İzmir’in Bornova ilçesinde yaşayan ve bir fabrikada çalışan işçi M.S., 2004 yılında A.S. ile evlendi ve bir sene sonra da çocukları oldu. Senelerce birlikte yaşayan çiftin ilişkileri, A.S.’nin 2014 yılında İstanbul’da yaşayan ailesini ziyarete gideceğini söyleyip, bugün 12 yaşında olan oğluyla birlikte evden çıkmasıyla son buldu. M.S. İstanbul’a gidip, kendisini terk eden eşiyle görüşmek istedi. Ancak A.S.’nin ailesi, kızlarının görüşmek istemediğini söyledi. M.S. de bunun üzerine İzmir'e döndü.
GELEN TEBLİGATA ŞAŞIRDI
İzmir'de yaşantısına devam eden ve resmi olarak boşanmayan M.S., 2016 yılının Nisan ayında kendisine mahkemeden gönderilen bir tebligatla şoke oldu. Aile ve Sosyal Politikalar İstanbul İl Müdürlüğü tarafından M.S. ve A.S.'ye açılan davanın tebligatında, 'yeni doğan ve doğumun ardından çöp konteynerine atılan kendilerine ait çocuğun, kurtarılıp çocuk yuvasına verildiği ve bir başka aile tarafından evlat edinilebilmesi için 'anne-babanın rızasının alınması gerektiği, bunun için de dava açıldığı bildirildi. İki yıldır eşiyle ayrı yaşayan M.S., bu durumu araştırdı. Kendisini terk eden eşi A.S.'nin İstanbul'da bir iş adamıyla birlikte olduğunu ve bu kişiden 2016 yılının Mart ayında çocuk doğurduğunu öğrendi.
ÇOCUĞU ÇÖP KONTEYNERİNE ATMIŞ
İddiaya göre, A.S. doğumun ardından bebeğini, İstanbul’un Avcılar ilçesinde bulunan Uran Caddesi üzerindeki bir çöp konteynerine bıraktı. Caddeden geçen ve ağlama sesi duyan bir kişinin ihbarı üzerine, bebek polis ekiplerince kurtarıldı. Olayla ilgili olarak ifadesi alınan ve ‘bebeğe bakacak gücü olmadığı için bıraktığını’ söyleyen A.S., daha sonra serbest bırakıldı. Yiğit ismi verilen ve M.S.’nin nüfus kütüğüne kaydedilen bebek ise Şeyh Zayed Çocuk Evleri’ne teslim edildi. Aile ve Sosyal Politikalar İstanbul İl Müdürlüğü, çocuğun bir başka ailece evlat edinilebilmesi için, M.S. ve A.S.’ye ‘anne ve babanın rızasının kazanılması’ davası açtı.
BOŞANMAK İÇİN MAHKEMEYE BAŞVURDU
M.S. bu öğrendiklerinin ardından İzmir 15’inci Aile Mahkemesi’ne başvurup, hem boşanma hem de çocuğun kendisinden olmadığı gerekçesiyle nesebin reddi davası açtı. Ancak Yiğit bebeğin 1,5 yaşında vefat etmesi nedeniyle, nesebin reddi davasından vazgeçen M.S. şimdi, boşanma davasının sonuçlanmasını bekliyor.
Öte yandan bebeğin ölmesiyle, Aile ve Sosyal Politikalar İstanbul İl Müdürlüğü tarafından açılan 'anne ve babanın rızasının kazanılması' davası da dayanaksız kaldı. (DHA)