Kararda şöyle denildi: "Mağdurların, yaşlarının küçüklüğü nedeniyle bu davranışların kötü niyetli olmadığını zannetmeleri ve velilerine anlatmamaları hayatın olağan akışına uygundur. Bir başka ihtimal olarak mağdurlar, sanıktan veya velilerinden duyduğu korku, utanma veya sanığın tembihlemesi ile bu eylemleri velilerine söylememiş olabilirler. Mağdur velileri, eylemlerden haberdar olmalarına rağmen, mağdurların yaşları, cinsiyetleri ve sosyal baskı dikkate alındığında bildiklerini söylemeyip sanıktan şikâyetçi olmayarak, olayın üstünün kapanmasını sağlama düşüncesinde olabilirler. Eylemin şikâyete tabi bir suç olmaması sebebi ile mağdur velilerinin olmamaları, sanığın cezalandırılmasına ilişkin kanaati değiştirmemiştir."
Tanık olarak dinlenen 4 öğrencinin ifade değiştirmesi ise kararda şöyle değerlendirildi: “Tanıkların, rehber öğretmenleri ile yaptıkları görüşmede yer, zaman ve olay bakımından eylemleri net olarak anlatmalarına rağmen, yargılamanın geldiği son aşamada, velilerinin yönlendirmesi ile tüm ifadelerini değiştirerek 'Görmedik, duymadık, hatırlamıyoruz' şeklinde, olayın üstünü kapatır mahiyette ve detay içermeyen beyanlarda bulundukları anlaşılmıştır. Tanıkların rehber öğretmen tarafından alınan olaya uygun, eylemleri açıkça nitelendiren, kimsenin müdahalesi olmaksızın, ilk aşamada, sıcağı sıcağına alınan beyanlarına üstünlük tanınmıştır."