Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün, Haliç Kongre Merkezi’nde Meridyen Derneği’nin düzenlediği ‘İstanbul Meridyen OPEN’ 17 Uluslararası Münazara Turnuvası’ ödül töreninde şunları söyledi:
“Fikirlerin rahatça konuşulup tartışılmadığı yerde şiddet devreye girer. Bunun için biz düşünce ve ifade özgürlüğünü, başkalarının da aynı haklara saygı göstermeleri şartıyla sonuna kadar savunduk, destekledik.
ÖZGÜRLÜK KONUSUNDA SIKINTIMIZ YOK
Düşünce ve ifade özgürlüğünü sadece kendi düşüncelerinin ifade edilebilmesi olarak görenlerle elbette anlaşamadık, anlaşamayız. Çünkü biz insanı eşrefi mahlukat olarak gören bir medeniyetin mirasçılarıyız. Biz az önce de gençler ifade ettiler, ‘Yaratılanı severiz yaratandan ötürü’ diyen bu yaklaşımdan hareketle tüm insanlara saygı duyan bir anlayışa mensubuz. Böyle olduğu için de çoğulculuk ve özgürlük konusunda en küçük bir sıkıntımız bizim yok.
KAYNAĞI BELİRSİZ BİLGİ KIRINTILARI
Eğer siz kendinize güveniyorsanız, kendinizden eminseniz, dinlemek, tartışmak, istemeyeceğiniz hiçbir görüş olamaz. İnancına güvenen, inanç hürriyetinden korkmaz. Bu özgüveni sağlamanın yolu da kendinizi yetiştirmenizden geçiyor. Bunun için de okumanız, araştırmanız, muhakeme etmeniz, mukayese etmeniz gerekiyor. Okuma derken öyle 140 karakterlik sosyal medya okumalarından veya arama motorlarından derlenen kaynağı belirsiz bilgi kırıntılarından bahsetmiyorum. Bunların götüreceği tek yer malumatfuruşluktur.
KENDİMİZİ KANDIRMAYALIM
Batıda onar bin, onar bin hatta yüzer bin, yüzer bin basılan kitapların bizde bin, bin basılması ve doğru dürüst satılmaması üzerinde çok düşünmemiz gerekir diye düşünüyorum. Elimizdeki cep telefonlarının görünürlüğü kadar kitapların görünürlüğünü sağlamadan bu meseleyi çözemeyiz. Kendimizi kandırmayalım. Ülkemizdeki mesele kitap bulamama, kitaba ulaşamama değil, kitap okumama sorunudur. Buna rağmen yeni nesilden umutluyum.
CAHİL DEĞİL DONANIMLI GENÇLİK
Çeşitli vesilelerle pek çok programda bir araya geldiğimiz gençlerin gözlerinde şahit olduğum pırıltı beni gerçekten heyecanlandırıyor. Bu potansiyeli eğitimle, kültürle, kitapla, araştırmayla, muhakemeyle, mukayeseyle zenginleştirdiğimizde hayalini kurduğumuz medeniyetimizin yükselişini yakaladık demektir. Bize sorgusuz sualsiz biat eden cahil bir gençlik değil, neye inandığını, neyi savunduğunu neyin mücadelesini verdiğini bilen, bunun için gereken her türlü donanıma sahip bir gençlik lazım.
MİLLETİMİZ SİNEK OLDUKLARINI GÖSTERDİ
15 Temmuz gecesi gördük ki işte bu vasıflara sahip gençlik gerektiğinde ülkesi ve milleti için istiklali ve istikbali için gözünü kırpmadan canını dahi ortaya koyabilmektedir. Bu ülkenin geçtiğimiz 20-30 yıllık beşeri birikimine gözlerini dikenlerin, devşirdikleri kitleye bakarak kendilerini dev aynasında gördükleri anlaşılıyor. Milletimiz 15 Temmuz’daki duruşuyla bunlara dev değil, adeta sinek olduklarını göstermiştir.”