Okula başlangıç sürecini, 'Çocukların dış dünyaya açıldığı ve hazlarını ertelemeyi deneyimlediği bir dönem' olarak açıklayan Dr. Alkanat, ailelere önerilerini sıraladı. Dr. Özge Alkanat, okula başlangıç döneminin sadece çocuk için değil, aile için de çok önemli olduğuna dikkat çekti. Aile sisteminin de çocukla birlikte dışarıya açıldığını vurgulayan Dr. Alkanat, "Çocuğun sosyalleşmeye açık olması, anne ve baba ile sağlıklı bir güven bağı kurmuş olması, onlardan ayrılmayı tehdit olarak görmemesi, okula uyumunu hızlandırır. Ayrıca çocuk, okulda ne ile karşılaşacağını ve ne yapması gerektiğini de net olarak bilmeli. 'Okul çok eğlenceli, arkadaşlarınla oynarsın' ya da 'Okula gidelim, beğenmezsen döneriz' gibi ikna ifadeleri tehlikeli olabiliyor. Çocuk okulda eğlenme kadar, alması beklenen sorumlulukların olduğunu, 40 dakika derste kalacağını, sonrasında teneffüs olacağını, her istediğinde sınıftan çıkamayacağını bilmeli. Birinci sınıf öğrencilerine tam da bu nedenle uyum haftası uygulaması yapılıyor. Aileler de evde çocuklarını bilgilendirmeli" dedi.
'KAYGI İÇEREN SÖYLEMLERDEN KAÇININ'
Anne ve babanın da çocuğun okula başlamasıyla ilgili kaygısını yönetebilmesinin önemli olduğunu belirten Dr. Alkanat, "Ebeveyn, 'Acaba çocuğum okula alışabilir mi', 'Başarılı olabilir mi' gibi kaygılarını doğru yönetemediğinde bu endişeyi çocuğa yansıtabiliyor. Bu durum da çocuğun okula uyumunu zorlaştırıyor. Ailelerin eğitim kurumunu iyi tanıyıp zihinlerindeki soruları netleştirmiş olması önem taşıyor. Günümüzde ebeveynler, çocuklarını mutlu etmek için her şeyi yapmaya çalışıyor. Bu da çocukta, büyük bir beklenti oluşturuyor. Ancak okul hayatı ile çocuklar, hazzı ertelemeyi deneyimliyor. Çocuk, sabretmeyi ve beklemeyi bilmesi gerekeceği bir sürece giriyor. Okulun başlamasıyla, çocuk ile birlikte ebeveynlerin disipline olması da çok önemli. Çocuğun belli saatte yatağa girmesini sağlayacak bir düzen oluşturulmalı. Çocukların gelişimi için uyku çok önemli. 6-13 yaş arasındaki çocuklar en az 9 saat uyumalı" diye konuştu.
'ÇOCUĞUNUZUN YANINDA OKUL ANILARINIZDAN BAHSEDİN'
Dr. Alkanat, şöyle devam etti:
"Aileler, çocuklarına okulla ilgili alabilecekleri sorumlulukları vermeli. Çocuklar çantasını hazırlasın, kitaplarını dolaplarına yerleştirsin, defter ya da kalemlerini seçsin ve kıyafetlerini düzenlesin. Aileler çocuklarına, okulla ilgili bu tür sorumluluklar vererek, onlara beceri kazandırmış olur. Ayrıca ebeveynlerin, çocuklarının yanında eğlenceli okul anılarından bahsetmesi de çocuğun zihninde okulla ilgili olumlu algı oluşturur. Ailenin ders sırasında okul bahçesinde, sınıf kapısında beklemesi konusu ise, çocuğun okula yönelik algısına göre öğretmen ile birlikte belirlenmelidir. Normal uyum sürecindeki çocuğu uzun süre okulda beklemek, çocuğun okula uyumunu geciktirir. Çocuğa, okulun tek başınayken yapamayacağı bir yer olduğunu düşündürür. Çocuğun, kendine güveni azalır. Ayrıca, hızla gelişen teknolojinin de etkisiyle çocuklar telefon, televizyon ya da bilgisayar başında çok uzun zaman geçiriyor. İlkokul çağındaki çocuk için ideal süre, günde 45 dakika ile 1 saat aralığıdır. Bu süreyi 15'er dakika şeklinde kullanması önerilir. Bu sürenin üzerine çıkıldığında çocuğun gelişimi olumsuz yönde etkilendiği gibi uykusuzluk ve yorgunluk meydana gelebilir."
AİLELERE ÖNERİLER
Dr. Alkanat ailelere şu önerilerde bulundu:
1- Sosyalleşmeye açık olması için çocuğunuzu yönlendirin. Sizden bağımsız olarak okul yaşamına uyum sağlayabileceği yönünde onu cesaretlendirin.
2- Okulda eğlenceyle birlikte belirli sorumlulukların da olduğunu çocuğunuza açıklayın. Çocuğunuz, okulun kurallara uyum sağlaması gereken bir yer olduğunu bilmeli.
3- Çocuğunuzun okul hayatıyla ilgili kaygı içeren söylemlerden kaçının. Kaygınızı gidermek için gerekirse okul ile iletişime geçin.
4- Çocuğunuza sorumluluk verin. Okul çantasını kendi hazırlasın. Defterlerini, kalemlerini, kitaplarını kendi yerleştirsin.
5- Çocuğunuzun yanında olumlu okul anılarınızdan, iyi arkadaşlıklarınızdan bahsedin. Bu durum çocuğunuzun okula ısınmasını kolaylaştırır.
6- Çocuğunuzun uyum sürecinde yaşayacağı normal güçlükleri problem olarak algılamayın. Çocuğun kendi başına güçlüklerin üstesinden gelmesine izin verin. Çocuğunuzu kapıda bekleme konusunda öğretmene danışarak karar verin.
7- Çocuğunuzun okula başlamasıyla birlikte siz de ev yaşamında bir rutin oluşturun. Çocuğunuzun yemek düzeni ve uyku saatlerine özellikle özen gösterin.
8- İlkokul çağındaki çocuklar için telefon, bilgisayar ya da televizyon başında geçirilecek süre, günde 45 dakika ile 1 saat arasında olmalıdır. Buna da dikkat edin. (DHA)