İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
İktidara geldiğimiz ilk günden beri eğitim öğretime büyük önem veriyoruz.
Eğitim öğretimi bütünleştirmek suretiyle geleceğe yürüyeceğiz. Teoriyle pratiği birleştirmeliyiz.
Eğitim öğretim meselesinde kolaycılığa kapılmadık, köklü reformlar yaptık.
Hayata geçirdiğimiz politikalar belli çevrelerce engellenmek istendi. Attığımız her adım anlamsız bir şekilde dirençle karşılaştı.
Zaman zaman bu çevrelerin çağ dışı tepkileriyle karşılaşıyoruz.
Eğitim öğretimin millileşmesine en güçlü tepkiyi eğitim öğretimi kendi tekellerinde gören kesimler gösterdi.
Zahmet olmadan rahmet olmaz.
Eğitim konusunda da önümüze çıkan engellere aldırmadık. Reform çalışmalarımıza devam ettik.
Şöyle geriye dönüp baktığımızda verdiğimiz sözleri yerine getirdiğimizi görüyoruz.
Tüm Türkiye'de elinde satırla dolaşan gençlik değil, elinde bilgisayarıyla, kalemiyle dolaşan bir gençlik olarak ben sizi görüyorum.
Yeniden büyük Türkiye'nin inşasında sizlerin bir mimar özelliği içinde oradaki harcı çok büyük bir fark tesis edecek.
2002'de sadece 58 fen lisesi varken bugün bu sayı 310'a yükseldi.
Bugün itibariyle Türkiye eğitimi öğretim alanında sıçrama yapacak konuma ulaşmıştır.
Çocuklarımızı belli kalıplara sıkıştırmak yerine onların kendi özelliklerine göre evlatlarımıza yaklaşmalıyız.
Çocuklarımızın çoğunun bedeni sınıfta ama zihinleri başka yerlerde. Zira çok ciddi bir uluslararası kuşatma altındayız.
Bizim de artık daha farklı projeleri gündemimize almamız gerekiyor.
Bütün meslek liselerinde okuyan öğrencilerimize pratik kazandırma çalışmalarını çok önemsiyorum.