Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nca (EPDK) 2010 yılında Çeşme'nin Sarnıç bölgesinde, bir şirkete RES projesi için 49 yıllığına üretim lisansı verildi. EPDK tarafından üretim lisansı verilen RES'ler için 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planları yapıldı. 8 türbinin kurulacağı yerde bulunan özel mülkiyetteki 28 parsel de Bakanlar Kurulu kararı ile acele kamulaştırıldı.
Mülk sahipleri, imar planlarının şehircilik ve planlama esasları ile kamu yararına aykırı olduğu ve koruma amaçlı olmadığı gerekçesiyle İzmir 5'inci İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkeme heyeti, davacıların aleyhine karar verince mülk sahipleri, bu kez Danıştay'a temyiz başvurusunda bulundu. Danıştay 6'ncı Dairesi'nce imar planlarının iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilerek, mahkemenin kararı bozuldu. Bunun üzerine davaya tekrar bakan İzmir 5'inci İdare Mahkemesi tarafından Danıştay'ın kararına uyulup, imar planları iptal edildi.
BAKANLIK ONAYLARSA PLANLAR 1 AY ASKIDA KALACAK
RES'leri kurduran şirket tarafından imar planlarının iptal edilmesinin ardından Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürlüğü'ne başvuruda bulunuldu. Müdürlük bünyesinde bulunan İzmir 2 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu, mahkemenin kararını değerlendirmek üzere toplandı. Toplantıda, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planına esas rüzgar santralinin faaliyetinin 25 Ocak 2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5 Ocak 2017 tarih ve 98 sayılı ilke kararları gereği devam edebileceği, bu aşamada geçiş dönemi koruma esasları ve kullanım şartlarının belirlenmesine gerek olmadığı yönünde karar alındı. Bu kararın ardından projesini revize eden şirket tarafından plan tadilatına gidildi. Şirket tarafından hazırlanan yeni planlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sunuldu. Bakanlık, ilgili kurumlardan görüş aldıktan sonra onaylarsa planlar, 1 ay süreyle askıda kalacak.
'KAMULAŞTIRMA KARARI GEÇERLİ'
Şirketin Genel Müdürü Erman Kaya, RES'ler için toplam 9 dava açıldığını, yaptıkları birebir görüşmelerin ardından davalardan 6'sının geri çekildiğini söyledi. Türbinler için verilen 'Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir' kararının iptal edilmesi yönünde dava açıldığını ve kazandıklarını belirten Kaya, "Ayrıca lisans iptaline ve kamulaştırmalara karşı da davalar açıldı. Bu davalar da lehimize sonuçlandı. Biz, RES'leri kurarken, 72 kurumdan izin aldık ama bu izinler göz ardı ediliyor" dedi.
İmar planlarının ise mahkeme tarafından iptal edildiğini hatırlatan Kaya, iptal gerekçelerini göz önünde bulundurarak, planları revize ettiklerini söyledi. Kaya, "Planımız şu an inceleme aşamasında. 1,5 ay içerisinde plan onaylanacak. Mahkeme, imar planına esas acele kamulaştırma kararının incelenmeksizin reddine hükmetti. Yani kamulaştırma şu an geçerli. Bu alan hala hazine arazisi olarak görülüyor. Şu anda buradaki tüm özel şahıs arazilerinin tapularının mülkiyeti hazineye geçti" diye konuştu.
'RES'LER DURDURULMAYACAK'
RES'leri durdurmanın söz konusu olmadığını vurgulayan Erman Kaya, 3 seneden beri çalıştıklarını, faaliyetlerini kısıtlayacak bir durumun bulunmadığını belirterek, şunları söyledi: "Çeşme'de sit dereceleri değiştirildiğinde bizden başka kimse bu karara karşı çıkmadı. Neden karşı çıkılmad? Kendilerini çevreci olarak adlandıranlar neden buna itiraz etmed? Çünkü bir rant var. 1'inci derece doğal sitin, 3'üncü derece doğal site çevrilmesine göz yumdular. Nede? Yapılaşmanın önünü açmak için. Çevrecilerse biz onlardan daha çok çevreciyiz. Biz 49 yıl boyunca bu alanın dokusunun korunmasını istiyoruz." (DHA)