Çıray: Başbakan güneydoğu tehcirini kabul etti
CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, güneydoğuda yaşanan asayiş boşluğunu ve PKK’nın göçe zorladığı vatandaşları TBMM gündemine taşıdı. Haziran ayında yapılacak genel seçimler için bölgede ne gibi önlemler alındığını soran Çıray, “2015 seçimleri PKK’nın korku ve baskısı ile bir terör ortamında yapılacağına göre millî iradeyi yansıtmayacaktır” diye konuştu.
Dr. Aytun Çıray, daha önce konuyla ilgili verdiği soru önergesindeki PKK’nın kendinden olmayanları göçe zorladığı iddialarının bizzat Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından da doğrulandığını söyledi. Çıray, “27 Ekim 2014 tarihinde verdiğim soru önergesinde Güneydoğu bölgesinde yaşanan 6-7 Ekim olaylarının ardından vahim gelişmeler yaşandığını, PKK’nın bölgede kendi siyasi amaçlarını paylaşmayan vatandaşlarımızı bölgeden göçe zorladığını, bir anlamda etnik temizlik çabası içinde olduğunu belirtmiştim. Sorularıma süresi içinde cevap verilmemesine karşın, Başbakan Ahmet Davutoğlu, ‘Oranın köklü ailelerinden kişiler oradan çıkarılarak, farklı siyasi düşünceye sahip olanlara baskı uygulanıyor’ ifadelerini kullanmıştır” diye konuştu.
Başbakanın bu beyanı ile kendisinin söz konusu tehcirden resmen haberi olduğunu kabul ettiğini belirten Çıray, “Hükümetin bir devleti devlet kılan temel unsuru ‘egemenliği’ kaybettiğinin veya devrettiğinin tarihi bir itirafıdır” dedi.
EGEMENLİK SORGULANIR HALDE
Çıray, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgedeki egemenliğini ciddi bir şekilde sorgulanır hale getiren bu çok vahim gelişmelerin yaşandığını belirterek, 6-7 Ekim olaylarının da bilançosunu sordu. Çıray, “Kamuoyu bundan ötürü toplumu derinden etkileyen bu olayların bilançosunu merak etmektedir ve bu onun genel seçimler öncesinde özel bir önem ve anlam taşıyan anayasal bilgilenme hakkıdır” diyerek şöyle devam etti:
AKP MİLLETVEKİLİNİN İTİRAFI
“Bu hakkın ne kadar hayati olduğunu AKP Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat da bölgede örgüte katılım yaşının 9’a kadar düştüğü doğrultusundaki açıklaması göstermektedir. Oya Eronat’ın açıklaması AKP hükümeti adına büyük bir “asayiş boşluğunu” itirafı, dolayısıyla egemenlik kaybının kabulü anlamına gelmektedir.”
BİNLERCE SİLAHLA AYAKLANMA HAZIRLIĞI
Aytun Çıray, askeri kaynakların raporlarına dayandırılan haberlerde örgütün başta Cizre’de olmak üzere bir ayaklanma hazırlığı yaptığını, on binlerce silahın kent merkezlerindeki örgüt üyelerine gizlice dağıtıldığını belirtti. Çıray, “Yine bölgeden gelen bilgilere göre PKK, TSK unsurlarına karşılık kendi asayiş karakollarını ve mahkemelerini kurmuştur. Bu da hükümetin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en temel varlık unsurunu, yani egemenliğini koruyamadığını ortaya koymaktadır” dedi.
KAÇ VATANDAŞ GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALDI'
Aytun Çıray, İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından yanıtlanmasını istediği soru önergesinde şu soruları yöneltti:
“Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da bizzat doğruladığı üzere terör örgütüne destek vermeyen ve PKK’nın siyasi amaçlarını paylaşmayan kaç vatandaşımız bölgeden göç etmek zorunda bırakılmıştı? Bu vatandaşlarımız hangi etnik gruplara mensuptur ve göç etmek zorunda bırakılanların etnik gruplara göre sayısal dağılımı nedi? Terör örgütü tarafından göç etmek zorunda bırakılan veya göç etmeye zorlanan vatandaşlarımız için emniyet güçleri nasıl bir tedbir almıştır
RESMİ BİLANÇO NEDİR'
6-7 Ekim olaylarının basından öğrenilenler dışında resmi bilançosu çıkarılmış mıdı? Bu olaylarda kaç işyeri, araç ve ev yakılmış, yağmalanmıştı? Teröre destek vermeyen Kürt vatandaşlarımızın bölücü terör örgütünün tehdidinden korunması için nasıl bir çalışma yürütülmektedir'
SEÇİM MİLLİ İRADEYİ YANSITMAZ
Yapılacak olan 2015 seçimleri PKK’nın korku ve baskısı ile bir terör ortamında yapılacağına göre millî iradeyi yansıtmayacaktır. Güneydoğu’da seçimlerin meşruiyeti ve millî iradenin sandığa yansıması için hangi tedbirleri almayı düşünüyorsunu? Askeri kaynaklardan gelen, bölgede asayiş boşluğu olduğu, örgütün ayaklanma hazırlığı yaptığı ve silah dağıttığı yönündeki resmi raporlar konusunda gerekli çalışmalar başlatılmış mıdır'
ANALAR HALA AĞLIYOR
İktidar partisine mensup bir milletvekili tarafından da itiraf edildiği gibi, 9 yaşındaki çocukların bölücü örgütünün eline düştüğü bir ortamda çocuk haklarından söz edilebilir mi' “Analar ağlamasın” diye başlattığınız “Çözüm süreci” anaların ağlamasını engelledi m? Terörist silâhlarının gölgesinde yaşayan bölge halkına barışı getirdiğinizi söyleyebilir misiniz'”