EGEPOSTASI- Belediyelerin başlattığı bağış kampanyasının yasal olmadığının açıklanması üzerine düşüncesi sorulan CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, duruma sert tepki gösterdi. Seyit Torun, tepkisini, “Bakanlığın yayınlamış olduğu 2860 sayılı genelge başkanlarımızı bağlamamakta. Başkanlarımız bu yasaya bağlı olarak bu bağışları toplamıyorlar. Her zamanki anlayışıyla kendilerinin her türlü konuyu gerçekleştirebileceğini düşünüyorlar, kabul etmiyorlar. Belediyeler de devletin bir organı. Vatandaşa hizmet eden, direkt hizmet eden bir yapı. Vatandaşımız al bu bağışımı, durumunu biliyorum, ihtiyaç sahiplerine dağıt diyor. Bunun neresinde farklılık va? Siz toplamak istiyorsanız toplayın. Vatandaş size yardım etmek istiyorsa eder, belediyelere yardım edecekse yapar. Siz amacına uygun harcanıp harcanmadığını denetleyin. Ama bir genelgeyi yasa yerine geçirerek belediyelerin çalışmalarını engellemeyin. Bunun hesabını yarın sorar bu millet size. Gönderin o zaman kaynak” sözleriyle yaptı.
SEYİT TORUN’UN AÇIKLAMASININ SATIR BAŞLARI:
Bakanlık genelgesi başkanlarımızı bağlamamakta
Dün 11 büyükşehir başkanımız bir deklarasyon yayınlayarak kamuoyunu bilgilendirdi. Onların amaçları vatandaşın kendilerinden beklentilerine yanıt vermek, sorunlarını çözmek. Asla kavga etmek tartışmak kaos içinde olmak değil. Kendileri görevlerini yapma adına böyle bir çağrıda bulundular. Bakanlığın yayınlamış olduğu 2860 sayılı genelge başkanlarımızı bağlamamakta. Başkanlarımız bu yasaya bağlı olarak bu bağışları toplamıyorlar. Bu bağışlar başkanlarımız yasalara dayanarak bu bağışları kabul ediyorlar. Yasaların ilgili maddelerinde de bu yetkilerini açıkça tarif ediyor. Belediye başkanlarımız bu yetkilere dayanarak geçmişte de olduğu gibi bugün de aldıkları bağışları bütçelerine alarak, bütçelerinden kayıtlı şekilde harcamak üzere kabul ediyorlar.
Tüm hukukçular bağış kabul edilebileceğini belirtiyor
İstediği gibi yorumlayabilir. Ama bu güne kadar görüştüğümüz tüm hukukçular da bu yasanın belediye başkanlarımıza herhangi bir yerden yetki almadan tamamen kendi onaylarıyla bu bağışları kabul edebilecekleri açık ve seçik belirtilmektedir. Şartlı bağış alırsanız meclisten karar çıkarmak zorundasınızdır. Bir vatandaş arsa bağışlar diyelim okul yapmanız şartıyla o zaman meclisten karar almak zorundasınız. Ama belediyenize bağışta bulunmak istiyorum, şartsız olarak diyorsa bu belediyenin bütçesine alınır, resmi çıkışı bütçeden yapılarak vatandaşa ayni veya nakdi olarak yardım yapılır. Yasada açık belirtilmiş ve geçmişte de yapılmış zaten. İstanbul’da geçmiş belediye yönetimi bağış toplamış ve harcamış geçmiş kayıtlara bakılabilir.
Başkanlarımız daha önce başlatmıştı
Cumhurbaşkanı devlet içinde devlet diyor ama kendileri paralel devleti çok yakından tanırlar, bilirler. Bizim bildiğimiz tek devlet Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Cumhurbaşkanından kampanyayı başlatmadan önce başkanlarımız bu çalışmayı başlattı. Önce Ankara, sonra İstanbul ardından 9 büyükşehir belediye başkanımız açıklamalarını yaptı. Akşam saatlerinde de Cumhurbaşkanımız bu kampanyayı başlattığını ifade etti. Başkanlarımız daha önce başlatmıştı. Her zamanki anlayışıyla kendilerinin her türlü konuyu gerçekleştirebileceğini düşünüyorlar, kabul etmiyorlar. Belediyeler de devletin bir organı. Vatandaşa hizmet eden, direkt hizmet eden bir yapı. Bu virüsün yayılmaması için belediyelerimiz can hıraş çalışıyor. Sadece bizim belediyelerimiz değil diğer partilere mensup belediyeler de. Bu salgının yayılmaması için işyerlerini, sağlık kurumlarını, camileri her yeri dezenfekte ettiler. Kimi maske, kimi sterilizasyon malzemesi dağıtıyor. Kimi vatandaşlara maddi ve manevi katkıda bulunuyor. Siz hayır diyorsunuz, belediyeler yapmasın. Yapmadığı taktirde ne olacak'
Genelgeyi yasa yerine koyamazsınız
Bir yapı kurmuşsunuz vefa diye. Bu yardımları dağıtmak için bile yardımlara ihtiyacınız var. Belediyelerimizin ekonomik sıkıntıları vardı, borç sarmalı içindeydi. Vatandaşımız al bu bağışımı, durumunu biliyorum, ihtiyaç sahiplerine dağıt diyor. Bunun neresinde farklılık va? Siz toplamak istiyorsanız toplayın. Vatandaş size yardım etmek istiyorsa eder, belediyelere yardım edecekse yapar. Siz amacına uygun harcanıp harcanmadığını denetleyin. Ama bir genelgeyi yasa yerine geçirerek belediyelerin çalışmalarını engellemeyin. Bunun hesabını yarın sorar bu millet size. Gönderin o zaman kaynak. İller bankasından kesinti yapmamakla sorunu çözemezsiniz. Belediyeler şu anda ciddi harcamalar içinde.
Vatandaşımız bağışını nereye yapacağını gayet iyi bilir, değerlendirir
Belediyelerimiz her şeye rağmen hizmetlerine devam edecek. Bağış noktasında da onların bağışlarını uygun şekilde kabul edecek. Eğer bu ülke hukuk devleti ise adalet de hukuk da yerini bulacak. Bundan endişemiz yok. Cumhurbaşkanı yardım toplamak istiyorsa toplar. Bunu da açıkladı zaten. Hatta bir hukuk kurulu Yargıtay bile talimatla, baskıyla yazılar yazarak bu yardımları topluyor. Sonuçta vatandaşımız bağışını nereye yapacağını gayet iyi bilir, değerlendirir. Bu konuya daha fazla girmek istemiyorum.
Bilim Kurulu’nun sokağa çıkma yasağı telkininde bulunmaması söz konusu değil
Sayın genel başkanım da İstanbul, İzmir ve diğer belediye başkalarımız da çağrıda bulundu. Aslında inanıyorum ki bilim kurulu da bunu öneriyor. Ama hala tek merkezden yönetildiğimiz için kurulun önerilerinin de dikkate alınmadığını düşünüyorum. Elimde veri yok ama. Birçok tedbiri almış bilim kurulunun bu kadar ortada vaka sayısı varken sokağa çıkma yasağı ilan edin telkininde bulunmaması söz konusu değil. Bu çağrıyı büyükşehir başkanımız sürekli dile getiriyorsa bilim kurulu bu durumu en iyi bilmelerine rağmen bunu ilan edilmesini istememesi mümkün değil. Ama tabi ki sokağa çıkma yasağı ilan edilince farklı şeyler çıkacak ortaya. Ama hangi akıldır izandır anlamış değilim. Hala bu kararı almaktan uzaklar. İlla bir bedel ödemek zorunda mıyı? Umreden ve yurtdışından gelenlerin oluşturduğu tehdit belli. Çin’de başladığı andan itibaren tedbirleri alsaydık bugün yaşadığımız süreci daha az hasarla ve daha kısa sürede bitirebilirdik. Yaşananlardan ders alınmamış bazı tedbirleri alınmakta geç kalınıyor hala. Artvin Borçka’da karantinaya geçildi bugün mesela. Lütfen sokağa çıkma yasağını uygulayın. Vatandaşa evde kal demekle bu sorun çözülmez. Süreci doğru yönetmeye ihtiyacımız var.
Evde kalalım, sosyal mesafeyi koruyalım
Bu virüsle mücadelenin en önemli yöntemi sosyal mesafeyi korumak. Mutlaka izolasyonu sağlamak. Bunu sağladığımız takdirde bu salgının yayılmasını ve ölümlerin artmasını önlemiş olacağız. Kendimiz, yakınlarımızı ve ülkemiz için lütfen evde kalalım ve sosyal mesafeyi koruyalım.