Cennete dört yandan kuşatma

Bir yanda RES’ler (Rüzgar Enerji Santralleri), bir yanda balık çiftlikleri ile mücadele eden yarımadanın yaşam alanları gün geçtikçe daralmaya devam ediyor. İzmir Valiliği Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü bölgede büyük tartışma olan konusu olan balık çiftliklerine karşı binlerce imza toplanan Karaburun’da yeni bir tesis için resmi onayı vererek ÇED sürecinin başlatıldığını duyurdu.

Haberler / İzmir

23 Ekim 2014 Perşembe 14:04

PAYLAŞ

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Denizden balık çiftlikleri, karadan ise Rüzgar Enerji Santralleri ile kuşatılan Karaburun bir şok daha yaşıyor. Çamlı Yem Besicilik isimli firma tarafından Küçükbahçe Kuzey Mevkii’nde kurulması planlanan 2 bin 500 ton/yıl kapasiteli balık çiftliğinin yer değişikliği/alan artırımı talebine onay veren İzmir Valiliği, ÇED sürecinin de başladığını duyurdu. Bölgede halkın büyük tepkisini toplayan balık çiftliklerine bir yensi daha eklenirken, bölge genelinde 600 bin metrekare deniz alanına yayılan tesislere karşı bölge halkı ise projeye tepki göstererek tesise karşı çıkacaklarını söyledi.

KARABURUN’A BİR TESİS DAHA
Çamlı Yem Besicilik isimli firma tarafından Karaburun Küçükbahçe Köyü, Küçükbahçe Kuzey Köyü Mevkiisi’nde kurulması planlanan balık üretim çiftliğine İzmir Valiliği’nden onay geldi. Proje ile ilgili ÇED sürecinin başlatıldığını duyuran Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, 11 Kasım’da halkın katılım toplantısı için resmi ilana çıkarken, yarımada halkından ise yaşam alanlarının kısıtlandığı gerekçesiyle projeye veto geldi.

BAKANLIKLAR ONAY VERDİ
Resmi kurum görüşlerine de başvurulan tesis projesi kapsamında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan da onay gelirken, toplam 5 milyon 200 bin TL’ye mal olacak kültür balıkçılığı ve üretim tesislerinde yıllık 2500 ton üretim yapılması planlanıyor.

TESİS ALANI HAZİNE ARAZİSİ
98 bin metrekarelik alana kurulacak balık çiftliğinde 20 adet kafese ve 6 adet bölüme yer verilecek. Devlet Hazine’sine ait arazi üzerinde yapılması planlanan balık çiftliğinde çipura, levrek, mercan, trança, sinarit, sivriburun, karagöz üretimi yapılacak.

HALK BOYKOT EDECEK
Diğer yandan yaklaşık nüfusu 9 bini bulan Karaburun’da yer alan söz konusu bölgede, deniz alanı üzerinde yer alan tesislerin son bir yıldaki toplam yüzölçümü de 600 bin metrekareye ulaşırken, bölge halkı ise yaşanan duruma isyan etti. Son yıllarda yarımadanın dört bir yanında artan RES’ler ve balık çiftlikleri nedeniyle hem karadan, hem de denizden kuşatıldıklarını, yaşam alanlarının gün geçtikçe daraldığını belirten ilçe halkı düzenlenecek ÇED toplantılarını boykot edeceklerini ve katılmayacaklarını duyurdu.

YARIMADA DÖRT BİR YANDAN KUŞATILDI
Sayısız firmanın enerji ve kültür balıkçılığı gibi alanlarda yatırım yaptığı bölgedeki vatandaşlar yaşanan duruma karşı olduklarını ve mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi. Yürüttükleri çevre mücadelesi ve bölgenin korunması için, 2 bin 500 imza toplayan halk, sivil toplum örgütleri ve muhtarlara, internet üzerinden de 25 bin kişi destek verdi.

25 BİN İMZA TOPLANDI
Çevre avukatlarının da büyük bir destek verdiği Karaburun halkı, yürütülen imza kampanyaları ve düzenlenen çevreci eylemlerin yanı sıra, balık çiftliklerine karşı da birçok dava açmıştı. Diğer yandan, Türkiye genelinde son 12 yıl içerisinde balık çiftliklerindeki yıllık üretim kapasitesi 26 bin 868 tondan 110 bin 375 tona çıkarken, bitki, canlı türleri ve deniz suyunu tehdit eden yatırımlar da yarımada bölgesinde hız kesmeden devam ediyor.

“YARIMADA’NIN KORUMAYA ALINMASINI İSTİYORUZ”
Söz konusu bölgede balık çiftlikleri ve yer seçimleriyle ilgili yaşanan krizi değerlendiren Karaburun Kent Konseyi Başkanı İpar Dilli, yarımada bölgesinin ÖÇKA (Özel Çevre Koruma Alanı) ilan edilmesi için sayısız girişimde bulundukları ve vatandaşların taleplerinin de bu olduğunu hatırlatırken, “Bizim balık çiftlikleriyle ilgili itirazlarımız sürüyor. Bunları bakanlığa da ileteceğiz. Yarımada’nın korumaya alınmasını ve bölgedeki rüzgar enerji santralleri, balık çiftlikleri, taş ocakları gibi yatırımların durdurulmasını istiyoruz. Çevre mücadelemiz devam edecek” şeklinde konuştu.