19 Mayıs 1919’un Türkiye tarihi için bir kırılma anı olduğunu söyleyen Sındır, “19 Mayıs 1919’da İstanbul’dan Samsun’a başlayan yolculuk varını yoğunu kaybetmiş yoksul ve bitap düşmüş bir halkın ‘ya istiklal ya ölüm’ parolasıyla emperyalizme, saraya ve sultana karşı yeniden ayağa kalktığı gündür. Bir tarafta tahtını koruma derdine düşmüş olan bir padişah, anlamını yitirmiş, milletine sırt çevirmiş bir hükümet, dört bir yanı işgal edilmiş ve bir avuç kalmış olan vatan toprağı diğer tarafta ise her tür manda anlayışını elinin tersiyle itmiş, akıllarında sadece tam bağımsızlık olan yurtseverler ve esir yaşamaktansa onurluca ölmeyi göze alan bir halk vardı. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları sadece emperyalizme karşı değil; saraya, sultana ve işbirlikçilere karşı da kurtuluş mücadelesinin fitilini 19 Mayıs 1919’da yaktı. 19 Mayıs 1919 Türkiye'nin başlangıç tarihi, emperyalizme bir meydan okuma; demokrasiye, özgürlüğe, bağımsızlığa ve cumhuriyete de atılan en büyük adımdır. 19 Mayıs ruhu bugün halen yolumuzu aydınlatmaktadır” dedi.
“DİRİLİŞ GÜNÜ VE BİR HALK HAREKETİDİR”
Ulusal kurtuluş mücadelesinin ilk meşalesinin 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Samsun’a ayak basmasıyla yakıldığını vurgulayan Sındır, “Ulusal günler bizler için tarihimizi ve milletimizin ne badirelerden geçtiğini hatırlama, acı, gözyaşı ve kanla yoğrulmuş kurtuluş mücadelesinin önemini ve anlamını unutmama günleridir. 19 Mayıs 1919 varlık ve yokluk arasında gidip geldiğimiz bir dönemde bağımsızlık ateşinin yakıldığı ilk gündür. 19 Mayıs 1919 esarete boyun eğmeyen, hürriyeti ve bağımsızlığı tek yol seçen Türk Ulusu'nun diriliş günü ve bir halk hareketidir” dedi.
“BALKONLARIMIZI YİNE GELİNCİK TARLASINA ÇEVİRECEĞİZ!”
Sındır sözlerini şöyle sonlandırdı: “19 Mayıs 1919’un gençliğe atfedilmiş olması, geleceğimiz ve güvencemiz olan gençlerimize inancımızın en büyük göstergesidir. Ve bu sorumluluk onlara tarihi ve ağır bir görev yüklemiştir. Türk Devrimini sağlam temeller üzerinde yükseltecek ve yaşatacak olan onlardır. İnanıyorum ki, tarihini ve değerlerini bilen, çağdaşlarını yakından takip eden gençlerimizin omuzlarında laik, demokratik ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Bir asırdır hiçbir durumun ve şartın gölge düşüremediği bayramımızı bu sene de coşkuyla kutlayacağız. Tüm insanlıkla birlikte zor zamanlardan geçtiğimiz bu günlerde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunu, 23 Nisan’da da olduğu gibi evlerimizde yaşayacak, balkonlarımızı yine Türk Bayraklarıyla gelincik tarlasına çevireceğiz. Mustafa Kemal Atatürk ve onun gibi vatan ve millet davasına hayatlarını adamış atalarımıza bir kez daha minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
