19 Mayıs 1919 tarihinin milli mücadele bilincinin yerleşmesinde dönüm noktası olduğunu ifade eden Ösen, “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı coşku ve sevinçle kutluyor; 105 yıl önce bugün, umudun ve direnişin adı olan Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve milli mücadelenin tüm kahramanlarını rahmetle ve minnetle anıyorum.” dedi.
“Gençler geçim derdiyle boğuşuyor”
İzmir Milletvekili Ösen, yayınladığı mesajda hükümetin gençlere ağır bir borç faturası miras bırakacağını belirterek şöyle devam etti:
“Atamızın bütün ümidini bağladığı gençler, bugün eğitim, kültür, felsefe, sanat, spor faaliyetleriyle ilgilenmek yerine geçim derdine düştü. Geçtiğimiz hafta okul harçlığını çıkartmak üzere kuryelik yapan Ata Emre Akman hayatının baharında vahşice öldürüldü; yüreğimizi dağladı. Gençlerimize yeterli imkanları sağlayamıyor, onları koruyamıyoruz. Atamızın emaneti gençler, bugün ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor. Çalışmak için okullarını bırakıyorlar. İstihdam yetersizliği nedeniyle ümitsizliğe kapılarak gelecekten beklentilerini düşürüyorlar. Zararlı madde bağımlılığı her geçen gün artıyor. Donanımlı gençler yurtdışına gitmek için sıra bekliyor. Önümüzdeki belirsizlik tablosu geleceğe yönelik kestirim yapmamızı güçleştiriyor.”
“Gençler geleceğe koşarken hükümetin temsilcileri sınırlarını aşamıyorlar”
Gençliğe yönelik politikalar üretilemediğini belirten Ösen “21. Yüzyılda, teknoloji çağındayız. Küresel bir dünyada var olabilmek için teknolojiye, bilime, yabancı dile, kültür ve sanata daha çok yer açmak gerekiyor. Fakat tezatlığa bakın ki hükümet, önümüze dogmatik bir eğitim planı koyuyor: Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Eğitim Programı. İsminden de anlaşılacağı üzere siyasal bir tarafgirlikle hazırlandığı aşikar. Erdemli ve yetkin insan yetiştirme amacı taşıdığı belirtilen programın akademik amaçlardan yoksun kalması kabul edilebilir değil. Ne yazık ki gençler geleceğe koşarken hükümetin temsilcileri sınırlarını aşamıyorlar. Acilen gençlerin yarınlarımız olduğunu hatırlamalıyız. Teknoloji ve inovasyon toplumunda sorgulayan, eleştiren, genel kabulleri yıkan gençlerle değer üretebilir ve geleceği inşa edebiliriz. Teknoloji devrimini ancak bilimsel yaklaşımlarla ele alınan eğitim programlarıyla yakalayabilir ve ülkenin kalkınmasını gerçekleştirebiliriz. Okul içi ve okul dışı eğitim programlarıyla gençleri hem akademik yetkinlik kazandırmalı hem de hayata hazırlamalıyız. Bugün gençlere gerekli değeri vermeyen bir toplumun yarınlardan da umudu olamaz. Gençliğin dinamizmi, gücü olmadan özgür ve demokratik bir Türkiye de olamaz.” diye konuştu.