EGEPOSTASI – CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, TR35’te Kutluhan Nesil’in sunumuyla yayınlanan Uyandırma Servisi programının canlı yayın konuğu oldu.
“İKTİDARA YÜRÜYORUZ”
Türkiye ve İzmir gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Pazar günü gerçekleştirdiği İzmir programını değerlendirdi. Bakan, “Yoğun bir program oldu. Karabağlar Belediyemizle Büyükşehir Belediyesi’nin ortak projesinin açılışını yaptık. Bir tane mobilya akademisi yine Karabağlar Belediyesi’nin esnafı dolayısıyla beraber yürüttüğü bir proje. Karabağlar, mobilyanın kalbi diyebileceğimiz yer. Tasarım ürünleri yaratıcı ürünlerin dünyaya satılabilmesi için bu tür bir akademiye ihtiyaç var yönlendirmek lazım. Hepsinden önemlisi Türkiye muhtarlara buluşması oldu. İzmir’in tüm muhtarları ayrıca Türkiye’nin çeşitli kentlerinden gelen yüzlerce muhtar toplantıda buluştu. Sabah bir çalıştay yapıldı. Saray’a muhtarlar davet edilip nutuk atıp gönderiliyordu ya böyle bir şey değil bu. Gerçekten sorunların masaya yatırıldığı bir çalıştay. Öğleden sonra çok değerli akademsiyenler konuştu ve Genel Başkan’ımız konuştu. Muhtarlara dedi ki “Ben sizin oyunuza talip değilim, sorunlarınızı çözmeye talibim” Heyecanı muhtarlarda hissettim. Yoğun bir çalışma programıydı. Cumartesi günü de Genel Başkan’ın Kuşadası’nda bir çalıştayı vardı. Milletvekillerimizin bir kısmı Aliağa’da festivalin açılışındaydı. Ben de iki milletvekili arkadaşımla beraber Selçuk’taydık. Hafta içi Ankara’dayız, haftasonu da köyleri, mahalleleri dolaşıyoruz, çalışıyoruz. İktidara hazırlanıyoruz. Abant’ta bizim kampımız olur her sene. O kampta Genel Başkan eşlerimizi topladı. “Sizlerden 1 yıl izin istiyorum eşlerinizi görmeyeceksiniz. İktidara gidiyorsunuz sitem etmeyeceksiniz eşlerinize destek olacaksınız” dedi. CHP iktidara yürüyor biz de o iktidara yürüme hedefiyle, motivasyonuyla çalışıyoruz” dedi.
“TÜRKİYE’Yİ CİDDİ ANLAMDA YOKSULLAŞTIRDILAR”
Bakan, dolar kurundaki artış üzerinden hükümetin ekonomi politikalarını eleştirerek, “Türkiye’de bugün seçim olması lazım. Sabah uyandık dolar 9.80 bandında. Bu olacak iş değil. Türkiye’nin ekonomisi bir kişinin iki dudağının arasında. Türkiye’nin yargısı yasaması yürütmesi bir kişinin halet-i ruhiyesiyle yürüyor. Merkez Bankası gibi bir kurumla alınan kararlar Türkiye’yi bu duruma itti. Merkez Bankası kamu iktisadi teşebbüsü değildir, kamu bankası değildir. Bağımsız bir otorite de değildir. Düpedüz bağımsızdır. İstediğiniz an Merkez Bankası başkanını görevden aldığınız yerde Merkez Bankası bağımsız davranabilir mi? Türkiye’nin 128 milyar dolarını hiç ettiler. Faiz sebeptir, enflasyon sonuçtur dediler. Türkiye’yi ciddi anlamda yoksullaştırdılar. Türkiye’nin tüm girdileri dövizle. En büyük girdiler akaryakıt, doğalgaz tamamı dövizle. Türk lirasını değersizleştirdiğin anda halkı yoksullaştırıyorsunuz. Türkiye’nin kaderi bir kişinin iki dudağının arasında olamaz. Bir büfeniz, bakkalınız varsa aldığınız sattığınız parayı hesap edersiniz. Her şeyi not eder, denetlersiniz, Türkiye’nin denge denetlemesi de aynen bir işletmenin denge denetlemesi gibi yasama yargı birbirinden ayrı olacak, bütçesi ayrı işleyecek. Bazı bağımsız kuruluşlar olacak. O kuruluşlar denetlemeyi sağlayacak. Ama Türkiye’de hiç kimse şahsım hükümetinden bağımsız değil” ifadelerini kullandı.
“AK PARTİ’YE OY VERENLER NASİBİNİ ALDI”
İzmir’in köylerine yaptığı ziyaretlerden edindiği izlenimleri de aktaran Bakan, “Köylerdeki vatandaşlarda esnafta zaman zaman bizi taciz eden davranışlarla karşılaşırdık. Dükkanlarda birisi olmadık bir şey söylerdi. Şimdi o da kalkmadı. AK Parti’yi savunan, bizi taciz eden, “Türkiye zenginleşiyor. Ne diyorsunuz” diyen yok artık. AK Parti’ye geçmişte oy veren insanlar da nasibini aldı. Çiftçinin bir çuval gübreyle, mazotla, tohum fiyatlarıyla hepsi ithal, üretim yapacak onları satıp para kazanacak. Tarım yapmayayım, yaparsam zarar ederim diye düşünüyor. Ülkenin gıda güvenliğini nasıl sağlayacağız? Tarım stratejik bir iş. Tarım olmazsa dışa bağımlı olursun. Ülkeyi bir çıkmazın içine sokarsın” diye konuştu.
“KÖYLERDE EMLAKÇILAR VAR”
Köylerde artık çiftçiliğin yapılmadığına dikkat çeken Bakan, “Torbalı’nın köylerine gidiyoruz. Torbalı’nın köylerinde çok verimli arazilerden bahsediyorum. O köylere gittiğimde vatandaşlarla konuştuğumda çocukları çiftçilik yapanlar vardı. Şimdi yaşlılar yaşlılık aylığı, engelli aylığı, emekli maaşı alıyor. Çiftçilik yapmıyor. Çocuklar da organize sanayilerde iş arıyorlar kendilerine. Çünkü üretim bitti. Sahipler köyü, Kızılca köy, Bozköy, bu köylerde emlakçılar var. Çünkü artık eskiden olduğu gibi kendi akrabasına satamıyor tarlasını. Geçinmek için tarlasını satıyor. Eskiden akrabasına satardı, olmazsa köylüsüne satardı. Şimdi ne kendi akrabası, ne köylüsü o tarlayı alamıyor. Dışarıdan yabancılar hobi bahçesini yapmak için alıyor” dedi.
“BÜTÇENİN YÜZDE 1’İ ÇİFTÇİYE AYRILMALI”
Bakan, Türkiye’de modern tarım yöntemlerine geçilmesi gerektiğini savunarak, “Tarımda destek lazım. Türkiye’nin toplam kullanılabilir su miktarının damla sulamaya geçilebiliyor olmak lazım. Her köye ziraat mühendislerinin gidiyor olması lazım. Organik tarıma yönlenmek lazım. Türkiye bütçesinin yüzde 1’inin çiftçiye ayrılması lazım. Bunu biz sağlayacağız diyoruz” diye ekledi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
