Geçen 30 Ağustos Perşembe akşamı Foça'nın Gencelli ve Cumhuriyet Mahallesi sahillerinde yaşanan fuel oil kaynaklı çevre kirlliği ve bu konuda açılan dava mahkemeye sunulan bilirkişi raporu hakkında kamuoyunu bilgilendirmek için basın toplantısı düzenlendi. İzmir Tabip Odası'ndaki toplantıya Foça Çevre Platformu (FOÇEP) sözcüsü Bahadır Doğutürk, Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) temsilcisi Fırat Korkmaz, Yenifoça Forum Platformu temsilcisi Ezgi Levent ve avukat Ahu Tahmilci konuşmacı olarak katıldı.
Konuşmacıların dava ve Yenifoça'daki son durum hakkında ki bilgilendirmelerinin ardından basın açıklamasını Yenifoça Forum Platformu temsilcisi Ezgi Levent okudu.
Levent, geçen Ağustos ayı sonunda, Palau bayraklı 'Harrier' isimli kuru yük gemisinin neden olduğu ve Foça kıyılarına kadar ulaşan fuel oil kirlliği ile 18 Aralık 2017 tarihinde Çeşme ilçesinde, karaya oturan 'Lady Tuna' gemisinden sızan 75 bin 484 metrik ton fuel oilin Ildırı Körfezi'ne dökülmesiyle oluşan kirliliğin, Ege kıyılarının, ölümcül ve büyük tehditler ile karşı karşıya olduğunu gösterdiğini söyledi. Foça'daki çevre felaketinin ardından halk ve çevre gönüllüsü inisiyatiflerin suç duyurusunda bulunduğunu, kirliliğin giderilmesi ile birlikte suçluların cezalandırılmasını istediğini hatırlatan Levent şöyle devam etti:
"Bu girişimlerin sonucu 8 Eylül'de 'kirlliğin tespiti' için Foça Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava kapsamında tayin edilen bilirkişi heyetinin mahkemeye sunduğu olduğu rapor çarpıcı tespitlerin yanı sıra, ihmaller zincirini de ortaya koymuştur. Bilirkişi raporuna göre; Foça kıyılarında kalıcı ekolojik kirliliğe yol açan 'Harrier' gemisinin Aliağa Körfezi'ne giriş ve açıkta bekletilmesine ilişkin protokol, Aliağa Liman Başkanlığı tarafından 28 Ağustos 2018 tarihinde yapılmış. Açıkta bekletilen gemiden ertesi gün saat 21.00 civarında fuel oil sızıntısı meydana gelmiş. Gemi bu sızıntıya rağmen 31 Ağustos'ta saat 17.00'de Aliağa'da bulunan gemi söküm tesislerinde baştankara edilerek hurdaya ayrılmış, personelin gemiyi terk etmelerine izin verilmiştir. Bu geminin yakıt olarak kullandığı ve söküme getirilmesine rağmen depolarında tuttuğu anlaşılan daha sonra da denize döktüğü fuel oil; ekosistem açısından kalıcı kirletici, tehlikeli ve zararlı bir maddedir. Kanserojendir. Deniz canlılarının ölümüne ve bazı deniz canlılarının organlarında deformasyona yol açabilir. Deniz dibi bitkileri ve yosunlar üzerinde öldürücüdür. Bu etkileri nedeniyle ekolojik duyarlılığı gelişmiş ülkelerde bu yakıtı taşıyan gemilerin kara suları içinde seyretmesi ve limanlara yanaşmasına izin verilmez. Medeni dünyada seyrine bile izin verilmeyen, sökümünün çok özel koşullarda yapılması gereken gemiler, denizlerimizde seyir yapabilmekte, limanlarımıza girebilmekte, tehlikeli ne varsa denizlerimize boşaltmakta ve Aliağa'da kontrol dışı çalışan gemi söküm tesislerinde sökülebilmektedir. Her türlü kirli yatırımın boy gösterdiği Aliağa'daki gemi söküm, dünyada hiçbir gemi söküm tesisinin kabul etmediği son derece tehlikeli radyoaktif madde yüklü gemileri kabul ederek tamamen kontrol dışı sökümünü yapmaktadır. Ege kıyıları, gözde turizm cennetleri Foça, Çeşme, Karaburun, Urla'nın sürekli bu ölümcül tehdit ile burun burunadır. Harrier gemisinin seyrine, demirlemesine ve yakıtını güvenli biçimde boşaltmadan Aliağa söküm tesislerine baştankara yapmasına, fuel oili denize boşaltmasına rağmen hurdaya ayrılmasına onay veren Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın ihmalleri söz konusudur."
Açıklamada, temizleme çalışmalarında da geç kalındığını, müdahalede önemli eksikliklerin olduğunu öne süren Levent, "Meydana gelen faciaların küçümsenecek bir yanı yoktur. Bu çevre facialarında ihmali bulunan sorumlular ortaya çıkarılarak haklarında gerekli işlemler yapılmalı, ekosistemin uğradığı olağanüstü, esasen hiçbir zaman giderilemeyecek zararlar tüm yönleriyle net biçimde belirlenmeli; bu zararın oluşumunda kusuru olanların bu zararı gidermeleri sağlanmalı, benzer faciaların yaşanmaması için gerekli tedbirler ciddiyetle alınmalıdır" diye konuştu.
Levent, bir dizi ihmal sonucu işlendiğini iddia ettiği çevre suçlarının sonuna kadar takipçisi olacaklarını kaydetti. (DHA)