CHP’li Ednan Arslan, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi ile Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada diyabetli çocukların sorunlarını gündeme taşıdı. Tip 1 diyabetli çocukların sensör ve insülin pompası beklediğini vurgulayan Arslan, “Bana söylenen şu: Tasarruf tedbirlerinden dolayı bunun sağlık uygulamaları tebliğine (SUT), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının geri ödeme listesine alınmadığı yönünde. Tip 1 diyabet, ömür boyu süren bir şey. Biz onu hastalık olarak tanımlamıyoruz. Tip 1 sadece bireyi etkileyen bir şey değil, ailesinin tamamını etkiliyor. Eğer benim gibi küçük bir çocuğunuz varsa onu 7/24 izlemeniz gerekiyor, takip etmeniz gerekiyor. Şimdiye kadar Tip 1 diyabetle ilgili tedavi yöntemi parmak delmeydi ama teknolojinin gelişmesiyle sensörler ve insülin pompaları artık yapay pankreas gibi çalışıyor. Ve bizim ülkemizde Tip 1 diyabetli çocukların bunlara çok acil ihtiyacı var ve derhâl bunun ödeme kapsamına alınması gerekiyor. Sayın Bakanım, bunu ödeme kapsamına alınma işlemini yapacak mısınız Maliye Bakanlığı olarak? Yani ‘tasarruf tedbirleri’ diyorlar, ben inanmak istemiyorum. Bizim hesaplarımıza göre 3 milyar liralık bir paradan bahsediyoruz yani 3 milyar lira bizim çocuklarımızın hayatını daha konforlu yaşamalarını sağlayabilir” diye konuştu. Arslan şunları söyledi:
KÜÇÜKLER İÇİN DE İHTİYAÇ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ İÇİN DE İHTİYAÇ
“Kulağımıza bazı duyumlar geliyor. ‘0-14 yaş için çözülecek,” Peki, 14 yaşından sonrakiler diyabetli değil mi? Tip 1 değil mi? Onların yaşamlarında ne değişiyor da bu pompa ve sensör ihtiyaç olmaktan çıkıyor? Hele üniversite öğrencisini düşünün; okurken zaten barınma sorunu var, beslenme sorunu var, bir sürü masrafı var ama ailesine bir de onun sensör ve pompa maliyeti var. Yani o yüzden, bir sınırlamaya tabi olmadan, amasız fakatsız, sağlıktan tasarruf edilemeyeceği gerçeğiyle lütfen, bir an önce bu çözülebilir. Avrupa Birliği ülkelerinin tamamı, bu sensör ve pompaları öderken 85 milyonluk ülkemizin -buradan çok güzel bahsediyorsunuz, büyüme hızından bahsediyorsunuz, istihdamdan bahsediyorsunuz, işsizliği nasıl bertaraf ettiğinizden bahsediyorsunuz, enflasyonla nasıl mücadele ettiğinizden bahsediyorsunuz- bu kadar çok iş yapan devletimizin, herhâlde, bu çocuklarımızın, Tip 1 diyabetlilerin bu sorununu da en hızlı şekilde çözebileceğini düşünüyorum.”
ŞİRKETE 100 MİLYAR BIRAKILIRKEN ÇOCUKLARDAN 3 MİLYAR ESİRGENMEMELİ
Konuyu gündeme getirdiğimiz için aileler bizi arıyor, hepsi şunu söylüyorlar Sayın Bakanım, "Allah sizden razı olsun diyorlar." Vallahi Allah ne sizden ne benden ne de bu Parlamentodan şu an için, bu konuyu çözmediğimiz için bu konudan dolayı razı değildir. O yüzden, bizim hızlı bir şekilde sağlık uygulamaları tebliğine amasız fakatsız bir şekilde sensör artı pompa yani sadece sensör değil, sensör artı pompanın bu sağlık uygulamaları tebliğine girmesi gerekiyor. Bakın, kaynak bulamayabilirsiniz ama ben size birkaç kaynak yeri söyleyeyim. Sayın Bakanım, geçen haftalarda bir e-ticaret yasası vardı. Ben size kürsüden, Meclis kürsüsünden bir çağrı yapmıştım, ‘Bu e-ticaret yasasını geri çekin, bu e-ticaret yasası geçerse üç yıl içinde bir şirketin cebinde 100 milyar TL para kalacak.’ demiştim. ‘Gelin, kaynak burada.’ demiştim ben size yani sağda, solda para aramaya gerek yok. Bakın, bir kaynak orada. Sayın Bakanım, bir gün eğer dinlerseniz bizi Elektrik Üretim AŞ üzerinden nasıl bir servet transfer olduğunu da anlatırım size. 0,49 liradan sattığımız elektriği 3 lira 89 kuruştan nasıl genel aydınlatma olarak aldığımızı, Enerji Bakanlığının ve belediyelerimizin bu parayı bu dağıtım şirketlerine nasıl ödediğini de ben size belgeleriyle ispatlarım. Kaynak var, ülkemiz büyük, Tip 1 diyabetli çocuklar sizden bu müjdeyi bekliyor ve söyledikleri bir şey var, ‘Bu sensör bizim için haktır, parmağımızın acısı yüreğinizi sızlatsın.’ diyorlar Sayın Bakan. O çocukların parmağının acısı hepimizin yüreğini sızlatsın diyorum."