EGEPOSTASI – Gaziemir Belediyesi Bağımsız Meclis Üyesi Levent Çağlarsu, Büyük İzmir TV’de yayınlanan ‘Refik Pak’la Odak’ programının konuğu oldu.
Çağlarsu, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’yla aralarındaki gerginlik, partiden ihraç istemiyle disipline sevk edilmesi ve partiden istifasının perde arkasını tüm ayrıntılarıyla anlatırken, Başkan Arda’dan ihale istediği iddialarına da yanıt verdi.
Çağlarsu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"HALİL ARDA CHP'DEN KOPTU"
"Halil Arda’yla ilk ters düşmemiz ilk kez 27 Ocak 2019 gecesi başladı. CHP Genel Merkezi o gece ‘Gaziemir Belediye Başkanı adayımız Halil Arda’ açıklamasını yaptı. Ertesi sabah Halil Arda’nın artık o kendi bildiğimiz çevresinden koptuğunu gördük. Seçim çalışmalarını kendi muhasebe bürosunda sürdüren Halil Arda’nın hiç kimsenin haberi olmadan, başka bir meclis üyesi arkadaşımızın bürosuna taşındığını duyduk. Böyle bir kararın alınmasında en büyük etkenlerden birisi de 3-4 kişiden oluşan çekirdek ekip oluşturduğunu söylemesiydi. ‘Peki CHP Gaziemir İlçe Başkanı bu seçim sürecinin neresinde olacak? Bir seçim koordinasyon merkezi kurulması gerekiyor’ dedim. ‘Hiç gerek yok, ilçe başkanı bizim yaptığmız programa uyacak' dedi. Sadece kendi yakın çevresinden değil, CHP’den de koptu. CHP Gaziemir İlçe Başkanı da devre dışı kaldı. Ben yine de yakın dostluğumuza binaen görüşmeye gittim. ‘Bir seçim koordinasyon merkezi kurulsun’ dedi. Eski ilçe başkanlarımızı önerdim, ‘Örgütle beraber komple bir iktidar yürüyüşüne başlayalım’ dedim. Fakat Halil Arda ve siyasi danışmanı eşi tarafından bu bütün öneriler kabul görmedi. Kasım Özkan bu süreçte çok üzgündü.
“SEN ADAY OL AMA EŞİN LÜTFEN KARIŞMASIN”
Benim aday adayı olması için tek şartım vardı. ‘Halil Arda sen belediye başkan aday adayı ol, fakat eşin Deniz Arda lütfen karışmasın, arkada dursun. Çok tepki alıyor Deniz Arda. Eğer sen Deniz Arda’yı ön plana çıkaracaksan olmaz. Seni tanımayan insanlar bana Deniz Arda’yı şikayet ediyordu’ dedim. Bunu da kendisine defalarca anlattım. Hatta Deniz Arda’nın bana sözü vardı. Bu konuda geride duracağını ve ‘Protokol nereye gelmesi gerekiyorsa beni oraya çağırın’ dedi. Ama aday gösterildiği gün bu tam tersine dönüştü. Bütün programlarda ön planda olan, bütün çalışmaları yapan siyasi danışmanı Deniz Arda oldu. Halil Arda da ona uydu. O zaman da bu durum Gaziemir’in damarlarına ters geldi. En başta ben olmak üzere, geçmiş siyaette beraber yürüdüğü arkadaşların dışlandığını gördü. CHP’yle iktidar yürüyüşüne ortak olmamız gerketiğini söyleyecek tek kişi bendim. Fakat Halil Arda’yla aramıza koskoca duvar örüldü.
“BİZE KARŞI KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ KELİMELER KULLANMAYA BAŞLADI”
Grup toplantılarındaki eleştirilerimiz karşılık bulmadı. Bu konudaki itirazlarımı grup toplantılarında söyledim. Daha sonra alınan kararlara el kaldırmadığımda Halil Arda ‘Niçin el kaldırmıyorsunuz’ gibi ikazlarda bulundu. Ben de çekimser oyu kullanmaya bşaladım. Grup kararı alınan bir konuda asla karşı durmadım. Grup toplantısında alınan bir karara karşı durduysam meclis toplantsıına katılmamışımdır. Katıldıysam, ‘evet’ oyu kullanmışımdır. Onay vermediğim hiçbir şeyde meclise katılmadım. Halil Arda özellikle mecliste bize karşı küçük düşürücü kelimeler kullanmaya başlayınca ben de karşılık vermek durumumnda kaldım.
“‘EĞER ORAYA GİDERSENİZ BENİM MECLİS ÜYEM DEĞİLSİNİZ’ DEDİ”
Gaziemir’de CHP ile Halil Arda arasında sıknıtı aday olduğu gün, CHP İlçe Örgütü, Kadın Kolları ve Gençlik Kolları’nın dışlanmasıyla başladı. ‘Çekirdek ekibim’ dediği, siyasi danışmanı Deniz Arda’nın organize ettiği etkinliklerle seçim çalışmaları yapıldı. CHP Gaziemir’de kimi gösterse göstersin seçimi kazanacaktı. Halil Arda bunu kendi başarısı bildi. ‘Ben bilirim siz uyarsınız’ anlayışını gütmeye başlayınca meclis üyelerinden dört arkadaşımız hiçbir komisyonda görev almadı. Çünkü biz örgütün yanında duruyorduk. 16 arkadaşımızdan 7 tanesi daha Halil Arda’yla artık hareket edemeyeceklerini belirttiler. 30 Ağustos 2020 törenlerine katılmak isteyen belediye meclis üyelerine Halil Arda ‘Eğer törene katılırsanız benim meclis üyem değilsiniz’ dedi. Partinin bir etkinliğine katılmayın dedi. Partiye şikayet ettik. İl başkanı da sadece dinledi.
“MUHTARLAR SOYER’E ŞİKAYET ETTİ”
16 tane mahalle muhtarı ilk kez bir araya geliyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e gidip, Halil Arda’yı şikayet ediyor. ‘Bize yardım etmiyor, bize destek olmuyor, sorunlarımızı çözmüyor’ diye. Bir mahale muhtarımız ‘Sayın başkanım ben belediye başkanına ulaşamıyorum. Kendisine soruyoprum niye telefonlarıma çıkmıyorsunuz diye. ‘Siz aradığınız için açmıyorum’ diyor. Biz böyle bir anlayşıla Gaziemir’de duruyoruz. Benim ihraç edilme ya da istifa etme sürecine girmem gayet normal.
“HİTLER BENZETMESİ YAPMADIM”
Halil Arda’ya Hitler benzetmesi yapmadım. Bana mecliste söz hakkı vermedi. Ben de bir dahaki mecliste Franco, Musollini ve Hitler dönemlerini anlattım. Bunlar meclis üyelerine söz vermeme, anti demokratik uygulamaları anlatan bir konuşmaydı. Ama Halil Arda ‘Beni hitlere benzettin’ dedi. Ben Hitler’e benzetmedim. Örnek yaptım siz seçtiniz. Ben asla böyle bir şey söylemedim’ dedim.
“‘TEDBİRLİ DİSİPLİN’E KARŞI ÇIKTIM”
Ben 2 Nisan 2021 günü geçici ihraçla CHP Disiplin Kurulu tarafından cezalandırıldım. O cezama da asla karşı gelmedim. ‘Ben yine aynı siyasi anlayışla bağımsız olarak yoluma devam ederim’ dedim. Nisan ayı meclisine 20 günüm kaldığında grup toplantılarına katılacağım düşüncesinde iken 10 Mart’ta Halil Arda beni CHP İl Başkanı Deniz Yücel’e şikayet etti. Ertesi gün toplanan CHP İl Yönetimi benim disiplin kuruluna sevk edilip edilmemem için bir komisyon kurdu. 12 Mart sabahı bana bu karar tebliğ edildi. 21 Mart günü beni komisyona davet ettiler, ben de o çağrıya uyarak gittim. Yazılı ve sözlü olarak kendimi savundum. Ben ondan önce de 18 Mart günü 3 belediye meclis üyesinin ismini şahit olarak dinlenmesi için verdim. Bu üç şahit de 18 martta dinlendi. 23 Mart günü ‘Beni disipline gönderebilirsiniz ama tedbirli disipline gönderirseniz o zaman itiraz ederim’ dedim. Tedbirli gönderildiğim zaman bütün üyelik haklarım elimden alınmış oluyor ve grup toplantılarına katılamamış oluyorum. Daha sonra tedbirli olarak disipline gittim. CHP İzmir İl Başkanı’nın beni ihraç etmek için özel çaba sarf ettiği hissi var.
“DENİZ YÜCEL BENİ GÜNAH KEÇİSİ YAPTI”
22 Aralık 2019’daki CHP Gaziemir İlçe Kongresi’nde Halil Arda, ‘Urla Belediye Başkanı FETÖ’cülükten cezaevine girdi. Siz ona sahip çıktınız. Bana neler yaptılar, örgüt bana sahip çıkmıyor’ diyerek Deniz Yücel’e ‘FETÖ’cülere sahip çıktınız. Bana sahip çıkmadınız’ suçlamasını yaptı. Kasım Özkan ve bana da iftira attı. Bu iftiraların iftiraların gerçek nedeni 27 Ocak 2019 gününde başlayan süreçten geliyor. Partiyle kopmak, kendi başına yürümek anlayışının semeresini 6-7 ay sonra tüm Gaziemir gördü. Bu sürecin bu noktaya gelme sebebi Halil Arda’nın ‘Ben bilirim’ anlayışı ve siyasal danışmanının icraatlarıdır. Fakat ben günah keçisi haline getirildim. Ben ihraçlarla istifa sürecine getirildim. Ben CHP’ye tekrar döneceğim, ama Deniz Yücel beni günah keçisi haline getirdi.
“BEN İHALE İSTEMEDİM”
Halil Arda’ya 1993 yılında ortak çiçekçi dükkanı açmıştık. O daha mali müşavir olmamıştı. Ailecek birbirimizi çok iyi tanırdık. Dükkanın ilk muhasebe kaydını tutan Halil Arda’dır. Oradan gelen bir dostluğumuz vardı. Ben hayatımda hiç ihaleye girmedim. İhaleye girecek kadar ticari birikimim de olmadı. Ben 2019’da ailemi de yanıma alıp Karaburun’a yerleşme kararı aldım. Halil Arda’ya da giderken ‘Oğlum Ulaş’a sahip çık’ dedim. Oğlumuzu belediye başkanına emanet ettim. Bu bana ilçe kongresinde ihale olarak sunuldu. ‘Oğluma sahip çık’ dediğim için Halil Arda ‘İlçe kongresinde benden çiçek ihalesi isteyen meclis üyeleri vardı’ dedi. Ertesi gün bütün internet gazetelerinde gördük ‘Eyvah’ dedik. Daha sonra AK Parti Belediye Meclis, Grup Sözcüsü Uğur İnan Atmaca beni şikayet etti. Erol Kaya (AK Parti Gaziemir eski İlçe Başkanı) ‘Abi nedir bu süreç?’ diye sordu. Ben de şimdi anlattığım gibi anlattım. ‘Tamam abi yanındayız ama bize yukarıdan baskı geliyor. Biz seni şikayet etmek zorundayız. Özür dileriz’ dedi. Ben de kendimi şikayet ettim. Araştırdım, hiç belediyenin ihalesine girmiş miyim, fatura kesmiş miyim diye. 2019’dan bu yana belediyeye bir tane fatura kesmedim. Ben bu konuda rahatım. Beni kimse karalayamaz.
“DENİZ YÜCEL BU SÜRECİ İYİ YÖNETEMEDİ”
İl Başkanı Deniz Yücel bu süreçte etkili olamadı. Ben kendisiyle CHP Gaziemir İlçe Başkanı’nın organize ettiği bir kahvaltıda, sadece Halil Arda’ya muhalif 9-10 belediye meclis üyesi ve il başkanıyla beraber buluştuk. Hepimiz tek tek derdimizi il başkanına anlattık. İl başkanının da bunları fazlasıyla gelen diğer sorunlarla beraber bütünleştirerek eylem içerisine girmesini beklerken maalesef orada yanıldığmızı gördük. İl başkanı bu süreci maalesef iyi yönetemedi. Biz derdimizi anlattık o da sadece dinledi.
“HAKLILIĞIM ORTAYA ÇIKTI”
Halil Arda ‘Beni Hitler’e benzettin. Sana söz hakkı vermiyorum’ dedi. Bir belediye meclis üyesine söz hakkı vermediği zaman haklılığım ortaya çıktı. Ertesi gün ben kaymakamlığa gititm. Kaymakamlık da dilekçe yazmamı söyledi. Ben de dilekçemi yazdım ve İçişleri Bakanlığı da bana geçtiğimiz günlerde ‘Haklısın’ dedi. 13 ay sonra da olsa, Süleyman Soylu imzalı da olsa bu hakkımın gasp edilmesinin kanıtlandığı için mutluyum. Bundan sonra yapılacak olan her türlü anti demokratik süreçte de yine aynı duruşu sergileyeceğimi bir kez daha buradan Gaziemirlilere bildiriyorum.
“HALİL ARDA ‘AKLINIZI BANA KİRAYA VERİN’ DEDİ”
Halil Arda şunu istiyor: Aklınızı bana kiraya verin. Bunu da açıkça söyledi. ‘Sizin düşünmenize gerek yok, sizin yerinize düşünürüm. Siz sadece onaylayın’ dedi. Gaziemir Belediye Başkanı’nın anlayışı budur.
"SEYİT TORUN'A ŞİKAYET ETTİK ‘NE YAPAYIM’ DEDİ"
Gaziemir’de dedesinin adının yaşadığı meydana çıkıp 100 kişiye soralım. 20 tanesi ‘Halil Arda iyidir’ derse ben istifa ederim. Halil Arda’nun Gaziemir’de yaptığı hiçbir iş yok. Sadece tamirat ve tadilat yaptık. Memurların sosyal develt tazminatıyla kavga ettik, işçilerle kavga ettik. En son DİSK’le yapılan anlaşmada ‘Yüzde 45 verdim’ diyor. İşçilere yüzde 20 verdiğini açıklamıyor. İşçi ve memur Halil Arda’yı sevmiyor. Sivil toplum örgütleri nefret ediyor. Muhtarlar zaten görmek istemiyor. Kim kaldı geriye? CHP Genel Merkezi de il başkanı da bunu biliyor. Seyit Torun’a (CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı) şikayetimizi dile getirdik. ‘CHP Gaziemir’de kan kaybediyor’ dedik. Seyit Torun ‘Ne yapayım. En fazla partiden ihraç edebilirim’ dedi.
“HALİL ARDA PARTİSİNE ZARAR VERİYOR”
İlçe Başkanı Kasım Özkan’ın bu konuda dertli olduğunu çok iyi biliyorum. Kasım Özkan CHP’nin Gaziemir’de yara almaması için elinden geleni yapıyor. Ama bzen ister istemez Arda’nın yanında durmak zorunda kalıyor. Halil Arda partisine zarar veriyor. 2020’de bizi saymayan 4 arkadaş olarak Denetim Komisyonu’na seçilmiştik. Hatta Halil Arda bize oy vermedi. Kendisi de 4 aday çıkarmıştı. Burada grup kararı alınmadığı için, grup da olmadı. Biz 4 arkadaş meclis kararıyla komsiyona seçildik, demediğini bırakmadı. ‘AK Parti’yle iş birliği yaptınız’ dedi. CHP Grup Sözcülüğünü yapan kişiyi AK Parti’yle iş birliği yapmakal suçladı. Bunu İl Başkanı da duydu, ‘Ne yapıyorsunuz?’ diye sormadı. CHP İzmir İl Yönetimi’nin bu konuda üzerine düşen görevi yapmadığı kanısındayım. Eğer yapsaydı böyle olmazdı."