TBMM 28. Dönem 2. Yasama Yılı bugün başladı. Yeni yasama yılı açılışı nedeniyle TBMM Genel Kurulu'ndaki birleşimi, yabancı misyon temsilcileri, askeri erkan ve yüksek yargı organlarının başkanları, bakanların yanı sıra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, TBMM Genel Kurulu’nu locadan takip etti. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise eski TBMM Başkanları ile aynı yerde oturdu. Milletvekillerinin sıralarına açılışa özel gül bırakıldı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş’un konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul’a hitap etmek için salona geldi. Bu sırada CHP lideri Kılıçdaroğlu ayağa kalkmadı. Yeni anayasa çağrısı yapan Erdoğan, şunları söyledi:
“İki asırlık yönetim sistemi arayışlarımızın zirvesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişin tarihimizde ilk defa siyasetin, Meclis’in ve milletin ortak kararıyla gerçekleşmesi aştığımız bir diğer önemli bir eşiktir. Şimdi önümüzde yeni bir görev ve fırsat var. Bu da ülkemizi Cumhuriyet’in ilk yıllarının ardından tekrar yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturmaktır. Genel Kurul salonumuzdaki başkanlık kürsüsünün hemen arkasında yazan ‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesinin hakkını ancak bu şekilde verebiliriz. Türkiye’yi 12 Eylül’de darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak hepimizin en öncelikli sorumluluğudur. 41 yıllık tarihinde uğradığı irili ufaklı 20’den fazla değişiklikle adeta yamalı bohçaya dönen bu anayasanın 2023’ün Türkiye’sini taşıyamadığı açıktır” diye konuştu.
“TÜM TOPLUMSAL KESİMLERİ DAVET EDİYORUZ”
Erdoğan, yeni anayasanın 10 yılı aşkın süredir Türkiye’nin ve Meclis’in gündeminde olduğunu aktararak, “Bugün ülkemizin şartlarının ilk defa demokratik sistemin kendi tabii işleyişi içinde kendi anayasamızı hazırlamaya ve milletin takdirine sunmaya uygun olduğuna inanıyoruz. Türk demokrasisinin ulaştığı olgunluk seviyesi anayasa meselesinde 27 Mayıs 1960 darbesiyle başlayan kötü geleneğini tamamen sona erdirmeye fazlasıyla yeterlidir. Elbette anayasanın başarısı her siyasi partinin, her toplumsal kesimin, her bireyin kendini içinde bulacağı ve benim diyerek sahipleneceği kapsayıcı bir metin olmasıyla orantılıdır… Tüm partileri ve tüm milletvekillerini, tüm toplumsal kesimleri bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi yapıcı bir anlayışla yeni anayasa çağrımıza katılmaya davet ediyoruz” dedi.
“Cumhuriyet’in 100. yılını yeni anayasa ile taçlandıralım” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu vesileyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk döneminde tecrübelerin ışığında ortaya çıkan iyileştirme ihtiyacını da yeni anayasa çalışmaları kapsamında değerlendirebileceğimizi ifade etmek istiyorum. Böylece yeni anayasa ile birlikte yönetim sistemi tartışmalarını ilanihaye sona erdirme imkanı bulacağız. Gördüğünüz gibi biz ülkemizi ve milletimizi Türkiye yüzyılı anayasasına kavuşturmak için her türlü kolaylığı gösteriyor ve uzlaşmaya açık davranıyoruz. Diğer siyasi aktörlerden ve partilerden de aynı yapıcı yaklaşımı bekliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek enflasyona ilişkin de değerlendirmede bulunarak, “Önümüzdeki dönemde karşılaşabileceğimiz muhtemel tehditleri dikkate alan bir politikaya yöneldik. Amacımız bu hassas dönemden ülkemizi en az kayıpla, şayet arzu ettiğimiz neticeleri alabilirsek en büyük kazanç ile çıkarmaktır. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme stratejimiz ekonomi politikamızın ana omurgasını oluşturmaya devam ediyor. Milletimizin canını yakan hayat pahalılığını ortadan kaldırmak, deprem başta almak üzere ülkemizin acil meselelerini çözmek, ülkemizi büyütmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız” dedi.
“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ÜLKEMİZİN KUTLU YÜRÜYÜŞÜNÜ ENGELLEMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Erdoğan, İçişleri Bakanlığı önündeki bombalı saldırıya ilişkin de şunları söyledi:
“Terör örgütünün siyaseti yönlendirmesine ve ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemesine müsaade etmeyeceğiz. Bu sabah emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde 2 caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır. Vatandaşın huzuruna ve güveliğine kasteden alçaklar emellerine ulaşamamıştır ve asla da ulaşamayacaktır.”
Erdoğan, “Kanun Hükmünde” belgeseliyle ilgili tartışmalara ilişkin “Özellikle sanat öne sürülerek, milli iradeye kastedenlerin propagandasını yapılmasını kabul edemeyiz. Kültür, sanat gibi insanı yücelten ortak değerlerin, insanlık ve demokrasi düşmanlarını istismar alanı haline dönüşmesine sorumluluk makamında olan bizlerin karşı çıkması hayati öneme sahiptir. Bunu her şeyden ve her türlü siyasi kaygıdan öte 15 Temmuz gecesi çıplak elleriyle tankları durduran kahramanlara minnet borcumuz olarak görmemiz gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.
“KOPENHAG KRİTERLERİNİ ANKARA KRİTERLERİ YAPARIZ”
Erdoğan, Avrupa Birliği’ne Türkiye’nin yıllardır alınmamasını da eleştirerek, “Şayet bize karşı örtülü bir yaptırım gibi kullandıkları vize dayatması başta olmak üzere haksızlıklarından geri dönerlerse kendi yanlışlarını düzeltmiş olurlar. Yapmazlarsa siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri olarak bizden herhangi bir beklentiye girme hakkını tümüyle kaybederler. Artık iyice lafta kalan tam üyelik sürecini sonlandırmak gibi bir niyetleri varsa, işin o tarafı da kendi bilecekler iştir. Biz demokrasi, adalet, özgürlükler noktasında Kopenhag kriterlerini gerekirse Ankara kriterleri yapar, yine yolumuza devam ederiz” dedi.
“FETÖ’CÜ ALÇAKLARA BU KARARDAN EKMEK ÇIKMAZ”
Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Yüksel Yalçınkaya kararına da tepki göstererek, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği son kararlar adeta bardağı taşıran son damla olmuştur. Bu karardan cesaret alan terör örgütü mensupları ve yandaşları beyhude yere heveslenmesinler, mahşeri vicdanda zaten mahkum olan FETÖ’cü alçaklara bu karardan ekmek çıkmaz” diye vurguladı.