İzmir Büyükşehir Belediyesi, demir-çelik fabrikalarının atık malzemesi olan cürufları, 2015 yılından itibaren yol yapımında kullanmaya başladı. Cüruflar; Bergama, Aliağa, Kınık, Dikili ve Menemen ilçelerinde yeni yapılan yollarda, altyapı malzemesi olarak değerlendirildi. Cürufun, çevre ve insan sağlığı açısından tehdit oluşturduğunu ileri süren Menemen ve Foça Belediyeleri ile bazı vatandaşlar, Büyükşehir Belediyesi'nin işlemine karşı İzmir 3'üncü İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkeme, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'ndan(TÜBİTAK) rapor istedi. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, hazırladığı raporda, atıkların su ile reaksiyonu sonucu, sulu ortamda olumsuz ekotoksik etkilere sebep olma riskinin bulunduğunu, bu nedenle atıkların geçici veya kalıcı olarak depolanmasının engellenmesi gerektiğini belirtti.
TÜBİTAK ayrıca 3 dişi deney faresi üzerinde de inceleme yaptı. Bölgeden alınan atıklar ile fareler üzerinde yapılan deneyin ardından, hayvanlardan birinin karaciğerinde küçülme, bir diğerinin karaciğerinde aşırı büyüme olduğu, renginde solgunluk, dalak büyümesine rastlandığı belirtildi. Cürufun 'tehlikeli' olduğu sonucuna varan TÜBİTAK, mahkemeye sunduğu raporda atığın yağmur, sızıntı gibi nedenlerle sulu ortam olan deniz, göl, kanalizasyon gibi yerlere karışmasının engellenmesi gerektiğini belirtti.
Raporda ayrıca atıkların, açık alanda geçici olarak depolamasının da yapılmaması istendi. Mahkeme, TÜBİTAK'ın hazırladığı raporun ardından, bilirkişilerce keşif yapılmasına karar verdi. Bilirkişiler tarafından hazırlanan raporda, atıkların 'tehlikesiz' olduğu görüşü yer alınca, İzmir 3'üncü İdare Mahkemesi, davayı reddetti.
'CÜRUFLAR TEHLİKELİ ATIK'
Bir yanı Aliağa'ya diğer tarafı ise Foça'ya uzanan, çam ağaçları ile kaplı ormanlık alan ile tarım arazilerinin hemen ortasındaki cüruf depolama bölgesinin kaldırılması için yıllardır mücadele veren bölge halkı, bugüne kadar bir sonuç elde edemedi. Demirçelik fabrikalarındaki atıkların, ağır metallerden oluştuğunu söyleyen Yenifoça Forumu Üyesi Özgür Küçüktülü, bölgede yoğun şekilde ormanlık alanların bulunduğunu ve son günlerde sık sık bu alanda yangın çıktığını söyledi. Özgür Küçüktülü, "Burası hem ormanlık hem zeytinlik alan. Depolama alanı da zamanında göldü. Artık o göl yok. Gölün üzerinde depolanan cüruflar, yeraltı suları ile köy sularına karışıyor. Zeytinlikler, tarlalar sulanıyor" dedi.
'DEPOLAMA ALANI KALDIRILMALI'
Son yıllarda cürufların, yollarda ve kaldırım taşı yapımında kullanıldığını hatırlatan Küçüktülü, şöyle konuştu:
"TÜBİTAK, fareler üzerinde deneyler yaptı ve bu atığın tehlikeli olduğunu belirtti. O nedenle yaşam alanlarımıza sokulmamalı. İzole bir şekilde saklanması gereken bir atık. Ama burası sürekli büyüyor. Buranın kapasitesi doldu artık. Bölgede halk sağlığı ciddi tehdit altında" diye konuştu. Ormanlık alanlarda da ciddi bir yangın riski olduğunu savunan Küçüktülü, depolama alanının bölgeden kaldırılmasını istediklerini açıkladı. Kadri Sungur da, "Cüruflar, toprağımız, suyumuz ve havamız açısından tehlikeli. Demir çelik fabrikalarının atıklarını, direk olarak buraya getirip döküyorlar. Bunun suyla karışımı, suyumuzu ve toprağımızı tehdit ediyor. Ayrıca TÜBİTAK raporlarında atıkların 'tehlikeli' olduğu açıkça belirtildi. Tüm bunlara rağmen ormanın içerisine bu depolamayı yapıyorlar. Buradaki bütün ekolojik yaşam etkileniyor. Bütün dengeyi bozuyorlar."
Sungur, bölgedeki kirliliğin önüne geçmek için önlem alınmasını istedi. Bölge halkının tepkisini çeken depolama sahasındaki cüruf dağları ise hızla büyüyor. (DHA)