TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden olan ve politikacıların seçim vaatlerinin arasında yer alan ancak bugüne kadar çözüme kavuşturulamayan emeklilikte yaşa takılanlarının (EYT) sorunları hala devam ediyor. CHP İzmir İl Başkanlığı bu kapsamda; ülke genelinde eş zamanlı düzenlenen emeklilikte yaşa takılanların haklarının verilmesi için geniş kapsamlı bir basın açıklaması düzenledi.
Açıklamaya, CHP İzmir Milletvekilleri Atila Sertel, Tacettin Bayır ve Özcan Purçu, Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, CHP İzmir ilçe başkanları, il yönetim kurulu üyeleri ile sendika ve STK’ların başkan ve temsilcileri katıldı.
“İKTİDAR 5 MİLYON VATANDAŞIMIZA SEN YOKSUN DİYOR”
EYT’lilerin mağduriyetlerinin giderilmesi adına CHP tarafından atılan her adımın Cumhur İttifakı tarafından engellendiğini ifade eden Başkan Yücel, “EYT’liler 22 yıldır anayasal emeklilik haklarının verilmesi için mücadele ediyorlar. Lütuf değil haklarını istiyorlar. 1999 yılında yapılan değişiklikler ve 2008 yılında yürürlüğe giren sosyal Güvenlik yasasıyla emeklik yaşı ve prim ödeme gün sayısı kademe kademe artırıldı. Bunun sonucunda büyük hak gaspları ortaya çıktı. İlk sigorta girişi 9 Eylül 199 öncesi olan emeklilik için gereken sigorta prim süresini dolduran çalışanların emeklilik günleri ötelendi. EYT’liler yaş engeliyle birlikte bir de AKP ve MHP engeline takılıyorlar. CHP olarak bu mağduriyete son verebilmek için attığımız her adımda karşımızda AKP ve MHP iktidarını görüyoruz. TBMM’de EYT’lilerin haklarına kavuşası için verdiğimiz tüm teklifler AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. İktidar EYT’lilere ‘sen daha gençsin çalışırsın’ diyor. Öte yandan işverenlerse ‘sen yaşlısın yaşından dolayı sana iş veremem’ diyor. Bu düzenle iktidar 5 milyon vatandaşımıza sen yoksun diyor” dedi.
“EYT’LİLERİ YÜK OLARAK GÖRÜYOR”
İktidar kanadından yapılan söylemlerle EYT’lilerin ülke ekonomisi üzerinde yük olarak gösterildiğine dikkat çeken Başkan Yücel, EYT’lilerin insani yaşam koşullarına kavuşmak için çalışma hayatında yaşadıkları ikilemlerin altını çizdi ve “Öte yandan emeklilik hakları ellerinden alındığı için hala çalışan vatandaşlarımız iş kazalarıyla can veriyor. 2 binden fazla EYT’li işçi iş cinayetlerinde canlarını yitirdiler Yani EYT’liler sadece açlıkla değil iş kazaları ve iş cinayetleriyle de sınanıyorlar. Bu ağır tabloya karşı Erdoğan EYT’lileri ‘Ülke ekonomisini çökertmeye dönük nasıl bir adım olduğunu herkes kabul edecek ve bunun karşısında durmaya başlayacaklar’ diyerek hedef göstermeyi tercih ediyor. Erdoğan emeklilik hakkını isteyen vatandaşlarımızı ülke ekonomisini çökertecek bir yük olarak gördüğünü söylüyor. 20 yılda faiz lobilerine her ay 2 milyar 271 milyon 284 bin dolar faiz ödeyen iktidar, söz konusu kazanılmış emeklilik hakkını isteyen vatandaşlar olunca ülke ekonomisinin çökeceğini söylüyor. İktidar bir gecede dolar milyarderi yaptığı yandaşlarına hazine garantili faiz vaat ederken vatandaşların emekliliğini bir hak olarak dahi görmüyor. Hazine garantili faiz vaat ederken vatandaşlarının emekliliğini hak olarak dahi görmüyor. 46 yaşında emekli olan AKP Genel Başkanı milyonlarca vatandaşımıza mezarda emekliliği reva görüyor. Erdoğan EYT’lileri hedef alırken ‘İskandinav ülkeleri bu modeli kullanıyor’ diyor ama o ülkelerin emeklilerine en iyi bakan ülkeler olduğunu söylemiyor” diye konuştu.
“EYT’liler VAAT DEĞiL ÇÖZÜM İSTİYOR”
İktidarın EYT’liler ‘müjde’ vaatleriyle oyaladığını ifade eden Başkan Yücel, EYT’lileirn artık vaat değil çözüm istediğini söyledi ve “7.9 milyon emekli açlık sınırının altında yaşıyor. 4 milyondan fazla emeklimiz ya iş arıyor ya da çalışıyor. 40 yıl hizmeti olan emeklimiz kuru ekmeğe muhtaç edilmiş durumda. EYT’liler kazanılmış haklarını talep ederken İktidar her defasında EYT mağdurlarının talepleriyle alay ediyor. İktidarın havuz medyası her gün EYT’lilere müjde veriyor, iktidar çalışma başlattık diyor ama en sonunda dönüp dolaşıp böyle bir çalışmamız yok diyorlar. EYT’liler artık iktidarın yalanlarını dinlemek istemiyor. EYT’liler ekonomiye zarar verecek kişiler olarak hedef gösterilmeyi değil, gasp edilen emeklilik hakkını istiyor. EYT’liler onlarca yıllık hizmetin ardından iş cinayetlerinde can vermek istemiyor. EYT’liler bu ülkenin eşit vatandaşları olarak kamusal sağlık hizmetinden yararlanmak istiyor. Kısacası EYT’liler yıllardır yaşadıkları hak kayıplarını ve mağduriyetleri giderecek yasanın çıkmasını istiyor! Talepleri iktidar tarafından yok sayılan EYT’liler bu büyük hak gaspına CHP iktidarında son verileceğini biliyor” ifadelerini kullandı.
"CHP İKTİDARINDA EYT SORUNA SON"
CHP iktidarın EYT sorunun çözüleceğine söz veren Başkan Yücel, şunları söyledi; “Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye’nin dört bir yanından, emeklilerimiz ve emeklilikte yaşa takılan vatandaşlarımız için yapacağımız düzenlemeleri burada bir kez daha dile getiriyoruz:
· EYT’lilerin geçmişe dönük emeklilik haklarını teslim edecek, yıllardır süren bu hak gaspına son vereceğiz.
· En düşük emekli aylığını asgari ücrete eşitleyeceğiz.
· Emekli aylıklarında iyileştirmeler yapacak, aylık bağlama oranlarını eski düzeye çekecek, güncelleme katsayısında milli gelir artışının tümünü dikkate alacağız.
· Emeklilerimizin yıllardır beklediği ‘’İntibak Yasası’’nı derhal çıkartacak ve emekli aylıkları arasındaki eşitsizliklere son vereceğiz.
Rantçıya, faizciye çalışan iktidar EYT sorununu çözmüyor, biz çözeceğiz! Sözümüz söz! Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, Anayasamızın temel bir ilkesi olan sosyal devleti tüm toplum için hayata geçireceğiz. Emeklilikte Yaşa Takılanlar ve tüm emeklilerimizin yıllarca hizmet ettikleri ülkelerinde hiçbir hakları gasp edilmeden, refah ve huzur içinde yaşayacağı bir ülkeyi hep birlikte kuracağız.”
“BU DEVRANIN BÖYLE GİTMEYECEĞİNİ BİLİYORUZ”
KESK dönem Sözcüsü Veysel Beyazadam ise, ülkenin keyfilikle yönetildiğini ve bu keyfiliğin EYT’lileri mağdur ettiğini ifade etti ve “Bizler kamu emekçileri olarak üzülerek görüyoruz ki devleti yönetenlerde bir keyfilik söz konusu. Bugün işyerlerinde çalışanlara zaten zor olan yaşamı daha da zor hale getiren birtakım yöneticilerin yaptıkları bizi üzüyor. Türkiye’nin gözbebeği İzmir’de en temel demokratik haklarını kullanmak üzere bir hasın açıklaması yaparken bile bazı alanların kısıtlanarak dile getirilmesinin de yine bu keyfilik. Kademe kademe artan bu keyfilik demokratik, sosyal ve laik bir hukuk devlerine yakışmıyor. Bunun en bariz örneği EYT’liler üzerinde görünüyor. Kendileri diplomasız atanmış bürokratların çifter maaşları dururken yaşam mücadelesi veren bu insanlar karşısında ekranlarda konuşmak abesle iştigaldir. Bu keyfilik daha fazla devam etmeyecek. Bizler, bir bütün olarak bu devranın böyle gitmeyeceğini biliyoruz. Bu konuda sorumluluk sahibi olanları göreve davet ediyorum” dedi.
“ANAYASANIN İLGİLİ MADDELERİNİ TERK EDEN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DIR”
Emekli-SEN MYK Üyesi Ercan Çınarlı ise; EYT sorunun tüm emeklileri ilgilendiren bir sorun olduğunun altını çizdi ve “4447 sayılı yasa 199’da geriye dönük işletilerek dünyanın hiçbir ülkesinde görülmemiş şekilde EYT’lilere biirnci barikatı kurdular. 2008 yılında AKP iktidarı, aylık bağlama oranlarını 5510/55 ile değiştirerek tüm emeklileri ülkemizde 15 milyona yaklaşan emeklileri büyük bir girdap içine soktular Sorunlar birbirine bağlı. EYT’lilerin sorunu hepimizin sorunu. Biz DİSK Emekli Sen olarak meydanlarda o hak gaspını eleştirdik, onlarla birlikte haykırdık. Onlar bizim kardeşlerimiz. Onlarla birlikte yürüyoruz. Geriye doğru işleyen yasayla 5 milyon aileyi mağdur ettiler. Öyle mağdur ettiler ki daha sonra AKP iktidarının çıkardığı yasalarla yaşamı yaşanmaz hale getirdiler. Mücadelemiz devam ediyor. Milletvekillerimiz bu sorunu gündeme getirdiler. Ama hepsi AKP’ve MHP’nin engeline takılıyor. Görünen o ki 20 yıldır ülkeyi yönetenler bu anda girdikleri çıkmaz sokaktan kurtulamayacaklar. Bu sorunun çözüleceğini biliyoruz. Bizler mücadele ederken tek adam iktidarı sendikal mücadelenin önünde engeller kuruyor. Sendikal haklarımızı, TİS görüşmelerine katılma hakkımızı gasp ediyorlar. Bizler anayasal haklarımızı terk etmeyeceğiz. Anayasanın ilgili maddelerini terk eden Recep Tayyip Erdoğan’dır. Anayasal suç işleyen mevcut iktidardır” diye konuştu.
ÇOCUĞUMUZA BAKABİLME ÇABASIDIR
Birleşik Kamu İş'e Bağlı Şube Başkanı adına Ömer Ekşi ise, "Bugün burada toplanmamızın iki sebebi var. Birincisi hukuk, ya da hukuksuzluk. Bir ülkede hukukun üstünlüğü olmazsa üstünlerin hukuku olur. Bizim en büyük üzüntümüz bu ülkede tek adam rejiminin olması hukuksuzluğun olmasıdır. Ben bunun ilk seçimde biteceğini umuyorum. Bütün bir araya gelmemizin nedeni orta sınıf vatandaş olma nedeni. Çoluğumuz çocuğumuza düzgün bakabilme çabası bizimki. Biz ya bu alanlarda hep birlikte olacağız ya da hep birlikte kaybedeceğiz" ifadelerini kullandı.
“SİYASETİN EYT’LİLERE BAKIŞ AÇISI ÇOK YANLIŞ”
EYT Bölge Başkanı Doğan Türker ise iktidarın EYT’lilere yönelik tavrını eleştirirken sorunun çözümünün siyasi zeminde olduğunu söyledi ve yetkileri çözüm için göreve çağırdı. Türker, şunları söyledi; “Biz ilk olarak 2015 yılında başlayan haklı mücadelemiz kısa sürede ülke genelinde teşkilatlandı. 2020 yılına girdiğimizde federasyonlaşma sürecini tamladı ve EYT Federasyonuna dönüştü. Biz, yasalar çerçevesinde mağduriyetlerimizi dile getiriyoruz. Sadece ve sadece anayasal hak olan emeklilik haklarımızın peşindeyiz. İnsanca bir maaşla yaşamımızı sürdürmek istediğimizi belirtiyoruz. Biz siyaset yapmıyoruz. Siyaset bizim için mücadele ettiğimiz bir zemindir. EYT sorunun çözümü siyaset zeminindedir. Bu nedenle yanımızda olanın yanında olacağız. Bugün nasıl buradaysak her zaman yanımızda olanların yanında olacağız. STK’ların asli görevlerinden biri de sorunlarını tavana iletmektir. Biz de bu çaba içindeyiz. Örnek çalışmalarla hem siyasetin kaygan zemininden hem de kamuoyunda büyük farkındalık yarattık. Fakat siyasetin EYT’lilere bakış açısı çok yanlıştır. Zaten bedeli çalışan tarafından ödenmiş bir ödeme için çıkıp ‘yüksünüz’ demek doğru değil. 3-5 maaş verdikleri huzur hakkına değil, 3-5 müteahhitte verdikleri paralarla değil. Mağduriyetleri dindirmek zorundalar. ‘EYT’liler gündemimizde ‘ yok denmesi akıl alacak gibi bir şey değildir. EYT’lilerin sorunu amasız fakatsız çözülmesi gereken, ötelenmeyecek, aciliyetli bir problemdir. Yıllardır sıranın bize gelmesi için bekledik ve mücadele ettik. Haklarımızı alana kadar da bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Bugün bir yasa çıksa yarın EYT ile emekli olacakların ülke ekonomisine getireceği yük 2 milyar lira civarındadır. Oysa kayıt dışı istihdamın devlete maliyeti 6 milyar lirayı geçmektedir Ülke ekonomisinin uygun olmaması değil, finansal tercihtir. EYT mağduru olarak bakıldığında ailelerle birlikte 15-20 milyona tekabül etmektedir bu kişilere sırt çevirmek büyük bir toplumsal sorunu yok saymaya çalışmaktır. Anayasal hakkımız olan emeklilik hakkımıza ve insani yaşam koşullarına kavuşmak en önemli amacımız.”