TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Menemen Belediyesi Mart ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda, Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan’a 65 milyon liralık borçlanma yetkisi verilmesi mecliste ipleri germiş ve AK Parti ile CHP grupları arasında uzun süren tartışmaya neden olmuştu.
Tartışmaların ardından borçlanma yetkisi meclis üyelerinin oylarına sunulmuş ve yapılan açık oylamada önerge Millet İttifakı’nın 15 ret oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edilmişti.
Oylamada, CHP’li meclis üyeleri Hasan Ünal, Ali Aydın ve Rasim Yiğit Özge grup kararına uymayarak Aydın Pehlivan lehine oy kullanmışlardı.
Yaşanan olayların ardından CHP Menemen İlçe Başkanlığı üç ismin partiden kesin ihracını istemiş ve disiplin sürecinin başlatılması için dosyaları hazırlamış ve üç isimden savunmaları istenmişti.
Geçtiğimiz gün ilçe başkanlığına gelerek ortak yazılı bir savunma vermişlerdi. Yapılan yazılı savunmada, CHP’li meclis üyesi ve Millet İttifakı Menemen Belediye Başkan Vekili adayı Deniz Karakurt’un da Serdar Aksoy döneminde 2019 yılı faaliyet raporuna ve o dönem yapılmak istenen bir borçlanma yetkisinde grup kararına uymayarak ‘ret’ oyu kullandığı hatırlatılmıştı.
“HİÇ KİMSE SUÇ İŞLEMEYE ZORLANAMAZ”
Savunmada hakkında geçen ifadelere yanıt veren Karakurt, bahsi geçen borçlanmanın yasal bir borçlanma olmadığını ve bu nedenle ret oyu verdiğini söyledi ve “Hem borçlanma yetkisinde hem de faaliyet raporunda iki kez grup kararına aykırı oy kullandım. Borçlanma konusunda kanuna aykırı olduğu için ret oyu kullandım. Kanuna aykırı olarak verilen bir grup kararı varsa buna uymak zorunluluğu yoktur yani hiç kimse suç işlemeye zorlanamaz. Bu borçlanma yetkisi Serdar Bey zamanında da kanuna aykırıydı ret verdik, şu anda da kanuna aykırı yine ret verdik. Yani eğer biz borçlanma yetkisi verseydik suç işleyecektik. Bu askeriyede de böyledir. Hiçbir karar, yasaya aykırı olamaz, yasaya aykırı bir grup kararı da alınamaz. Yani aynı şey değil. Biz bu olayda yasaya aykırı olduğu için grup olarak ret kararı vermemize rağmen karşı taraf lehine bir oy kullanıldı. Yani yasaya aykırı bir oy kullanıldı” dedi.
“HAKLI OLDUĞUMUZ ORTAYA ÇIKTI”
Faaliyet raporuna ret oyu kullanmaları için geçerli gerekçeleri olduğunu ve bunun daha sonra ortaya çıktığını ifade eden Karakurt, “Faaliyet raporunda da Serdar Bey döneminde yapılan pek çok yanlış vardı. Faaliyet raporunda evet dememiz mümkün değildi. Haklı olduğumuz da zaten Serdar Bey’in yargılanmasıyla ortaya çıktı. O dönemde haklı olduğumuz bilindiği için o dönemde disipline sevk edilmedik. O dönemde de gündeme geldi disipline sevk edilmemiz. Ama tüm arkadaşlarla yaptığımız eylemin nedenlerini açıkladığımızda olay anlaşıldı ve disipline sevk edilmedik” ifadelerini kullandı.
“BÖYLE SAÇMA SAPAN BİR PLAN YAPILABİLİR Mİ?”
Daha önce üç isim arasında yer alan bir meclis üyesi, Karakurt’un faaliyet raporuna ret oyu kullanarak grup kararını çiğnediğini hatırlatmış ve bu nedenle disipline sevk edilmesi gerektiğini söylemişti. Ancak Karakurt’un başkan vekilliği adaylığının planlandığını ifade edip bu nedenle disipline sevk edilmediğini söylemişti. İddialara yanıt veren Karakurt, faaliyet raporunun oylandığı dönemde Aksoy hakkında herhangi bir dosya hazırlanmamış olduğuna dikkat çekti ve şunları söyledi; “Çok komik bir olay. Biz faaliyet raporuna ret oyu verdiğimizde Serdar Bey hakkında hiçbir şey yoktu. Biz buna rağmen faaliyet raporuna hayır dedik. Daha sonra söz konusu dosyalar hazırlandı ve Genel Merkez’in daha sonra haberi oldu. O zaman yargıya intikal etmiş hiçbir şey yoktu. Yani böyle saçma sapan bir plan yapılabilir mi? Serdar Başkan’ın görevden alınacağı bilgisi hiçbirimizde yoktu ki. Böyle bir yargılama yoktur, hiçbir şey yoktu. Oldukça komik bir iddia. Her kim söylediyse zorlama olmuş. Akıl dışı bir iddia. Böyle bir şey olabilmesi için partide bir desteğimin olması lazım. O dönemde benim arkamda bir oluşum yoktu.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
