Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bankalara kredi uyarısında bulunarak, “Finans sektörünün sahibi durumunda olanlar eğer bu ülkede girişimciye, yatırımcıya gerekli kredi musluklarını açmıyorsa açık söylüyorum, kim ne derse desin, karşısında bizi, hükümeti bulacaktır” dedi.
Erdoğan, çiftçileri de uyararak, “Bakıyorsunuz tarlada domates 1 lira, geliyor pazara 7 - 8 liraya kadar çıkıyor. Bu işe kesinlikle çözüm bulmamız lazım. Aracı tefecilere lanet olsun derdik. Ben çiftçime sesleniyorum. 1 yıl önceden gelip senin tarlanı satın alanlar noktasında dikkatli ol” diye konuştu.
Korkunç vurgunlar...
Erdoğan, dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 241 milyon yatırımla hayata geçirdiği 51 hizmet binasının toplu açılış töreninde ekonomiyle ilgili şu mesajları verdi:
“Ülkemize yönelik saldırıların en önemli araçlarından biri de ekonomidir. Elbette bu alanda kendi eksiklerimizden, sıkıntılarımızdan kaynaklanan sorunlar yok değil, var. Bunları gayet iyi biliyoruz, çözümü için de çalışıyoruz. Nitekim dün (önceki gün) gerek Cumhurbaşkanlığı’ndaki ekonomi danışmanlarımla gerekse hükümetteki ekonomiden sorumlu bakan arkadaşlarımızla başta Başbakanımız olmak üzere bir çalışma yaptık. Geçtiğimiz 14 yılda ekonomimizin geçirdiği yapısal dönüşüm ortadadır. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelme vizyonumuzu da içeren 2023 hedeflerimize ulaşabilmek için gereken yapısal reformlar zaten bizim gündemimizde. Şu gerçeğin de farkındayız. Özellikle 2013 yılından beri maruz kaldığımız tüm saldırılar ekonomi boyutuyla kurgulanmakta ve sahnelenmektedir.
'Vurgun’ çıkışı...
Bu durumun ekonomiyi durdurma, bu tür çağrılardan sanayicilerimize ‘yatırım yapmayın, paranızı bankada tutun’ söylemlerine kadar pek çok emaresi açıkça ortadadır. ‘Paranızı bankada tutun’ dendiği zaman bu ne demektir biliyor musunu? Paranı o finans kuruluşlarının sahiplerine ver onlar hiçbir yatırım yapmadan reel sektöre oradan korkunç vurgunlar vursun demektir. Ülkenin reel sektörüne değil, paranı git bankaya yatır, bankanın patronu kimlerse onlar da vurgunu vursun. Bu odur.
Finans sektörünün sahibi durumunda olanlar eğer girişimciye, yatırımcıya gerekli kredi musluklarını açmıyorsa açık söylüyorum, kim ne derse desin, karşısında bizi bulacaktır, hükümeti bulacaktır. Yatırımcı kredi alabilecek ki mevcut yatırımı varsa onu genişletsin veya yeni yatırımlara gitsin. Bu yatırım yapıldığı zaman istihdam olacak. Sizler bu işin içindesiniz, istihdam olunca üretim olacak. Bir de eğer bu kredi muslukları açıldığında bu verilen krediler insanı çıldırtırcasına yüksek faizle olmaz da hakikaten dürüst bir şekilde düşük faizle olursa rekabet gücünü de yatırımcının artıracaktır. Bu da olduğu zaman o zaman Türkiye’nin sıçrama yapması çok daha kısa, çabuk olacak.”
Ekonomik terör estiriyorlar
“Acımasız parayı kullananları ben ‘ekonomik terör estiriyorlar’ diye vasıflandırıyorum. Bunun başka izahı yok. Terör örgütlerinin eylemlerine, hedeflerine baktığımızda işin gerisinde ne görürsünüz ekonomik bir mesaj bulunduğunu görürsünüz.
Oradan sizi vurmak, çökertmek isterler. Türkiye’nin en önemli markası olan İstanbul’a bir gün bölücü örgüt diğer gün DEAŞ tarafından saldırılması tesadüfi değildir. Son dönemde döviz kurlarında yaşanan hızlı artışın rasyonel sebeplere dayanmadığını meselenin üreticileri ve tüketicileri tedirgin ederek ekonomiyi yavaşlatmak olduğunu kim inkâr edebilir.”
Lira ve rubleyle ticaret...
“Tarlada domates 1 lira, geliyor çarşıya, pazara 7 - 8 lira. Gençken ‘aracı tefecilere lanet olsun’ derdik. Buradaki hikâye aslında bunlara dayanıyor. Ben çiftçime sesleniyorum. 1 yıl önceden gelip senin tarlanı satın alanlar noktasında dikkatli ol.
Sayın Putin’le de görüştüm. Biz Rusya’ya domates, üzüm bunları satmak istiyoruz. Bakanlarımızın çok daha sıkı görüşmeleri teklifinde bulundu. Arkadaşlarıma söyledim. Çok sıkı Rusya tarafıyla bu ilişkileri kuralım ve ihracatımızı daha da artıralım. Üstelik de yerli para. Yani biz onlardan alacağımız Rus rublesiyle onlar da bizden alacaklarını Türk lirasıyla almak suretiyle bu döviz baskısından paramızı kurtaralım.”