









HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI- Radyo Ege Postası Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Umutoğulları ve Gerçek Haberci İmtiyaz Sahibi Adem Nakçı’nın sorularını yanıtlayan İzmir’i en fazla soru ve meclis önergesi veren milletvekillerinden CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, iktidar partisi yetkililerinin büyükşehir belediyesi odaklı muhalefetini eleştirdi.
HEDEF İZMİR OLDUĞU İÇİN AZİZ KOCAOĞLU’NU HEDEF ALIYORLAR
CHP’li Milletvekili Murat Bakan, İzmir’in onay bekleyen proje ve sorunlarına dair İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun hazırladığı dosyanın kendilerine de ulaştığını, iktidarın bunlardan birini şimdilik çözdüğünü ancak bunun yeterli olmadığını söyledi.
YIPRATARAK SEÇİM KAZANACAKLARINI SANIYORLAR, PARADİGMALARINI DEĞİŞTİRMELERİ LAZIM
Milletvekili Murat Bakan, “Çünkü bunun dışında söyleyebilecekleri bir şey yok. Biz burada iktidarız. Hedef İzmir olduğu için Aziz Kocaoğlu’nu hedef alıyorlar. Yıpratarak seçim alacaklarını sanıyorlar. Paradigmalarını eleştirmek, tedbir, kontrolü elden bırakmamak üzerine. Burada ancak hizmetle kazanırlar. 14 sorundan birinin çözüm sorunu verildi. Geri kalanını da çözün ondan sonra gelin. Bunlar sizin diğer kentlere yaptığınız hizmetlerin yanında devede kulak. İzmirli sadece bunlarla mutlu olmaz. Sadece buraya yatırım yapman da yetmiyor. Çevreden doğadan insandan yana kenti yağmalatmayan, AVM ve gökdelen olarak gelişmişliği görmeyen” dedi.
TÜP GEÇİT PROJESİ DOĞRU DEĞİL ÇÜNKÜ..
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Tüp Geçit Projesi de karşı olduğunu gerekçesiyle birlikte anlattı, Karabağlar’daki kentsel dönüşüm projesinin faciaya dönüştüğünü savundu:
“Ama iktidarın anlayışı ranta dayalı. Bakın tüp geçit. Doğru değil. Körfezdeki sirkülasyonu yüzde 25 azaltacak. Korkunç bir para aktarılacak. Doğu batı aksında hareket ediyor kent. Zaten arabalı vapurları doldurursun. Dolmuyor. Bunun amacı ne. Belli müteahhitler alacak ihaleyi. 4 katrilyon eski parayla. Bu paraya yazık günah değil m? Yeni kültür merkezleri aç, yeşil alanlar yarat. Kentsel dönüşüm projelerini sübvanse et. Karabağlar’da kentsel dönüşüm faciası yaşanıyor. İnsanlar tapularını alamıyor.”
ANKARA’NIN PROJELERİ BİR GECEDE GEÇTİ, İZMİR’İNKİNİ SENELERCE BEKLETTİLER
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Karabağlar’daki kentsel dönüşüm projesinin de çileye dönüştüğünü ve mağdurlar yarattığını dile getirerek, büyükşehir belediyesinin yaptığı projelerin ise yıllarca onaylanmadan bekletildiğini belirtti:
“Mahalle birlikleriyle görüşüyorum. Kentsel dönüşüm dernekleri var Karabağlar’da. Kaç mahalle varsa, sanırım 11 mahalleyi etkiliyor. Kentsel dönüşüm mağdurlarının dernek başkanlarıyla sürekli görüşüyoruz. Büyükşehir belediye başkanına yaptırmamak için. Cennetçeşme için dört dörtlük proje hazırlanmıştı. Orada bir yaşam alanı oluşturuluyordu. Senelerce beklettiler. Ankara’nın projeleri bir gecede geçti, bizimki 2,5 -3 yıl beklettiler.”
HİÇBİR YERE ADAY DEĞİLİM
Hiçbir yere aday olmayacağını açıklayarak, siyasetin bir yere aday olarak yapılacak bir şey olmadığını söyleyen CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Hiçbir yere aday değilim. Benim adaylığım üzerinden siyaset yapanlara söylüyorum. Ben şu an hiçbir yere aday değilim. Siyaset ben buraya adayım deyip yapılacak bir iş değil. Halkın gönlünde taht kuracaksın. Halk seni sevecek. Hiçbir belediye başkanını koltuğundan kimse indiremez halka kendini sevdirmişse. Biz şu an yaptığımız görevi hakkıyla yapacağız. Halk notumuzu verecek. İkinci dönem hangi göreve layık görürse, o zaman bakarsın. Babalarımızdan kalmadı ki. Mesleğimiz, işimiz değil. Hakkıyla yerine getiremiyorsan görevini yerine yenisi gelecek, gelmeli. Herkes gelecek mücadele edecek. Bilgi ve üretkenlik kriterdir. Bunlar yoksa kusura bakma kim olursan ol. Hangi yapıyı örersen ör, hangi filmleri çevirirsen çevir” diye konuştu.
TÜM ÜYELERE EĞİTİM ALDIRMALIYIZ
Partisinde üye sisteminin değişmesi gerektiğini, hatta etkinliklere katılan üyelerin konumunu onaylayacağı bir sistemin de gelecekte uygulamaya geçirilebileceğini anlatan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, tüm üyelere de eğitim verilmesi gerektiğini vurguladı:
“Üyenin değerlendirme sistemi olmalı. Gelen insanla gelmeyen arasında ayrım olması lazım. Çalışıyordur gelemiyordur ama kentte olup da gelmeyen var. Puan sistemi olmalı. Trip Advisor diye bir sistem var. Konum sistemleri herkeste var. CHP üyesi. Senin uygulamanla girecek orada konumunu onaylayacak. Bir başkasının yapma şansı yok. Senin telefonunla sen yapabilirsin bunu. Teknolojiyi kullanabilirsin. Gelecek beş on yıl için söylüyorum. Çalışanla mücadele edenle diğeri bir olmaz. Tüm üyelere eğitim aldıracaksın. Ülkenin sorunlarını anlatabilen dinamik bir üye yapısı olmalı. Politize olmuş, aktif, konuşan, çalışan, okuyan, yazan, eğitimli üyeyi sağlamak zorundayız.”
İZMİR İSTANBUL’A DÖNÜŞTÜRÜLMEMELİ
Hükümlü belediye çalışanlarından emeklilere ikramiye, taşerona kadro verilmesi, asgari ücretin artması gibi hayata geçen ya da tartışılan gündem maddelerini hem kendisinin hem partisinin gündeme getirdiğini kaydeden CHP’li Vekil Bakan, İzmir’in mallarının İzmir’de kalması için de mücadel ettiğini dile getirdi:
“Muhalefetin görevi bir şeyi tartıştırmak ve toplumsal baskı yaratmak. Taşerona kadroyu CHP söyledi ilk kez. Kadroya geçen ne kadar işçi varsa bizim sayemizde. Emekliye ikramiye, asgari ücret artsın kim söyledi biz söyledik. Bir şeyi gündeme getirip toplumda tartıştırmaya çalışıyoruz. Hükümlü belediye çalışanları. İki ayrı kanun teklifi verdim. Sorunları çözüldü. DİSK ile beraber açıklama yaptık. Sorunların çözülmesine vesile oluyoruz. İş böyle yürüyor. Kanun teklifi verdim. Onunla değil genelgeyle çözdüler.
İzmir’in malı İzmir’de kalsın istiyoruz. Elektrik fabrikasının olduğu yer. Askeri alanların konut alanına mı park alanına mı çevrileceğini sormuştum. Başbakan yeşil alan kalacak demişti. Bornova’daki TOKİ’ye, özelleştirme İdaresi’ne verilecekmiş. Takipçisiyim. Ege Ordu Komutanlığı gibi alanların rekreasyon alanları olarak kente kazandırılması lazım. İzmir İstanbul’a dönüştürülmemeli.”
BASIN ARACILIĞIYLA DEMEÇ VERİLMESİNİ DOĞRU BULMUYORUM
Parti içi meselelere yönelik basın aracılığıyla demeç verilmesini doğru bulmadığının altını çizen CHP İzmir Milletvekili Bakan, “Basın aracılığıyla demeç verilmesini doğru bulmuyorum. Danışma Kurulunda olabilir. Dışarı yansımaması lazım. Bizim aile meclisidir. Dün orada yaşanan tartışmalar olabilir. Ama oradan dışarıya taşmamalı. Siz topluma ne verirseniz, dedikodu verirseniz dedikoduyu alır. Bir direniş, heyecan verirseniz onu alır. Adalet Yürüyüşü’nde insanlar gelip genel başkanın arkasında yürümedi m? Birbirinizi yemekten ne iktidar olabilirsiniz ne de bu iktidarı değiştirebilirsiniz. Herkesin karnesine bakarım. Lafa bakmam. Hiçbir milletvekili, meclis üyesi, belediye başkanıyla iyi anlaştığım anlaşamadığım vardır. Ama bunların hiçbirini basın önünde konuşmadım. Bana kimse şu adamla basın üzerinden demeç verdin diyemez” dedi.
MUMLA ARASAK BULAMAYACAĞIMIZ BİR İL BAŞKANI
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’i başarılı bulduğunu ‘Mumla arasak bulamayacağımız bir il başkanı’ sözleriyle değerlendiren CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Çok başarılı buluyorum. Polemikten kaçan, parti içi tartışmayı kamuoyu önünde yapmayan, iyi eğitimli, profili düzgün. Mumla arasak bulamayacağımız bir il başkanı. Geçmişe bakıyorum. 40 yaşında. Başarılı bir avukat. Aileden partili. Büyükşehir belediyesinde grup sözcülüğü gibi önemli bir görev yapmış. Utku da güzel bir arkadaşımız, parti örgütünden gelme. Ama ben Deniz’i son derece başarılı buluyorum. Bundan sonraki süreci başarılı yöneteceğini düşünüyorum” diye konuştu.
İŞTE PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:
Mithat Umutoğulları: Sokakta görünmüyorsunuz deniyor. Neler yapıyor Murat Bakan'
Murat Bakan: CHP örgütünün milletvekillerini görme beklentisi var. İzmir 4 milyon nüfus, 3 milyon seçmen var. Milletvekilinin görevi örgütü dolaşmak olmamalı. Referandum yaşadık. İki seçim yaşandı. Ülke ve kent sorunlarını gündeme getiriyor musun, kanun teklifi, soru önergesi veriyor musu? Meclis performansın nası? Siyaset sadece örgütümüzden ibaret olsaydı olur. Örgüt noktasında yapılan siyasetin iktidar olmamıza katkısı yok. Referandumda başlattığımız bir çalışma oldu. Saha grubu. Kadından kadına mektup başlatmıştık. Referandumda büyüttük. Kent merkezindeki kadınlardan köylerdeki kadınlara mektup yazdık. Kent merkezinde yaşayan kadın, üreten-çalışan-iyi eğitimli kadınlar, köylerdeki kadınlara neden hayır dediklerini yazdılar. Tam 120 bin mektup gönderdik. Benim, il ve ilçe örgütünün cebinden çıkmadı. Bin kadın 120 bin kadına el yazısıyla mektup yazdı. 120 bin mektubun ardından 106 köye gittik. On bin kapıyı çaldık. Lokumlarımızla kahvelerimizle gezdik. Günde sekiz on köy gezdiğimiz oldu. Murat Bakan sahada çalışıyor. Sadece örgüte çalışmıyor. Köylere kütüphane kuruyor Murat Bakan. İş, siyaset, toplumsal sorunlara çözüm üretmek ve halkla birlikte olmaksa bunu yapıyoruz. İki üniversite açılmasına vesile olduk İzmir’de. Vakıf üniversiteleri kapatıldığında bunlar devlet üniversitesi olsun diye kanun teklifi veren ilk milletvekili benim. Demokrasi Üniversitesi’nin de isim babası benim. Ortak tüm İzmir milletvekillerinin imzasıyla verdik. İzmir iki tane üniversite kazandırdık. Siyaset bu mudu? Yoksa partinin kahvehanesine gidip partililerle okey oynamak mıdı? Tam tersine örgüt bizimle gezecek. Mecliste basın açıklaması yapmıyorum. Şu ana kadar bir açıklama yaptım mecliste, bir de ilde. Geliyorum burada yapıyorum. Kentin sorunlarına sahip çıkalım diye.
Adem Nakçı: En çok kanun teklifi veren vekilsiniz. Birçoğu askıda bırakılıyor. Yanıtlanmıyor. Ya da bekleniyor. 200’ün üzerinde soru önergesi, 80’nin üzerinde kanun teklifiniz var.
Murat Bakan: Muhalefet olarak soru önergesi vererek. Geçen gün avukatlarla ilgili bir meclis araştırmasını gündeme getirdik. Muhalefetin görevi bir şeyi tartıştırmak ve toplumsal baskı yaratmak. Taşerona kadroyu CHP söyledi ilk kez. Kadroya geçen ne kadar işçi varsa bizim sayemizde. Emekliye ikramiye, asgari ücret artsın kim söyledi biz söyledik. Bir şeyi gündeme getirip toplumda tartıştırmaya çalışıyoruz. Hükümlü belediye çalışanları. İki ayrı kanun teklifi verdim. Sorunları çözüldü. DİSK ile beraber açıklama yaptık. Sorunların çözülmesine vesile oluyoruz. İş böyle yürüyor. Kanun teklifi verdim. Onunla değil genelgeyle çözdüler.
Mithat Umutoğulları: Tunceli Milletvekili Gürsel Erol Başbakanı karşılamaya gitmişti. Kurduğu ilişkilerle 400-500 OHAL kararıyla işlerinden uzaklaştırılan kişiyi işlerine geri gönderdi.
Murat Bakan: İktidar ile bizim çelişkimiz var. O uzlaşacak bir çelişki değil. İzmir’in sorunu var. İzmir’le ilgili ilk yaptığım işlerden birisi Adnan Menderes Havalimanı ile ilgili bir rapor almak. Gelişme kapasitesi, ikinci pistin yapılması, kargo üssü olması burasının, tamir bakım işlerinin buradan yapılması, direkt uçuş sayısının artması, THY’nin ikinci merkezi olması hakkında. Tüm İzmir milletvekillerine haber verdim. Binali Yıldırım’a haber verdim. Ertesi gün bana randevu verdi. Oğluyla ilgili bir durum vardı. Ulaştırma Bakanı. Toplum bana görev vermiş. Gittim Hamza Dağ, Atila Kaya, Kerem Ali Sürekli geldi Binali Bey ile görüşmeye. Raporu verdim. Yurtdışı uçuş sayısının artmasını istiyoruz. Her bakan kendi yaptığı hizmetle anılır. Bunu yapın dedim. THY Müdürünü aradı, bu sayede uçuş sayışı arttı. Önümüzdeki kış tarifesinde hepsi uçacak. Kürsüden Başbakanı eleştiririm ama nezaketi elden bırakmadan uzlaşacak kapı bırakarak. Örnek bir milletvekilliği sergiliyoruz. AKP’li milletvekili arkadaşlarımızla kentin sorunlarını oturur konuşurum. Sürekli ile de Necip Kalkan ile de oturur konuşurum. 14 sorun göndermiş bize Aziz Bey. 14 sorunla ilgili meclis önergesi verdim. Bir tanesi çözüldü. Otogar-Metro hattının çözeceğinin müjdesini verdi. Necip Kalkan müjdesini verdi. Büyükşehir belediye başkanımız, milletvekillerimiz hangi siyasi partiden olursa olsun, kentin sorunlarını çözmek noktasında işbirliği yapacağız.
İzmir’in malı İzmir’de kalsın istiyoruz. Elektrik fabrikasının olduğu yer. Askeri alanların konut alanına mı park alanına mı çevrileceğini sormuştum. Başbakan yeşil alan kalacak demişti. Bornova’daki TOKİ’ye, özelleştirme İdaresi’ne verilecekmiş. Takipçisiyim. Ege Ordu Komutanlığı gibi alanların rekreasyon alanları olarak kente kazandırılması lazım. İzmir İstanbul’a dönüştürülmemeli.
Adem Nakçı: Özel idare malları. Aziz Kocaoğlu ile çalıştınız. Komisyonlarda AK Partinin yaklaşımı nasıl size'
Murat Bakan: Bu işler buradaki milletvekili arkadaşlarımızı aşan işler. Sümerbank arazisi gibi yeni kent merkezinin göbeğindeki bir arazinin sorununu çözmek İzmir milletvekillerinin harcı değil. Cumhurbaşkanı düzeyinde çözülebilir. Bununla ilgili bir işbirliğimiz yok. Ama gelirlerse buyursunlar gelsinler birlikte çözelim. Toplumsal talep öyle bir noktaya gelir ki, İzmir’de bize seçim kaybettirir noktasına gelir, işbirliği yaparlar. Elektrik fabrikasının yanında havagazı fabrikası gibi güzel bir eser var. Ahmed Adnan Saygun da. New York Filarmoni Orkestrası’nı dinledim ben orada. Böyle bir salon yok Türkiye’de. Havagazı fabrikasını ranta açsaydı büyükşehir en az bir katrilyonluk rant olurdu. Ne yapt? Kentin kullanımına açtı büyükşehir belediye başkanı. Kamunun malı kamuda kalmalı. Aynı şey elektrik fabrikası, Sümerbank için geçerli. Buraları yapacakları şey şu; büyükşehire versinler Medeniyetler Müzesi yapsın Sümerbank’ın olduğu araziyi. Biz mücadele edeceğiz, basın açıklamaları yapacağız. AKP milletvekilleri arkadaşlarımız da göz ardı edemeyecek.
Mithat Umutoğulları: Büyükşehir üzerine kuruldu muhalefeti AK Parti’nin.
Murat Bakan: Çünkü bunun dışında söyleyebilecekleri bir şey yok. Biz burada iktidarız. Hedef İzmir olduğu için Aziz Kocaoğlu’nu hedef alıyorlar. Yıpratarak seçim alacaklarını sanıyorlar. Paradigmalarını eleştirmek, tedbir, kontrolü elden bırakmamak üzerine. Burada ancak hizmetle kazanırlar. 14 sorundan birinin çözüm sorunu verildi. Geri kalanını da çözün ondan sonra gelin. Bunlar sizin diğer kentlere yaptığınız hizmetlerin yanında devede kulak. İzmirli sadece bunlarla mutlu olmaz. Sadece buraya yatırım yapman da yetmiyor. Çevreden doğadan insandan yana kenti yağmalatmayan, AVM ve gökdelen olarak gelişmişliği görmeyen. Ama iktidarın anlayışı ranta dayalı. Bakın tüp geçit. Doğru değil. Körfezdeki sirkülasyonu yüzde 25 azaltacak. Korkunç bir para aktarılacak. Doğu batı aksında hareket ediyor kent. Zaten arabalı vapurları doldurursun. Dolmuyor. Bunun amacı ne. Belli müteahhitler alacak ihaleyi. 4 katrilyon eski parayla. Bu paraya yazık günah değil m? Yeni kültür merkezleri aç, yeşil alanlar yarat. Kentsel dönüşüm projelerini sübvanse et. Karabağlar’da kentsel dönüşüm faciası yaşanıyor. İnsanlar tapularını alamıyor.
Mahalle birlikleriyle görüşüyorum. Kentsel dönüşüm dernekleri var Karabağlar’da. Kaç mahalle varsa, sanırım 11 mahalleyi etkiliyor. Kentsel dönüşüm mağdurlarının dernek başkanlarıyla sürekli görüşüyoruz. Büyükşehir belediye başkanına yaptırmamak için. Cennetçeşme için dört dörtlük proje hazırlanmıştı. Orada bir yaşam alanı oluşturuluyordu. Senelerce beklettiler. Ankara’nın projeleri bir gecede geçti, bizimki 2,5 -3 yıl beklettiler.
Adem Nakçı: Mobilyacılar ve zemin etüdü yetersiz dediler. Bugün orada devlet toplu konut yapıyor. Ne oldu
Murat Bakan: orası önemli bir rant alanıydı. Şu anda kentsel dönüşüm adı altında o bölgeyi rantsal bölgeye. Önceki il başkanı zaten koltuğunu muhafaza edemedi arkadaş, dedim ki, gel seni gezdireyim, Cennetçeşme’de bir gecekonduda fotoğraf verdi. Senin yaptığın alan orası değil ki dedim. Yerinde dönüşüm olacak kentsel dönüşümde. 500 bin liraya satılacak konutlar yapılacak, sonra kentsel dönüşüm diyeceksin. Biz bunun mücadelesini veriyoruz hem mecliste hem sahada. Karabağlar’daki kentsel dönüşüm faciasının peşinde olacağız. Tapularını alacaklar. Büyükşehire bırakılırsa herkes uzlaşarak yapılır o iş. Uzlaşma olmadan kentsel dönüşüm olmaz. Hükümete bırakılırsa uzlaşmaya gerek yok. Afet yasası onlara her türlü hakkı veriyor. Alır yıkar yapar kimse de karışamaz.
Mithat Umutoğulları: Tüzüğe ön seçim eklendi. Siz ön seçimle gelen milletvekilisiniz. Örgüt sizi bir yere taşıdı. Öneriniz ne ön seçim konusunda. Örgüt yapısına uygun olmadığı söyleniyor. Ama örgütün de bir vicdanı var. Sındır’a haksızlık yapıldığı düşünüldü milletvekili yapıldı.
Murat Bakan: Ön seçim çok önemli bir şey. Düşünün yukarıdan aşağıya tamamen parti liderlerinin belirlediği listelerinin yanında burada üyelerinizin oylarıyla parlamentoya gidiliyor. İki bölgede altı altı olurdu ön seçim olmasaydı. Ön seçim önemli. Sağlıklı sonuç da veriyor. Öyle yerler var ki bir mahallede bin beş yüz üye var, nüfus-etnisite-inanç yapısı belli. Ön seçimden çıkan tüm sonuçları belirliyor. İstanbul’un x ilçesinde ön seçim yapıyorsun diyelim. Bir mahallenin tamamı bir kentten gelmiş oraya, iki üç köy gelmiş. Hepsi partinin üyesi. Ön seçim oluyor. Birinci sıraya belediye meclis üyesi, ikinci üçüncü dördüncü sıra hepsi o köyden. Bu sağlıklı m? Orada göçmeni Boşnağı Kürdü Alevisi Sünnisi var. 1’den 15’e kadar onlar. Böyle olursa sen orada seçim alabilir misi? Rol model kenti yaratabilir misi? Demek ki ön seçim doğru. Yerine göre kullanacaksın. Mersin’de nüfus yapısı Yörük ağırlıklı, Anadolu Alevisi ve Kürd var. Bunları bir denge içinde göstermen lazım. Bizim amacımız seçim kazanmak. Ön seçim olmalı. Oradaki seçmen yapısını yansıtıyorsa hiçbir sıkıntı yok. İzmir’de sağlıklı bir yapı var bu anlamda. İzmir’i yansıtıyor bir şekliyle. Ama her yer böyle değil. Demokratik merkeziyetçi partilerde ön seçim ve merkez yoklaması bir arada olur. Ne örgüt fetişizmi yapmak lazım ne de genel merkez her şeyi bilir. Doğru değil. Denge olması lazım. Bunu yaparsak parti iktidar olur. Doğruyu yapmak zorundayız. Üye reformu yapalım dedim. Bize oy veren insanları partiye üye yapmamız lazım. Yan yatanla çamura yatanı ayırmak lazım. Adam koşturmuş seçimlerde çalışmış diğeri partiye uğramamış. Ben üye değilim diyor bana mesaj atma diyor. Üye görünüyorsun diyorum beni amcam kuzenim üye yaptı diyor. Hem üye yapısı sağlıklı değil diyeceksin hem de ön seçim yapacaksın. Bu normal değil.
CHP’nin üye yapısının değişmesi lazım. Vefakar cefakar her türlü zulme rağmen, çocuğunun kamuya girmeme riskine rağmen üye var. Bunun dışında partiye oy verenlerinde partiye üye olmasını sağlamamız lazım. İngiliz İşçi Partisi’nde olduğu gibi. Bunun mücadelesini vermemiz lazım. İnsanlar siyasi partilere girmeye çekiniyorlar. İtibarını yitirmiş. Ya da iktidardan korkuyorlar. O korku duvarını yıkmamız lazım. Daha sağlıklı ön seçim olmalı. Üye yapısı seçmen yapısını yansıtırsa merkez yoklamasına gerek kalmaz orada tamamen ön seçim olur.
Mithat Umutoğulları: 130 bin üyesi var İzmir’de. Ama etkinliklere az kişi geliyor. Hep aynı insanlar.
Murat Bakan: Üyenin değerlendirme sistemi olmalı. Gelen insanla gelmeyen arasında ayrım olması lazım. Çalışıyordur gelemiyordur ama kentte olup da gelmeyen var. Puan sistemi olmalı. Trip Advisor diye bir sistem var. Konum sistemleri herkeste var. CHP üyesi. Senin uygulamanla girecek orada konumunu onaylayacak. Bir başkasının yapma şansı yok. Senin telefonunla sen yapabilirsin bunu. Teknolojiyi kullanabilirsin. Gelecek beş on yıl için söylüyorum. Çalışanla mücadele edenle diğeri bir olmaz. Tüm üyelere eğitim aldıracaksın. Ülkenin sorunlarını anlatabilen dinamik bir üye yapısı olmalı. Politize olmuş, aktif, konuşan, çalışan, okuyan, yazan, eğitimli üyeyi sağlamak zorundayız.
Türkiye siyaset kutuplaşıyor. İnsanlar ayrışıyor. Bu ayrışma muhafazakar liberal ayrışması var. Muhafazakar ve modern ayrışması aynı zamanda CHP AKP ayrışması temelde. Bir kesim modern milliyetçiler CHP’de saf tutarken muhafazakar milliyetçiler de AKP’de saf tutuyor. Bunlar giderek birbirlerinden uzaklaşıyor. Bir köşede HDP var. Sen buna Kürt sorunu var de yok de. Ayrı bir yapı var. Yüzde 15’lik bir Kürt bloğu var. Bunu çözmemiz lazım. İktidar Kürdü, Aleviyi, eğitimliyi ötekileştiriyor, kendisinden olmayan. Yüzde 55’i konsolide etmeye çalışıyor. Bizim birleştirici olmamız lazım. AKP’ye mi MHP’ye mi oy veriyorsun, hiç önemli değil, bir ve beraber olmak zorundayız. Biz bu dili kullanacağız. Kardeşliğin, barışın, sevginin, hoşgörünün dilini kullanacağız. Biz ayrıştırıcı değil birleştirici olmak zorundayız. Biz kuruluşta da şimdi de harcız.
Mithat Umutoğulları: İktidar baskını hisseden insanlar çocukları sınava girince partiden istifa ediyor.
Murat Bakan: İş bulma konusunda doğru söylüyorsunuz. 130 bin üyemiz var. Kentin yarısı bize oy veriyor. İşsizliği düşün. Yüzde 20 varsaydığında sana oy veren bir buçuk milyonun 300 bini işsiz. İşsizlik belediyenin çözebileceğinin ötesinde bir sorun. Dolu kadrolar zaten. Bizden beklentiyi karşılayabilecek durumda değiliz. Bornova Belediyesi bunu iyi yapıyor. Özgeçmişleri topluyor. Özel sektörle diyalog kuruyor. X firma adam mı alacak, hepsi belediyenin insan kaynaklarından alıyor isimleri.
Mithat Umutoğulları: İYİ Parti’nin etkisi ne olur sizce. Akşener’in açıklaması vardı.
Murat Bakan: İYİ Parti ile ilgili CHP’den oy alıyor algısı doğru değil. En çok oy aldığı parti AKP. Konda başkanı en yüksek oyu AKP, sonra MHP, en son CHP’den aldığını açıkladı. İYİ Parti’ye CHP’den oy gitmeyecek diye bir şey yok, gidecektir de tabi. İzmir’de bizim siyasal hattımızda çözülme olmadı. Oraya gidenler milliyetçi siyaset yapan arkadaşlar gitti. O da doğal. Meral Hanımın söylediği oy oranları da doğru değil.
Seçim startı veriliyor. Birkaç ay sonra seçim sathına girilecek. Parti içinde yarış başladı. Açılışta Bayraklı Belediyesi başkanıyla ilgili Aziz Beyin açıklamaları, Şakir Başak’ın milletvekili olsam daha düzgün çalışırlar. Konak Danışma Kurulu’nda tartışma..
Murat Bakan: Kavga dövüş çekişmeleri insanlar merek eder. Kim belediye başkanı, meclis üyesi, milletvekili olacak. Benim derdim tasam bu değil kardeşim. Memleket elden gidiyor. 2019 seçimlerinde muzaffer olamazsak ülkenin geleceği karanlık. Bunu düşünmemiz lazım. Herkesin karnesine bakarım. Lafa bakmam. Hiçbir milletvekili, meclis üyesi, belediye başkanıyla iyi anlaştığım anlaşamadığım vardır. Ama bunların hiçbirini basın önünde konuşmadım. Bana kimse şu adamla basın üzerinden demeç verdin diyemez. Başak ile ilgili eleştirim varsa gördüğümde kendisine söylerim. Başkanın yüzüne söylerim, basın üzerinden söylemem. Ne gerek var ya. Niye birbirimizi yiyeceğiz. İktidarla mücadele etmeliyiz.
Mithat Umutoğulları: Aziz Bey siyasete soyundu. Herkesin üzerinde emeği vardır. Ancak en son açılışta yine başkanlara yönelik eleştirileri oldu. Bana mantıklı gelmiyor..
Murat Bakan: Basın aracılığıyla demeç verilmesini doğru bulmuyorum. Danışma Kurulunda olabilir. Dışarı yansımaması lazım. Bizim aile meclisidir. Dün orada yaşanan tartışmalar olabilir. Ama oradan dışarıya taşmamalı. Siz topluma ne verirseniz, dedikodu verirseniz dedikoduyu alır. Bir direniş, heyecan verirseniz onu alır. Adalet Yürüyüşü’nde insanlar gelip genel başkanın arkasında yürümedi m? Birbirinizi yemekten ne iktidar olabilirsiniz ne de bu iktidarı değiştirebilirsiniz.
Adem Nakçı: Belediye başkanları alındı, istifa ettirildi. Sen hala o adam benim rakibimdir diyeceksin.
Murat Bakan: Hiçbir yere aday değilim. Benim adaylığım üzerinden siyaset yapanlara söylüyorum. Ben şu an hiçbir yere aday değilim. Siyaset ben buraya adayım deyip yapılacak bir iş değil. Halkın gönlünde taht kuracaksın. Halk seni sevecek. Hiçbir belediye başkanını koltuğundan kimse indiremez halka kendini sevdirmişse. Biz şu an yaptığımız görevi hakkıyla yapacağız. Halk notumuzu verecek. İkinci dönem hangi göreve layık görürse, o zaman bakarsın. Babalarımızdan kalmadı ki. Mesleğimiz, işimiz değil. Hakkıyla yerine getiremiyorsan görevini yerine yenisi gelecek, gelmeli. Herkes gelecek mücadele edecek. Bilgi ve üretkenlik kriterdir. Bunlar yoksa kusura bakma kim olursan ol. Hangi yapıyı örersen ör, hangi filmleri çevirirsen çevir.
İl başkanı çok eleştirildi.
Murat Bakan: Çok başarılı buluyorum. Polemikten kaçan, parti içi tartışmayı kamuoyu önünde yapmayan, iyi eğitimli, profili düzgün. Mumla arasak bulamayacağımız bir il başkanı. Geçmişe bakıyorum. 40 yaşında. Başarılı bir avukat. Aileden partili. Büyükşehir belediyesinde grup sözcülüğü gibi önemli bir görev yapmış. Utku da güzel bir arkadaşımız, parti örgütünden gelme. Ama ben Deniz’i son derece başarılı buluyorum. Bundan sonraki süreci başarılı yöneteceğini düşünüyorum.