıkmak demokrasiye inanan her yurttaşın görevidir. Halk tarafından seçilen bir belediye başkanı, görevden alınıp yerine kayyum atanıyorsa, o ülkede demokrasi yok demektir."