Ege Postası
Geri

DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, Neo tv ekranlarında sert belediye eleştirisi: Bu AKP zihniyetinin yerel kopyasıdır

DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, NEO TV’de yayınlanan Haber Aktif programında İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne adeta ayna tuttu. Aylarca maaş alamayan işçilerden bozulan çalışma barışına, katılımcı belediyeciliğin çöküşünden kentte derinleşen adaletsizliğe kadar pek çok başlıkta sert konuşan Akın, “Bu ülkede eleştirdiğimiz otoriter zihniyetin benzeri bugün İzmir’de üretiliyor” dedi. Akın, yaşananlara sessiz kalanların bu adaletsizliğin parçası olacağını vurgulayarak, tüm siyasi ve toplumsal güçlere açık çağrı yaptı.
DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, Neo tv ekranlarında sert belediye eleştirisi: Bu AKP zihniyetinin yerel kopyasıdır
Haberler / Yerel Politika
14 Aralık 2025 Pazar 11:33
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik dikkat çeken eleştirilerde bulundu. İşçilere aylardır maaş ödenmemesini, çalışma barışının bozulmasını ve kentteki demokratik kültürün aşınmasını sert sözlerle eleştiren Akın, “İzmir’de yılların birikimi olan demokratik değerler göz göre göre kaybediliyor” dedi. Akın, yaşananların sadece bir yönetim krizi değil, aynı zamanda açık bir adalet ve vicdan sorunu olduğunu vurguladı.

Akın sözlerine söyle devam etti,” İzmir’de yıllardır siyaset yapan bir isim, belediyelerde yaşanan işçi krizi, maaş ödemeleri, kooperatif davası ve kentte giderek derinleşen toplumsal gerilim üzerinden sert uyarılarda bulundu. İşçilerin yaşadığı mağduriyetin artık kabul edilemez bir noktaya geldiğini vurgulayan siyasetçi, “Bu kentte barış ortadan kaldırılmaya çalışılıyor” dedi.

İzmir’de uzun yıllardır siyaset yapan konuşmacı, muhalefetin bugüne kadar benimsediği “muhalefete muhalefet etmeme” yaklaşımının artık işlemediğini belirterek, yaşananların normalleştirilmeye çalışıldığını ifade etti. Daha önce işçilerin farklı mücadele yöntemleriyle hak aradığını hatırlatan konuşmacı, bu süreçte işçilerin hak mücadelesinin, yerel iktidar tarafından “AKP’yi destekliyormuş gibi” gösterilerek eleştirildiğini söyledi.

Bu tutumun İzmir halkıyla, İzmir halkının bir parçası olan belediye çalışanlarını karşı karşıya getirdiğini vurgulayan konuşmacı, bunun kabul edilemez olduğunu dile getirdi.

KENT HAKKI HEPİMİZİN

İşçilerin bu ülkede yaşayan yurttaşlar olduğuna dikkat çeken Akın, İzmir’de bir “kent hakkı” bulunduğunu ve bu hakkın topluca sahiplenilmesi gerektiğini ifade etti. İzmir’in demokratik yapısına vurgu yapan konuşmacı, kentin barış içinde yaşama kültürünün ciddi biçimde zarar gördüğünü söyledi. “Şu anda bir kent içerisinde barışın neredeyse ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bir tabloyla karşı karşıyayız” diyen konuşmacı, özellikle çalışma barışının bozulduğunu belirtti. Yaşananların yalnızca belediye başkanlarıyla sınırlı bir mesele olmadığını vurguladı.

BÜTÜN SİYASETÇİLER MÜDAHALE ETMEK ZORUNDA

Akın, İzmir’de gelinen noktada başta ana muhalefet partisi olmak üzere tüm siyasetçilerin sürece müdahale etmesi gerektiğini söyledi. Aksi halde İzmir’in Türkiye’ye örnek olabilecek yaşam tarzı, ilişki biçimi ve toplumsal yapısının kaybolacağını dile getirdi.

Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan sorunların ilçelere de yansıdığını belirten konuşmacı, belediye yönetimlerinin bir bütün olarak çökmüş durumda olduğunu ifade etti.

FARKIMIZ NE?

Konuşmasında sert ifadeler kullanan siyasetçi, ülkede eleştirilen otoriter ve baskıcı yönetim anlayışlarının yerel düzeyde de yeniden üretildiğini savundu.“Bütün çalışanlar tedirgin, başına ne geleceğini bilmiyor” diyen Akın, sekiz aydır maaş alamayan işçilerin yaşadıklarının insan haklarına aykırı olduğunu söyledi.

İşçilerle birlikte yürüdüğünü ve birebir konuştuğunu aktaran konuşmacı, işçilerin elektrik, su ve kira ödemelerini yapamaz hale geldiğini, “bıçak boğaza dayandı” diyerek isyan ettiklerini anlattı. Kadın işçilerin ağladığını belirten konuşmacı, yaşananlardan büyük üzüntü duyduğunu dile getirdi.

PARA VAR AMA TERCİH EDİLİYOR

Belediyenin çalışma tarzının uzun süredir bilindiğini ifade eden konuşmacı, işçilere ödeme yapılmazken başka alanlarda harcamaların sürdüğünü belirtti. “Demek ki para var” diyen Akın, paranın kime ve neye harcanacağına göre tercih yapıldığını savundu. Çalışanlara gelince “dursun” denildiğini, başka alanlara gelince bunun geçerli olmadığını ifade etti.

YÖNETMENİN DE BİR BİÇİMİ VAR

Merkezi hükümetin belediyeleri ekonomik olarak sıkıştırdığını bildiklerini söyleyen Akın, buna rağmen bir yönetim tarzı olması gerektiğini vurguladı. Sorun varsa bunun çalışanlarla konuşularak, anlatılarak ve birlikte çözülmesi gerektiğini söyledi.“Çalışanlarla barışık bir hayat olmadan bu kente başarılı hizmet yapmak mümkün değil” diyen konuşmacı, başarılı bir belediye başkanlığının da böyle olamayacağını ifade etti.

CEMİL TUGAY’A AÇIK ÇAĞRI

Akın , İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı ismen anarak, kentte sevilen ve desteklenen bir yönetim istiyorsa çalışanlarıyla barışık olması gerektiğini söyledi. “Onlar iş arkadaşıdır” diyen konuşmacı, belediye başkanının patron gibi değil, iş arkadaşlığı hukuku içinde hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Yukarıdan bakarak yönetmenin sürdürülebilir olmadığını ifade etti.

KATILIMCILIK TAMAMEN ORTADAN KALKTI

Geçmiş dönemlerde belediyelerin kitle örgütleri, muhtarlar ve kent dinamikleriyle bir araya geldiğini hatırlatan Akın, bugün bu hukukun kalmadığını söyledi. Beş yılda bir oy verilip her şeyin yönetime bırakılmasının demokratik ve sosyal demokrat belediyecilik olmadığını belirtti.

Bu eleştirilerin kişisel bir mesele olmadığını özellikle vurgulayan konuşmacı, Cemil Tugay ile özel bir sorunu olmadığını ifade etti. Ancak AKP zihniyetine benzer uygulamaların kabul edilemez olduğunu söyledi.

İZMİR’İN DEĞERLERİ KAYBOLUYOR

Akın, İzmir’in yıllar içinde mücadeleyle elde ettiği demokratik değerlerin giderek kaybolduğunu savundu. Odalar, sendikalar ve demokrasi güçleriyle kurulan ilişkilerin zayıfladığını, bunun kentin geleceği açısından tehlikeli olduğunu dile getirdi.

Bu nedenle tüm siyasi güçlere ve kitle örgütlerine çağrıda bulunan konuşmacı, “Bu gidişata izleyici olmayalım, sessiz kalmayalım” dedi. Kötü gidişata ortak olmama konusunda kararlı olduğunu vurguladı.

BÜTÇE MESELESİ ÇÖZÜLEBİLİR

İşçi hakları söz konusu olduğunda “para yok” denilmesine rağmen yatırımların sürdüğünü belirten konuşmacı, bu çelişkinin açıklanması gerektiğini söyledi. İşçi maliyetlerinin yasal sınırların altında olduğunu, sorunun bütçe planlamasından kaynaklandığını ifade etti.

Açık, şeffaf ve samimi bir yönetim anlayışıyla sorunların çözülebileceğini belirtti.

KOOPERATİF DAVASI ELEŞTİRİSİ

Akın, kooperatif davasını “adaletsizliğin dibe vurduğu” bir dava olarak nitelendirdi. Yolsuzluk ya da usulsüzlük iddiası olmamasına rağmen insanların cezaevinde tutulduğunu söyledi.

Mahkeme sürecini yakından takip ettiğini belirten konuşmacı, mağdurların “dolandırıldık” demediğini, asıl sorunun inşaatların durdurulması ve yönetim değişikliği sonrası sürecin kilitlenmesi olduğunu anlattı.

Uzmanların her şeyin yasalara uygun olduğunu söylediğini hatırlatan konuşmacı, “Zarar yoksa insanlar neden içeride?” diye sordu.

 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM RESMİ REKLAM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Ege Postası