CHP İzmir Milletvekili Sındır, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in şahsına yapılan hakaretlerin, esasen Soyer’i o göreve getiren demokrat, laik, Cumhuriyetçi ve yüreği Atatürk sevgisi ile dolu İzmir halkına yapıldığını belirtti.
Osmanağaoğlu’na sert sözlerle yüklenen CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, yaptığı yazılı açıklamayla şunları dile getirdi;
MHP Milletvekili Sn. Tamer Osmanağaoğlu, kendisine ve aslında bir milletvekiline hiç yakışmayan, siyasi nezaketten uzak, eleştiri dozunu aşan, bir dil, içerik ve üslup ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Tunç Soyer’e hakaret etmiştir. Esasen bu hakaret, Sn. Soyer’i o göreve getiren demokrat, laik, Cumhuriyetçi ve yüreği Atatürk sevgisi ile dolu İzmir halkımıza yapılmıştır. Sn. Osmanağaoğlu’nun benzeri hakaretleri sistematik ve periyodik olarak yapıyor olması da ayrıca dikkat çekicidir. Benzeri eleştirilere MHP İl Başkanı Sn. Veysel Şahin’in de katılmış olduğunu görüyoruz.
Sayın Osmanağaoğlu, Sayın Şahin ve onlar gibi diğerleri; Atatürk düşmanlarını ve demokratik ve laik Cumhuriyetimiz ile sorunu olanları arıyorsa uzağa gitmelerine gerek yok. Koşulsuz ve şartsız ittifak içerisinde oldukları büyük ortaklarında bu insanlardan çok bulabilirler…
Mesela; 1933 yılından beri okullarda okutulan Öğrenci Andımızı, 2013'te aldıkları bir karar ile kaldıran büyük ortaklarına baksınlar…
“Keşke Yunan galip gelseydi. Ne Hilafet yıkılırdı, ne Şeriat kaldırılırdı, ne Medrese lağvedilirdi, ne hocalar asılırdı, hiçbiri olmazdı.” diyen Kadir Mısıroğlu’na övgüler düzen ittifak ortaklarının liderlerine, bakanlarına, hastanede, cenazesinde onu yalnız bırakmayan zihniyet ortaklarına baksınlar…
Büyük ortakları AKP’nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın da katıldığı Ayasofya camii’ndeki bir program sırasında Erdoğan'a yakınlığı ile bilinen Üsküdar Yıldırım Beyazıt Camii eski İmam Hatibi Mustafa Demirkan'ın Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk’ü ima ederek “Bunlardan daha zalim ve kafir kim olabilir. Ya rabbim, bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma…” şeklinde lanet okunduğunda, aynı şekilde Ayasofya Camii’nin açılışında, atanan başimamın laik Cumhuriyetimize ve kurucusuna lanet okuduğu ve laikliğin kaldırılmasını istediği esnada kılını dahi kıpırdatmayanlara baksınlar…
“600 yıllık İmparatorluğun 90 yıllık reklam arası sona erdi” diyen, Milli Şef İsmet İnönü için; “Bizans dostu kahpe İnönü” diyen büyük ortaklarının milletvekillerine baksınlar…
Süleyman Şah Türbesini taşıyarak “Vatan toprağını” terkedenlere, Yunan adalarının silahlandırılmasına sesini çıkarmayanlara, Ege adalarının işgaline göz yuman iktidar ortaklarına baksınlar…
Teröristbaşının mektubundan medet umanlara, bu mektubu teröristbaşının bir uyarısı olduğunu belirtip, bu mektuba rağmen gereğini yapmayan HDP’nin “vahim sapma” içerisinde olduğunu belirterek “stratejisini marazi ve mahzurlu” bularak bir değişikliğe gitmemesinden ciddi bir şekilde rahatsız olan ve HDP’nin Millet İttifakına destek vermesi yerine teröristbaşının mektubunun gereğini yapmasını özlemle bekleyen kendi parti üst yöneticilerine baksınlar…
23 Haziran öncesinde İmralı’dan mektup alındığında susanlara, Osman Öcalan’ı devletin televizyonuna çıkaranlara, hatta geçen gün bu densizliği; “Osman Öcalan TRT’de değil TRT-Kürdi kanalında programa çıktı” diyerek zavallı bir savunma içerisine girenlere baksınlar…
Çözüm süreci adı altında, Kandil’de, İmralı’da gizli görüşmeler yapan, Dolmabahçe’de, Oslo’da protokoller imzalayan, Kandil dağı ve Mahmur Kampı'dan gelen teröristlerin Habur Sınır Kapısı'ndan ülkemize giriş yaptıklarında kılını kıpırdatmayan ve bunları kurdukları çadır mahkeme ile beraat ettiren ittifak ortaklarına baksınlar…
Cumhuriyetimizin kurucusu, önderimiz, liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün adını her yerden, stadyumlardan, kültür merkezlerinden kaldırma yarışına giren büyük ortaklarına baksınlar…
“İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği bir yasa sizin için neden reddedilmesi gerekiyor” diyerek Atatürk ve İnönü’ye ayyaş imasıyla hakaret edenlere baksınlar…
Çanakkale zaferinin kahramanı, Mustafa Kemal Atatürk’ün adını dahi söylemekten sakınan ittifak ortaklarına baksınlar…
Görüldüğü gibi Sayın Osmanağaoğlu’nun çok uzaklara gitmesine gerek yok, hemen yanı başlarındaki büyük ortaklarına yüzlerini dönsünler de baksınlar…
Baksınlar ama önce gözlerini ve zihinlerini açsınlar…
Tabii niyetleri var ise…
Ve tabii demokratik ve laik Cumhuriyetimize bağlılıkları ve büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e sevgileri var ise...