Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nca (EPDK) 2010 yılında Çeşme'nin Sarnıç bölgesinde, bir şirkete RES projesi için 49 yıllığına üretim lisansı verildi. İçinde özel 28 mülkiyet parselinin de bulunduğu alan üzerinde kurulan, her biri 2 megawatt (MW) olmak üzere toplam 8 türbinden oluşan 16 megawatt kapasiteli RES'ler için koruma amaçlı imar planı yapıldı. EPDK tarafından RES'lerin kurulacağı 1'inci derece doğal sit alanı için kamulaştırma kararı alındı. Mülk sahipleri, şirkete verilen tüm idari izin ve belgeler için 2013 yılında, çok sayıda dava açtı. Ayrıca 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planlarına da şehircilik ve planlama esasları ile kamu yararına aykırı olduğu ve koruma amaçlı olmadığı gerekçesiyle İzmir idare mahkemelerinde davalar açıldı. İzmir 5'inci İdare Mahkemesi'nde görülen dava, reddedildi. Davacı mülk sahipleri ise kararı temyiz ettirdi. Danıştay 6'ncı Dairesi'nce imar planı ve kamulaştırmanın iptali istemi ile açılan davada kamulaştırma işlemlerinin imar planı olmaksızın yapılamayacağına hükmedildi.
Öte yandan başka bir mülk sahibi tarafından acele kamulaştırma kararlarına karşı da Danıştay'dan iptal kararı çıktı. Plansız kalan projenin 'Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir' kararı da böylece geçerliliğini yitirmiş oldu. Danıştay 6'ncı Dairesi tarafından kararın uygulanması için dosya, İzmir 5'inci İdare Mahkemesi'ne gönderildi.
RES'LER DURDURULACAK MI'
İzmir 5'inci İdare Mahkemesi'nce de Danıştay'dan gelen kararın ardından dosyada düzeltmeye gidildi. Mahkeme kararında, kurulan türbinlerin 1'inci derecede doğal sit alanı içinde kaldığı görüşüne yer verilirken, imar planlarının sadece RES alanına yönelik kullanım kararları getirdiği, etrafındaki yerleşim ve sosyal-teknik altyapı alanları, ulaşım ağı ile ilgili düzenleme yapılmadığına dikkat çekildi. Ayrıca temiz enerji üretilen tesislerin teşvik edilmesinde kamu yararı olduğuna dikkat çekilen mahkeme kararında, bu işlemler yapılırken, doğal kaynakların korunması ve gelecek nesillere aktarılması için gerekli önlemlerin alınmasının da kamu yararı taşıdığını hatırlatıldı. Danıştay 6'ncı Dairesi'nin kararını uygulayan İzmir 5. İdare Mahkemesi'nce 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planlarının iptaline hükmedildi. Mahkemenin kararına göre, davacı mülk sahipleri, tapularını almaya hak kazandı.
Öte yandan dava konusu santrallerin mühürlenmesi ve faaliyetlerinin 30 gün içinde durdurulması gerekiyor. (DHA)