Kuruçeşme Mahallesi'nde 2017 yılında meydana gelen olayda, Muhammet Ton ve Olkan Türkmen, içinde bulundukları aracı sokaktaki otopark alanına park etmek istedi. Sürücü Ton, bu sırada motosikletiyle park alanının girişinde bulunan ve hırsızlık suçundan girdiği cezaevinden izinli çıkan Ömer Temeş'e çekilmesini söyledi.
Temeş, arkadaşıyla selamlaştığını belirterek, beklemelerini istedi. Bu sırada havanın sıcak olması nedeniyle üstündeki tişörtünü çıkaran Ton'a, mahallede kadınların bulunduğunu belirten Temeş, tepki gösterdi. Kavgaya dönüşen tartışma çevredekilerin araya girmesiyle son buldu. Olaydan kısa bir süre sonra taraflar başka bir sokakta yine karşılaştı. İddiaya göre Temeş, Ton'un kullandığı otomobilin önünü kesti. Araçtan inen Türkmen'in kavganın büyümemesi için uyardığı Temeş, aracın ön camından başını içeriye doğru soktu. Bu sırada Ton, koltuğun altından çıkardığı tabancayla Temeş'e ateş etti. Yaralanan Temeş kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken, Ton ve Türkmen olay yerinden kaçtı. Polis ekipleri, bölgedeki güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyerek kimliklerini belirledikleri iki şüphelinin, Kayseri'ye gittiklerini tespit etti. İzmir'den Kayseri'ye giden 5 kişilik özel ekip, zanlıları kaldıkları adreste bulup, gözaltına aldı. İzmir'e getirilen şüpheliler sevk edildikleri adliyede tutuklanırken, haklarında 'kasten öldürme' suçundan dava açıldı.
İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın son duruşmasına tutuklu sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBIS) ile cezaevinden katılırken, avukatları ise hazır bulundu. Duruşma savcısı esasa yönelik verdiği mütalaasında sanıkların 'kasten öldürme' suçundan cezalandırılmalarını ve tutukluluk hallerinin devamını istedi. Mütalaaya karşı savunma yapan ve olayda öldürme kastının olmadığını iddia eden Ton, "Olay günü aracımı otoparka koymak istedim. Maktul arkadaşıyla selamlaştığını ve beklememiz gerektiğini söyledi. Ben de havanın sıcak olmasından dolayı tişörtümü çıkardım. Hem bizi bekletti, hem de tişört nedeniyle tepki gösterdi. Tartışma çıktı ve motosikletinden delici bir alet çıkartarak üstümüze geldi. Yanındakiler de bize saldırınca, biz evimizi öğrenmesinler diye olay yerinden ayrıldık. Bir süre sonra başka bir sokakta önümüzü kesti. Küfür edip tehditler savurdu. Olkan araçtan inip uyarmak istedi ama o benim bulunduğum taraftan başını içeriye soktu. Ben de bu sırada korkutmak amacıyla tabancayı çıkardım. Tabancayı benden almak istedi. O anda tabanca patladı. Olayda benim öldürmeye yönelik bir hareketim olmadı. İki tartışma sırasında da saldırılan kişi benim. Tehdit edilen kişi benim. Ben tartışma sırasında hep yapıcı davrandım. Onun vurulduğundan bile haberim yoktu. Tabanca patlayınca olay yerinden ayrıldım. Suçsuzum, beraat ve tahliyemi talep ediyorum" dedi.
'TOKAT DAHİ ATMADIĞIM HALDE YARGILANIYORUM'
Diğer sanık Olkan Türkmen ise olayda suçunun olmadığını öne sürerek, "Maktul, arkadaşıyla selamlaşmasını beklememizi söyledi. Biz de bayram günü olması nedeniyle sakin davranıp bekledik. Muhammet sıcaktan dolayı tişörtünü çıkartınca maktul ve yanındakiler tepki gösterip, kavga çıkardı. Ben de araçtaki tabancayla olayı yatıştırmak için iki el havaya ateş ettim. Karşı taraf otoparka kaçtı. Biz de olay büyümesin ve evimizin adresini öğrenmesinler diye olay yerinden ayrıldık. Bir süre sonra maktul bizim yolumuzu kesti. Arkadaşlarını arayıp 'buradalar yakaladım gelin hemen' şeklinde telefon konuşması oldu. Ben de araçtan inip olayı daha fazla büyütmemesi konusunda uyarıda bulundum. Tam araca binerken, maktul Muhammet'in olduğu taraftan kafasını aracın içine soktu. Bu sırada silah sesi duydum. Arkadaşları gelince olay yerinden ayrıldık. Ben onun vurulduğunu dahi görmedim. Her iki tartışmada kendisine bir tokat dahi atmadığım halde yargılanıyorum. Uzun süredir cezaevindeyim ve bakmakla yükümlü olduğum bir ailem var. Ben bu olaya iştirak etmedim. Olayla ilgili bir fikir birliğim yok. Zaten olay bir anda gerçekleşti. Benim bir suçum yok. Yaptığım tek şey havaya iki el ateş etmek. Bunun bir suçu varsa cezama razıyım ama benim maktule karşı bir eylemim olmadı" diye konuştu.
Sanık avukatları da müvekkillerinin suçsuz olduğunu iddia ederek, beraat ve tahliyelerini istedi.
Mahkeme heyeti, sanıklara 'kasten öldürme' suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ardından haksız tahrik indirimi uygulayarak cezaları 25'er yıla düşürülen sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. (DHA)