EGE POSTASI - CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, Ege Postası'na özel açıklamalarda bulundu. Çıray'ın gündeminde devam eden referandum süreci, Türkiye ile Avrupa arasında yaşanan diplomatik kriz ve Rakka'ya operasyon hazırlığı vardı.
BATILILAR 'EVET' ÇIKMASINI İSTİYOR
Bakanların referandum propagandalarına yönelik programlarının iptali sonrası Türkiye ile Almanya ve Hollanda arasında yaşanan diplomatik krize yönelik çarpıcı değerlendirmede bulunan Çıray, “Batılıların referandumun evetle sonuçlanmasını istediklerini düşünüyorum. Bu nedenle ‘evetçiler’in her iki tarafını da mutlu edecek bir tiyatro ile karşı karşıyayız. Özellikle AKP tarafı neden evet denmesi gerektiğini anlatacak gerçekçi argümanlara sahip olmayınca yan yollara saptılar. Önce hayır oyu vermeyi düşünen vatandaşlarımızı teröristlerle özdeşleştirmeye çalıştılar, olmadı. Taksim’de cami projesini tekrar gündeme getirdi, ilgilnilmedi. Hürriyet gazetesinin, ‘Karargâh Sıkıntıda’ manşetine başvuruldu, biz çıktık bunun oyun olduğunu anlattık. Bu da istediği mağduriyeti elde etmesine yetmeyince son olarak Almanya-Hollanda suni krizi yaratıldı” dedi.
“TEK ADAMA HER KARARI ALDIRIRLAR”
Avrupa'nın geçmiş yıllarda Müslüman ülkelere benzeri uygulamaları yaptığını hatırlatan Çıray, “1. Dünya savaşından sonra Batılılar Atatürk’ün tercihleri nedeni ile Araplara yaptıkları muameleyi bize yapamadılar. Arapların arasına cetvelle sınırlar çizerek başlarına Saddamvari diktatörleri atadılar ama Kurtuluş Savaşı’nı kendi iradesi ile başaran bağımsız Türkiye devletini kuran Atatürk ve arkadaşları sonu demokrasiye varacak bir cumhuriyet kurdular. Lozan bu iradenin tapu senedidir. Yani Batılılar Ortadoğu'da krallıklar ve totaliter rejimler yaratarak tek kişi üzerinden ülkeleri yönetmeyi tercih ettiler. Çünkü işleyen bir meclisi olan ve kuvvetler ayrılığına sahip ülkelerde bir çok kurumu karşılarında buluyorlardı. Nitekim bunu 1 Mart tezkeresinde yaşadılar. AKP üst düzeyinin, özellikle Erdoğan’ın tüm baskısına rağmen muhalefetle birlikte hareket eden 99 AKP milletvekili vatanımız adeta işgalden kurtardılar. Sonraki dönemde sırf bu nedenle bir çok siyasetçimiz ve askerimize bedel ödetildi. 1 Mart tezkeresinin reddi üzerine Sayın Erdoğan’ının da ideolojik bakış aşısını kullanarak onu imkânsız bir hayalin peşine taktılar: Müslüman Kardeşler’in liderliğinde bir İslâm birliğinin başına geçebileceğine inandırdılar. Batılıların aradıkları aslında tek adam rejimidir. Tek adam; yani hem hakim, hem savcı, hem meclis olan biri. İşte böyle bir rejimde o tek adamı ikna ettiğiniz anda bir daha 1 Mart benzeri itirazlarla karşılaşmazsınız ve özellikle Ortadoğu’da İsrail’in güvenliğini sağlayacak kukla bir devleti Türkiye’den de toprak alarak kurabilirsiniz. Yaşadığımız krizlerin ve beka sorunun asıl nedeni budur,” dedi.
"YAŞANANLAR TÜRKİYE'NİN ONURUNU ZEDELİYOR"
“Bir yandan Almanya ve Hollanda ile bir kriz görüntüsü yaşanırken, diğer yandan Sayın Nihat Zeybekçi ve Gençlik Spor Bakanı Almanya’da rahatça referandum propagandası yapmaya devam ettiler. Bu danışıklı döğüşün evet oylarını arttırmaya yönelik olduğu çok açıktır. Dış politikanın sırf evet oylarını arttırmak için iç politikaya alet edilmesi bizi uluslar arası arenada küçük düşürüyor, bir Bakan’ın Hollandalı bir polisle muhatap edilip sınır dışı edilmesi onurumuzu kırıyor, bedeli ağır oluyor ama kimin umurunda” diyen Çıray, şöyle devam etti;
“Çelişki ve ikiyüzlülük var bu siyasette. Nası? Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde bu iktidar ABD’yi protesto bile edemedi. Nota veremedi. Haydi ABD’nin patronajı nedeni ile bunu yapamadılar, ama kaç gündür esip gürledikleri Almanya ve Hollanda’ya da nota vermediler. Bunu yapmıyorsan lâfı güzaftır. ‘Almanya sınırlarına geliriz, asarız keseriz’ demey gerek yok Sayın Kılıçdaroğlu ne ded? Palavrayı bırakın kardeşim, erkekseniz İncirlik’ten Alman Tornado uçaklarını çıkarın, Hollanda’ya yaptırım yapın, arkanızdayız’ dedi. Şimdi göreceğiz bakalım. Bir bakana gelme diyeceksin öbür bakana izin vereceksin. Biliyor musunuz, daha komiği yurt dışında seçim propagandası yapmayı engelleyen kanunu çıkaran da AKP hükümeti. Kendi çıkardıkları kanunu da çiğniyorlar. Bunlar gayrı ciddi devlet yönetimi yani. Bilerek ruhsatsız binada toplantı izni isteyip verilmeyince kıyameti koparıyorlar. ‘Vay siz bizi engelliyorsunuz' gürültüsü koparılıyor. Ya hu kardeşim Türk milleti için hayati önemi olan sözde Ermeni Soykırım’ını tanıdığında bu kadar kıyamet koparmadı bunlar. Yine de Sayın Kılıçdaroğlu ve biz dış dünyaya karşı hükümetin yanındayız. Şimdi onlardan gerekli ciddi tavrı almalarını bekliyoruz. Yapmazlarsa korkaktırlar.”
“HOLLANDA’YA ASLAN RUSYA’YA KEDİ”
Çıray, Türkiye'nin kesinlikle tavır alması gerektiğinin altını çizerken, şunları söyledi;
“Ülkelerin yaptıkları yanlışlara karşı bir ve beraber olmamız gerek. Tavır eylemle olur. Rusya’nın Menbiç konusunda yaptığı son açıklama çok önemli. Sputniknews yazdı, Menbiç’te içinde PYD’nin olduğu bir özerk bölge oluşuyor. İşte size gök gürültüsünden güçlü gürültü koparmamız beka sorunumuz ile ilgili bir sorun. El Bab’a neden girmişti? Bunları önlemek için 70 evlâdımızı şehit vermedik m? Sayın Cumhurbaşkanı’nın Rusya dönüşü uçakta söylediklerini Ruslar hemen tekzip ettiler. Avrupa’ya aslan Rusya’ya kedi olmayın. 2016'da Die Welt gazetesi Almanya-Malezya- Türkiye ortaklığında bir Alman şirketinin Türkiye'de zırhlı araç üreteceğini yazdı. Türkiye bu aşamadan sonra buna izin vermemeli. Bağırıp çağırmakla olmaz. Siyasi tavır koymak gerek. Mülteci krizinin üzerinden bir yıl geçti. Almanya'dan 75.4 milyon avro değerinde silah ithal ettik. Almanya'dan silah alan ülkeler arasında şimdi 8. sıradayız. Türkiye bu alımı durdurmalı. Ben bir Türk milliyetçisi olarak Cumhurbaşkanımıza ülkemize saygısızlık yapılıyorsa bu tavırların alınmasını istiyorum. Yok hayır bunlar yapılmayacaksa hükümetin bütün bu bağrışmaları 'one minute' şovdan farklı değildir. Önümüzdeki süreçte bir tavır alınmazsa bizi yönetenleri şov yapmakla suçlarız.”
"SAMİMİYSENİZ KAPATIN İNCİRLİK ÜSSÜ'NÜ"
Terör örgütü DEAŞ'ın üç yıl önce kontrolünü ele geçirdiği ve sözde başkent ilan ettiği Suriye'nin Rakka kentinin geri alınması için Türkiye, ABD ve Rusya'nın operasyon hazırlığını değerlendiren Çıray, “ Dış politikada yanlışlara rağmen El Bab'a girilmesini destekledik. Keşke iş o noktaya gelmeseydi. Destekledik çünkü orada oluşacak kukla devletini engellemek istedik. Bunun için girdik. Sonradan bu iş değişti. Türkiye'yi IŞİD'le savaşır hale getirdiler. IŞİD'e karşıyız ama YPG'yle de eşit derecede mücadele edilmesini istiyoruz. Hem Amerika hem Rusya YPG'yi terörist kabul etmediler. Nitekim Astana toplantısında ne yazık ki Türkiye'nin de imza attığı belgede YPG terörist bir grup olarak görülmedi. Bizim olmayan bir konuda savaşmaya başladık. Rakka meselesi Türkiye'yi ilgilendirmiyor. 'Rakka'ya gidin ama YPG'ye ve PYD'ye dokunmayın' diyorlar. Onun için buralarda efelenmenin faysası yok. Oraya buraya gitmeye gerek yok. Samimiyseniz kapatın İncirlik Üssü'nü... Rakka'ya sokarlarsa Türkiye'yi orada ölecek her şehidimiz birer cinayete kurban gitmiş olacaktır. Analara sesleniyorum. Rakka'ya çocuklarınızı vermeyin 'hayır' deyin” ifadelerini kullandı.
“VATANDAŞA TERÖRİST DENDİ”
Referandum sürecinde evet-hayır kutuplaşmasının keskinliğine dikkat çeken Çıray, “Bu süreç baştan beri yanlıştı. Bu süreç başladığında Meclis'te dedim ki; “Arkadaşlar Türkiye darbe girişiminde yeni çıktı. Ordu polis yargı yara aldı. Gelin bu anayasa değişikliği teklifini iki sene sonra tartışalım. Önce devletin yaralarını saralım. Zaten ülke kutuplaştı. Daha da kutuplaştırmayalım. Ne istiyordunuz da yapamadını? Türkiye'de koalisyonlar olacakmış. Beğenmediğin koalisyonlar dönemlerinde kalkınma hızı daha iyi. Tutun ki haklısınız. Bütün bu tartışmalar ülkenin yaraları sarıldıktan sonra yapılmalıydı. Anayasanın getirilmesi zamanlaması yanlıştır. Bu yanlışı Türkiye görecektir. Anayasalar toplumsal uzlaşmalardır. Bu anayasa yeteri kadar tartışılmadığı için vatandaş neye evet neye hayır diyeceğini bilmiyor. Biz hayırın gerekçelerini anlatıyoruz. Eveti anlatamayanlar mantıklı gerekçeler üretemedikleri için FETÖ'cü ve çeşitli yakıştırmalar yapıyor. Vatandaş 'Habur'un kapılarını ben mi açtım' diyor. 'Oslo'da ben mi buluştum' diyor. 'FETÖ beni mi aldattı da ordunun içine girdi' diyor” dedi.
"BU KADAR YETKİ YOLDAN ÇIKARTIR"
Çıray, alan çalışmalarında vatandaşa neden 'hayır' denmesinin gerekçelerini şu sözlerle anlattığını açıkladı;
“Meclisin yetkileri, yargının atama yetkileri, MGK'nın yetkileri, bütün üst düzey bürokrasiyi atama hakkı bir faniye verilmez. İnsanı bu kadar yetki yoldan çıkartır. Teklik sadece Allah'a mahsustur. Bir milletin kaderi tek kişiye verilmez. Milletin devletin tapusu bir kişiye verilmez. Bu yetkiler o kişiyede zarar verir. Kararlar hızlı alınacakmış. Bir arabaya binersiniz. 200 km'yle hızlı giderseniz çabuk ulaşırsınız gideceğiniz yere ama bir gün kaza yaparsınız gidemezsiniz.”
"YAPTIKLARI SİYASET 'HAYIR'IN ÖNDE OLDUĞUNU GÖSTERİYOR"
Evet cephesinin yürüttüğü siyasetin 'hayır' oylarının önde olduğunu gösterdiği iddiasında bulunan Çıray, “ Anketler 'hayır'ı göstermeseydi hayır oyu vereceklere hakaret etmezlerdi. Eğer rahat olsalardı uluslararası sürtüşmelerden milliyetçiliği yükseltemeye çalışmazlardı. Bütün yürütülen bu siyaset 'hayır'ların önde olduğunu gösteriyor. Son dakikaya kadar gevşemeyeceğiz. Sandık başına gideceğiz. Türkiye'nin demokrasi içinde Cumhuriyet rejimi içinde kalmasını sağlayacağız. Bir kişiyi çok sevebilirsiniz, iyi şeyler düşünebilirsiniz ama sakın ulusal özgürlüğünüzü ve Cumhuriyetinize ait değerleri bir kişiye vermeyin. Birisini sevmek ayrı şey. Tayyip Bey'i sevebilirisiniz ama bizler faniyiz. Bir gün öyle biri ülkenin başına gelir doğduğumuza bizi pişmen edebilir” dedi.
"18 YAŞINDAKİ GENCİN TORPİLİ YOKSA ADAY OLAMAYACAK"
Anayasa değişikliği teklifinde yer alan vekil seçilme yaşının 18'e düşürülmesine yönelik ilgili maddenin, alt maddelerine bakılması gerektiğini ifade eden Çıray, “18 yaşındaki gençlerimizin seçilme hakkı güzel, itirazımız yok destekliyoruz ama torpilleri yoksa seçilemeyecekler. Çünkü bir alt maddede de gencin seçilme hakkını elinden almışlar. Aday olabilmesi için Askerlik ile ilişiğinin kesilmesi yer alıyor alt maddede... Askerlik yaşı 21, 18 yaşında biri vekil olmak istediğinde askerlikten askerlik yaptığına dair belge alması gerek. Nasıl alaca? Askerlik yapmadı, yapamazdı ki… Bu bile acele hazırlanmış teklif olduğunu gösteriyor. Gençlere sesleniyorum gelin sizin geleceğinizi karartacak bu anayasa teklifine 'hayır' deyin, gelecekte sizin hakkınız için derli toplu kanun teklifini ben vereceğim ve o teklife göre sadece torpilliler milletvekili olamayacak,” dedi.
"HAYIR’LAR % 58 İLE ÖNDE"
İktidara 'referandumdan vazgeçin, erteleyin' çağrısında bulunan Çıray,“ Yaralar sarıldıktan sonra ileride daha sağlıklı bir süreç yaşanır. İleride vatandaşa daha iyi anlatılır. Şuanda bu süreç yanlış. Partiler insanlar gelip geçicidir. Partiler araçtır. Bir seçim yok ki ortada parti meselesi olsun. Bu oylama iktidarı değiştirmeyecek. Bu hepimizin ortak senedi olan bir anayasanın değişmesinin oylanması. Anayasanın meşruiyeti en az yüzde 65 oy almasından geçer. Yüzde 51'le evet çıkmış bir anayasada kavga bitmez. Anayasaların yapılması bir de gizli saklıysa o kavga hiç bitmez. Son anayasa yüzde 92' oy aldı tartışma bitmedi. Çünkü yapılışı anti demokratikti. Millete anlatamıyorlar. Nasıl olacak. Türkiye'de öyle bir yara açılacak ki sürekli kanayacak. Bu işten vazgeçilmeli. Vazgeçerlerse biz bunu siyasete alet etmeyeceğiz. Bu evet korkusu değil. Korkumuz kutuplaşma... Ama Sayın Cumhurbaşkanı bunu reddetti. Artık keyifleri bilir çünkü şu anda hayırların oranı % 58” dedi.