Uzun yıllar İstanbul'da çalıştıktan sonra birkaç ortaklı bir şirket kuran elektrik mühendisi, evli ve bir çocuk babası Özgür Yağmuroğlu (44), bir süre İtalya'da elektrikli araçlar şarj istasyonu projesinde görev almasının ardından hayalini gerçekleştirmek için İzmir'in Seferihisar ilçesine yerleşti. Seferihisar'ın Düzce Mahallesi'nde 10 dönümlük bahçe satın alan Yağmuroğlu, yurt dışında gördüğü tarım turizmi konseptini uygulamak istedi.
Sınıf öğretmeni eşi İlknur Yağmuroğlu (37) ile birlikte ekolojik ve organik ürünler üretmeye başlayan Yağmuroğlu, 'Hayat Bağı' adını verdiği çiftliğe 30 kilovatlık güneş enerjisi santrali kurdu. Bir yılın sonunda bölgesel dağıtım şirketinin iki ayrı fatura göndererek 5 bin 300 liralık bir bedel talep ettiğini belirten Yağmuroğlu, fazla enerjiyi şebekeye verdikleri için kendilerinden dağıtım bedeli istendiğini iddia etti.
Doğaya ve çevreye saygılı bir şekilde öz tüketimlerini karşılayabilecek elektriği üretmek istediklerini anlatan Özgür Yağmuroğlu, "Bu çiftliği tasarlarken güneş enerjisi santralimizi kurmak istedik. Belediyeden sundurma yapı izni aldık. Dağıtım şirketine 2017 yılının yaz aylarında başvurduk. Çiftçi statüsünde tarımsal sulama ve mesken aboneliği olmak üzere 2 ayrı aboneliğimiz var. Amacımız doğaya, çevreye saygılı bir şekilde kendi öz tüketimimizi karşılayacak elektriği üretebilmekti. Damlama sulama yapıyor ve kışın ısı pompası kullanarak ısınıyoruz. Şebeke bağlantılı olduğu için bahar ve yaz aylarında fazla enerjiyi şebekeye vermeyi planladık. Başvurumuzu yaptık, onay aldık. Yapı ruhsatını belediyeden aldık. Sistem bağlantı anlaşması yapıldı ve 12 Mart 2018'de devreye alındı" diye konuştu.
'SİSTEM FAYDA DEĞİL ZARAR GETİRDİ'
Kullandıkları çift yönlü sayaç sayesinde şebekeye ne kadar elektrik verdiklerinin kayıt altına alındığını ifade eden Yağmuroğlu, özellikle yaz aylarında güneşin daha erken doğmasına bağlı olarak enerji üretiminin 4 bin kilovat saatlere çıktığını vurguladı. Tüketimlerinin ise bin 500 kilovat civarında olduğunu kaydeden Yağmuroğlu, şöyle konuştu:
"Bahar ve yaz aylarında üretimimiz fazla iken tüketimimiz az. Bana enerji verdiğim için ödeme yapılması lazım. Ancak şebekeye sunduğumuz enerji için bir teşekkür beklerken bizi hayal kırıklığına uğratan bir faturayla karşılaştık. Bir yılın sonunda bölgesel dağıtım şirketi aracılığıyla bize ulaştırılan faturada fazla enerjiyi sisteme yaydığımız için dağıtım bedeli istendi. İki ayrı fatura ile bizden toplam 5 bin 300 liralık bir bedel talep ediliyor. Yani bu sistem bize fayda değil zarar getirdi. Dağıtım şirketine gidip başvurunca sözleşmemizi kaybettiklerini öğrendim. Benden sözleşmenin fotokopisini aldılar. Ancak henüz itirazımızla ilgili bir yanıt almadık. Avukatım İbrahim İşsever aracılığıyla hukuki sureci başlattık, takipçisi olacağız."
'YÖNETMELİK DAĞITIM ŞİRKETLERİNİ KOLLUYOR'
Sistemin tamamını kendi öz sermayeleriyle kurduklarını ve hiçbir destek almadıklarını vurgulayan Yağmuroğlu, "Bu güneş enerjisi panelini kurmak bize 250 bin liraya mal oldu. Fazla enerjiyi şebekeye veriyoruz. Başka tüketiciler kullanıyor ve biz bunun için iletim dağıtım bedeli ödemek durumunda bırakılıyoruz. Bizden ürettiğimiz fazla enerjiyi bedelsiz alıyor, başkasına bedeliyle satıyorlar. O tüketicilerden de iletim dağıtım bedeli alıyorlar bizden de alıyorlar. Konuyla ilgili Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) bir yönetmeliği var. Bu yönetmelik ne yazık ki üreticiyi değil dağıtım şirketlerini kolluyor" dedi. Kullandığı enerjinin fazlasını şebekeye ilettiği için bir teşekkür beklerken 5 bin 300 liralık bedel ödemek zorunda bırakıldığını belirten Yağmuroğlu, itirazına yanıt alamayınca hukuki süreci başlattığını, faturalara itiraz ettiğini ifade etti.
'BAŞVURUYA ONAY VERİLMEDİ'
Dağıtım şirketinden yapılan açıklamada ise beyan ve taleplerin incelendiği belirtilerek, bölgede (İzmir-Manisa) yenilenebilir kaynaklara dayalı enerji üretimin artmasına ve ülke ekonomisine mevzuat çerçevesinde katkı koymaya yönelik azami özen ve çabanın gösterildiği ifade edildi. Bugün itibariyle bölgede 492 adedi güneş enerjisine, 4'ü rüzgar enerjisine ve 4'ü biyokütle enerjisine dayalı olmak üzere toplam 500 lisansız üretim tesisinin faaliyet gösterdiği bildirilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bölgemizdeki tesisler geçtiğiminiz 12 ay içinde toplam 627 milyon 546 kilowatt saat elektrik üretmiştir. Sayın Hüseyin Yağmuroğlu da lisanssız elektrik üretimi amacıyla 29.09.2017 tarihinde şirketimize başvuru yapmış, bu talebi süreç gereği mevzuat kapsamında Türkiye Elektrik İletim A.Ş.'ye (TEİAŞ) aktarılmış, trafo merkezlerinde kapasite bulunmaması ve bu nedenle ilgili kurumca onay verilmemesi nedeniyle Elektrik Piyasasında Lisansız Elektrik Üretim Yönetmeliği'nin 5. maddesinin 1. fıkrası (ç) bendi kapsamında, öz (iç) tüketim amaçlı bağlantı anlaşması yapılmıştır. Bu madde kapsamında çağrı mektubu alan üreticiler, ürettikleri elektriği sadece kendi ihtiyaçları için kullanabilmekte satışını gerçekleştirememektedir. Yazımıza esas üretim tesisinde 30.06.2019 tarihine kadar, 8 bin 878 kWh elektrik tüketimi, 29 bin 177 kWh elektrik üretimi olduğu görülmüş ve tüketim miktarından saatlik mahsuplaştırma sonrasında hesaplanan 3 bin 348 kWh üretim miktarı düşürülerek dağıtım bedeli faturası oluşturulmuştur. Kalan 25 bin 829 kWh ihtiyaç fazlası üretim için ise yönetmeliğik hükmü gereği sistem kullanım bedeli faturası tahakkuk ettirilmiştir. Bu işlemler şirketimizce tamamen mevzuatın belirlediği hükümlere esas kurallar çerçevesinde, Bakanlık ve düzenleyici kurum EPDK gözetim ve denetiminde ikmal edilmekte olup uygulama yönünden mevzuat dışına çıkılması, herhangi bir tercih ya da insiyatif kullanılması mümkün değildir. Lisanssız Elektrik Yönetmeliği'nin 36. maddesinin 3 fıkrasına göre; üretim yapan gerçek ve tüzel kişiler; üretim ve tüketim tesislerinin aynı yerde olması halinde sisteme verdiği veya sistemden çektiği net enerji miktarı için, üretim ve tüketim tesislerinin aynı yerde olmaması halinde sisteme verdiği ve sistemden çektiği enerji miktarları için ayrı ayrı sistem kullanım bedeli öder" denildi. (DHA)