Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 696 sayılı KHK’nın 121. maddesine ilişkin tuhaf kampanyalar başlatıldığını belirterek, “Hatta içimizden bazıları da bu kampanyaya katıldı. Tabii üzüldük, yapmamaları gerekirdi. Ama bu katılanların ne yazık ki 16 Nisan’da da aynı kampanyaya katıldığını görüyoruz. Ya biz bir yolda beraber aynı dava arkadaşı değil miyiz, gönüldaş değil miyi? Nasıl oluyor da bir anda, affedersiniz, gidip Bay Kemal’in kayığına biniyorsunuz. Nasıl olur'” dedi.
Erdoğan, dün partisinin Kastamonu 6. Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada özetle şu mesajları verdi:
PARÇALAYAMAYACAKLAR: Bir olmaya, beraber olmaya, iri olmaya çok muhtacız. Birbirimizi sevmeye muhtacız. Dayanışmaya muhtacız. Birileri bölmek, parçalamak istiyorlar. Ama biz o böl, parçala, yönet mantığını inşallah rabiamızla geri çevireceğiz. Bizi bölemeyecek, bizi parçalayamayacaklar. Bizim birliğimizi, beraberliğimizi asla böldürmeyeceğiz.
SEN NE CİNS ADAMSIN BE: Ana muhalefetin, maalesef bugün başındaki zatın, bu köprüde şehit edilen 34 vatandaşımızın değil de, onları alçakça şehit eden katillerin yanında saf tuttuğunu görüyoruz. Çıkıyor ne konuşuyo? Söylediği şeye bak, ‘tek tip elbiseyle’ ilgili. ‘Onların yakınları yok mu, onları o halde gördükleri zaman ne yapacaklar, üzülmeyecek mi'’ Ya sen ne cins adamsın be. Sen, benim 251 şehidimin yakınlarını düşünmüyorsun. ‘Onların acaba yakınları, evlatları, kardeşleri şehit olduğu zaman ne yaptılar, ne yapıyorlar’ diye soruyor musu? Bunu düşünüyor musu? Yok. Niye düşünsün ki. 15 Temmuzgecesi, 23.17, havalimanına gelip oradan Bakırköy’deki belediye başkanına gidip, onun evinde istirahate çekilip, orada kahvesiyle beraber televizyondaki darbeyi seyreden bir adamdan başka ne bekleyebilirsini? Ve utanmadan bir de şunu söylüyor, ‘Cumhurbaşkanı bana haber verseydi, ben onu beklerdim.’ Ben haberi verdim, ben haberi tüm milletime verdim. Biz, telefonlarla haberi verdiğimizde on binler, yüz binler meydanlara yürüdü. Nasıl yalancı olduğunu çok iyi biliyor benim milletim. Hayatın bu.
‘Gönüldaş değil miyiz'’
KHK TEPKİSİ: “Mesela 27 Temmuz 2016’da, yani darbe girişiminden yaklaşık iki hafta sonra bir KHK çıkarmışız. Bu kararname ile darbe girişimi ve bunun devamı niteliğindeki olaylarda görev alan kamu görevlilerinin vazifelerini erine getirirken aldıkları kararlar ve eylemlerinin hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluk doğurmayacağı hükmünü o zaman getirmişiz.
Üstelik bu kararname Mecliste de görüşülerek yasalaşmıştır. Benzer ifadeler yine 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili şehitlik, gazilik, tazminat konularını düzenleyen çeşitli KHK’lerde de ayrıca yer almıştır. Daha sonra aynı hükümleri içeren düzenlemeye 15 Temmuz’da kahramanca ve cesaretle, darbecilere karşı koyan sivil vatandaşlarımız için de ihtiyaç duyulduğu görülmüştür.
TUHAF KAMPANYALAR: (696 sayılı KHK’nin 121. maddesiyle ilgili olarak gürültü koparıldığını belirterek) Bana göre büyük bir gürültü değil, bunu da söyleyeyim. Tuhaf kampanyalar başlatıldı. Hatta içimizden bazıları da bu kampanyaya katıldı. Tabii üzüldük, yapmamaları gerekirdi. Ama bu katılanların ne yazık ki 16 Nisan’da da aynı kampanyaya katıldığını görüyoruz.
16 Nisan’da da bugün bu kampanyaya katılanlar o zaman ‘evet’ demediler, ‘hayır’ dediler. Niy? Onlar bu işleri çok iyi biliyorlar. Ya biz bir yolda beraber aynı dava arkadaşı değil miyiz, gönüldaş değil miyi? Nasıl oluyor da bir anda afedersiniz gidip Bay Kemal’in kayığına biniyorsunuz. Nasıl olur'
YAZIKLAR OLSUN: Bizi şaşırtan, hiç beklemediğimiz bazı gelişmeler. Bu husumet kervanına bizim dava arkadaşlarımızdan bir kısmı nasıl katıldı, nasıl katılıyor. Yazıklar olsun. Çünkü birilerinin zil takıp oynamasına vesile oldukları için yazık olsun. Eğer onlar zil takıp oynuyorsa herhalde iyi yolda değilsiniz.
Diyelim ki bu kararnamede özellikle geçen ifadenin sıkıntısı yeni anlaşıldı. Yapılacak iş gayet basittir, ilgili yerlere bu görüşler iletilir, konuşulur, tartışılır ve gereği yapılır. Doğrusu budur. Bunun yerine CHP’nin ve birtakım terör örgütlerinin sırf millete hakaret etmek için açtıkları bir yoldan gitmenin adı olsa olsa fırsatçılıktır.
KÜÇÜK HESAPLAR: Biz bir defa ‘Ve şavirhum fil emr’ hükmüne uyarak hareket edenlerdeniz. Bütün işlerimizde istişare denilen konuya bağlı olarak hareket edenlerdeniz. ‘İstişare ettik, birilerinin istediği gibi olmadı da bir başkalarının istediği gibi oldu.’ Kusura bakmayın kardeşim. Yani istişarede illa ‘Benim istediğim olmadı, onun için ben de desteklemiyorum’ deme hakkın yok. Nihai karar verici bellidir. Herkesi, küçük hesaplardan uzak durmaya davet ediyorum.
‘Sızısını hissetti mi'’
Bu, PKK ve PKK’nın destek verdikleriyle beraber el ele, kol kola yürüyen kişi değil mi y? Bu, dağdakilerle beraber yürüyen kişi değil m? Onlar, ona destek verdi, gitti Hakkari’de güya miting yaptı. Bu iş, yürek işi yürek... Onların, kulağına üflediği yalan yanlış bilgilerle muhalefet yaptığını zannediyor. Veriyorlar eline üç beş paçavra, güya muhalefet yapıyor. Kendisine, teröristler için İstanbul’a yürürken bir kez olsun yüreğinde şehitlerimizin, gazilerimizin, gözü yaşlı eşlerin sızısını hissedip hissetmediğini sorun. Bunların kalpleri mühürlüdür.
‘Kalpleri mühürlü’
Gençlerin “Asker Duası” adlı şiirini okuması üzerine) Gençler, ben bu şiiri okudum diye içeri girdim. Ama bakın, şimdi sizi kimse içeri atamaz. Elhamdülillah, nereden nerey? Bu ülke, neler gördü, neler çekti y? Fikir, düşünce hürriyetinden yanayız diyor utanmazlar, tam aksine o diyenler, bizi mahkûm etti. Bunlar Bay Kemal’in de arkadaşlarıdır ha, iyi arkadaşlarıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kastamonu’da bir börekçide vatandaşlarla bir süre sohbet etti.
Suriye mesajları
O GÜNLER YAKIN: Bülbülü altın kafese koymuşlar, ille vatanım demiş. (Suriyeliler için en doğrusunun kendi vatanlarına dönmelerinin sağlanması olduğunu, Cerablus, El Bab’da 100 bine yakın Suriyeli’nin evlerine kavuştuğunu dile getirerek) İnşallah o günler de gelecektir, çok yakındır. İdlib bölgesindeki operasyonumuzu tamamlamamız ile birlikte buraya da önemli bir dönüş olacağını düşünüyoruz. Aynı şekilde Afrin’i ve Münbiç, Tel Abyad ve Resulayn’dan başlayarak, tüm sınırımızı güvenli hale getireceğiz.
DÜRÜST OLUN: Artık bir şey bizi özellikle rahatsız ediyor, yüzümüze başka konuşulmasından, gözümüzün önünde başka işler yapılmasından bıktık, usandık. Dürüst olun, dürüst. Bizzat şahsıma bölgedeki örgütlere silah verilmeyeceği söylendiği günden beri yüzlerce TIR değil, 4 bini aşkın TIR, silah yüklü, zırhlı taşıyıcı yüklü. Bunlar Suriye’de sınırlarımız boyu dağıtılmakla kalmadı, bir de önümüzdeki yılın bütçesine bu iş için ödenek konuldu.
UZAK OLMAYAN TARİH: ABD Başkanı Donald Trump’a ‘Siz niçin terör örgütü ile iş birliği yapıyorsunu? Siz bize hava desteği konularında yardımcı olun, biz Türkiye olarak buraya iki tugay gerekiyorsa göndeririz ve ÖSO ile burada DEAŞ’ın işini bitiririz’ dedik. Bunu heyetler arası görüşmelerde kendileri ile görüştük. Ama generalleri ‘Bu olmaz’ demiş. Bizimle çalışmak istemezse biz ne yapacağı? Kendisi bilir. Biz bu terör örgütünü çok da uzak olmayan bir tarihte tepeleyeceğiz. Bu süreçte kimse ayağımıza dolaşmasın.
Asgari ücreti 9 kat artırdık
Erdoğan, Sinop Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleştirilen AK Parti Sinop 6. Olağan İl Kongresi’ne katılarak partililere hitap etti. Önceki gün açıklanan asgari ücrete değinen Erdoğan şunları söyledi: “Asgari ücreti beyefendiler beğenmiyor. 2002 yılında hükümete geldiğimizde asgari ücret 184 liraydı. Biz bunu geçen yıl bin 404’e çıkarmıştık. Şimdi ise 14,3 artışla bin 603 liraya çıktı. Eline diline dursun ya, nereden nereye. Bu rakam, asgari ücret evli olmasına, çocuklarının sayısına göre daha da artabiliyor. 100 lirayı bulabiliyor. Böylece 15 yılda asgari ücreti yaklaşık 9 kat artırmış olduk. Hiçbir zaman da enflasyonun altına düşürmedik. İstihdamı teşvik etmek için bu asgari ücrete 100 lira işveren teşviki uyguluyoruz.”
Fransa yolcusu
Erdoğan, Kudüs konusunda önceki gün Papa’yı arayıp hem teşekkür ettiğini hem de iadei ziyaret yapmak istediğini söylediğini belirtti. Ayrıca Rusya, İran, Türkiye olarak Suriye’de yoğun bir çalışmaları olduğuna değinen Erdoğan, “Cuma günü Fransa’ya gidiyorum. Fransa’da yine aynı şekilde Türkiye-Fransa ikili ilişkilerini masaya yatıracağız” dedi.