Sayıştay’ın, Türk Patent ve Marka Kurumu ile ilgili raporunda önemli tespitlerde bulunduğunu ifade eden Av. Kılıç, raporda; Kurumun temsil ve tanıtma giderinin 857 bin lira olduğunun, dövizin olumsuz değerlendirilmesinden dolayı 14 milyonluk kur farkı zararı oluştuğunun ve Kurum bilançosunda 2 milyon 25 bin liralık görev zararının yer aldığının belirtildiğini bildirdi.
CHP’li Av. Kılıç, bu konuya ilişkin geçen ay, "Bu kadar yüksek temsil gideri harcayan, Kurumun 2 milyonluk görev zararını oluşturan ve oluşmasına yol açan Kurum yöneticileri hakkında herhangi bir yasal işlem yapılmış mıdır veya yapılacak mıdır'" diye Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına sorduklarını, ancak cevap alamadıklarını kaydetti. Av. Sevda Erdan Kılıç, “Aynen,Cumhuriyet Halk Partisi Grubumuzun verdiği 16 bin 510 soru önergesinden 14 bin 523 tanesine süresi içinde cevap alamadığımız gibi.” dedi.
“2018 yılının 2,5 ayını görevinin başında geçirmedi”
Türk Patent ve Marka Kurumu, başkan ile yöneticilerin babasının çiftliği gibi yönetilirken 17 yıllık AKP iktidarında ülkede yeni bir marka yaratılamadığını vurgulayan Av. Kılıç, şunları kaydetti:
“Bu iktidar döneminde keşke değerli bir Türk markası yaratılsaydı da bugün burada bunları konuşacağımıza, bu markayla gururlanıp bunun sevincini hep beraber yaşayabilseydik.
Kurum bu haldeyken, Kurum Başkanı ne yapıyor diye baktık. Başkan seyahat etmeyi, gezmeyi çok seviyor. Kurum Başkanı 2018 yılının 2,5 ayını görevinin başında geçirmeyip,yerini başkan yardımcılarına bırakmıştır. Hatta sadece il dışına çıkmamış, yurt dışına da çıkmıştır. Münih, Lahey, Singapur, Paris derken, yıl içinde aralıksız olarak görevinin başında durduğu en uzun süre sadece 41 gündür, sadece 41 gün. Tabii, kurumun başında Başkan olmayınca da kurum yöneticileri har vurup harman savurmuştur.”
“Yerliliğiniz de milliliğiniz de hem sözde hem sahte”
CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, Türk Standartları Enstitüsünü (TSE) de incelediklerini belirtti.
Görevi Türk standartlarını hazırlamak olan kurumun, personelin yurt içi görevlendirmelerinde dahi konaklama bedelini avro cinsinden belirlediğini ifade eden Av. Kılıç, “Ülke yoksulluk içinde kırılırken hem ‘milliyiz’ deyip hem de bu kurumda yurt içinde dahi avro ödemesi yapılmasını gerçekten biz anlayamamaktayız. 17 yıl boyunca, her sözü aldığınızda, vay efendim ‘biz yerliyiz’, vay efendim ‘biz milliyiz’ deyip ama bu kurumda yaşananlara bir tek söz etmemenizi kabul edemiyoruz. Biz biliyoruz ki sizin yerliliğiniz de milliliğiniz de hem sözde hem sahte” ifadesini kullandı.
“Katar’la sizinkisi bir aşk hikayesi”
CHP’li Av. SevdaErdan Kılıç, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Kurumu incelerken bir baktık hangi ülkeyle anlaşma yapmış diye, tabii karşımıza şaşırmadık, yine Katar çıktı. Katar'la daha geçtiğimiz günlerde ticareti kolaylaştırmaya ve tüketicinin korunmasına ilişkin bir anlaşma yapılmış. Yahu, nedir bu Katar aşkınız. Tank Palet Fabrikasını peşkeşçektiniz, uçan sarayı hediye aldınız; şimdi de TSE'de Katar standartlarını belirliyorsunuz. Biz biliyoruz, Katar’la sizinkisi bir aşk hikayesi ama bu aşk ülkemize çok pahalıya mal oldu.
Sonuç olarak bütçenin geneline baktığımızda, bu bütçe AH’larVAH’lar bütçesi olmuştur. Bu bütçede, krediyle geçinmeye çalışan asgari ücretlinin AH’ı vardır. Bu bütçede atanamayan öğretmenlerin AH’ı vardır. Bu bütçede KYK borcunu ödeyemeyen üniversiteli işsizlerin AH’ı vardır. Bu bütçede çocuğuna okul kıyafeti alamayan babanın, çocuğunu ısıtamayan ananın, eşini pazara götüremeyen kocanın AH’ı vardır.Bu bütçede toplanan paraları ödenmeyen şehit yakınlarının, mahsulü tarlada kalan çiftçinin, üretemeyen sanayicinin ve kepenk kapatan esnafın AH’ı vardır. Ama bu bütçede, hep AH yok, VAH da var. Biziekranları başında izleyen vatandaşlarımızın ‘VAH, VAH, VAH’ları vardır bu bütçenin üzerinde.
Bu sebeplerle, biz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak bu hayırsız bütçeye ‘ret’ oyu vereceğiz ama bir söz var, onu da hatırlatmak istiyorum;‘Atı alan Üsküdar'ı geçermiş de AH alan sıratı geçemezmiş’ diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum."