Çeşme Demokrasi Platformu'nun davetlisi olarak Çeşme'ye gelen DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, 'Türkiye'nin Geleceği ve Referandum' konulu panele katıldı. CHP'li Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, Belediye Meclis Üyeleri, CHP İlçe Başkanı Ekrem Oran ve çok sayıda Çeşmeli'nin katıldığı panelde Türkiye'nin geleceği ve referandum hakkındaki görüşlerini açıklayan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, siyasi partiler ve sendikaların farklı pencerelerden baktıklarını, ancak ortak görüşün 16 Nisan'da sandıklardan 'hayır' oyu çıkarmak olduğunu dile getirdi. Referanduma sunulan anayasa değişikliğine bakıldığında, yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin cumhurbaşkanının elinde toplanacağını savunan Beko, "Böylece kuvvetler ayrılığı gidecek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tek adam iktidarına bırakılacak. devlet, meclisten çıkarılan kanunlar yerine, kararnamelerle yönetilecek. Bakanlar Kurulu olmayacak, Cumhurbaşkanı'nın atamış olduğu memurlar olacak. Meclis ve vekiller etkisiz hale gelecek. Kara yollarını, hava yollarını, deniz yollarını, Tekel'i, şeker fabrikalarını özelleştirdiler. Bütün bunların hepsinin tapuları bunlarda. Şimdi ne diyorlar, 'bunların hiçbiri yetmez, siz bana 16 Nisan'da Türkiye'nin tapusunu vereceksiniz'. Bu ülkenin tapusu, önce Mustafa Kemal'e ve bu ülkede şehit olan şehitlerimize aittir. Kimseye bu ülkenin tapusunu vermeyeceğiz" diye konuştu.
"BU BİR VAROLUŞ, YOKOLUŞ MESELESİDİR"
Pir Sultan Abdal Derneği ve Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya da panelde yaptığı konuşmada, anayasa değişikliği ile beğenmedikleri ve demokratik bulmadıkları meclisin ortadan kaldırılarak tek adamın eline verildiğini öne sürdü. Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yarın dese ki, 'Ben İstanbul'u ayrı bir idare şekline büründürdüm'. Buna engel olan bir yasa var m? Yok. Yarın dedi ki, 'Ben 10 tane Cumhurbaşkanı Yardımcısı atayacağım, bunu da yarenlerimden yapacağım'. Bir engel var m? Yok. Dese ki, 'Ben idari mekanizmayı tümden değiştireceğim'. Engel var m? Yok. Şark kurnazlığıyla toplumu manipüle etmek istiyorlar. Nereden, nasıl bakarsanız bakın, geleceğimizi ipotek altına almak istiyorlar. Eğer 'evet' çıkarsa, korku dolu Türkiye'de kardeş kavgası, farklılıklar arasında çatışma hızlanacaktır. Böyle olumsuz bir kara tabloyla karşı karşıya kalmamak için, ilkeli, kararlı, yumuşak bir şekilde toplumsal kesimlere seslenmek zorundayız. Yaşanabilir bir ülke mücadelesine onları katmak zorundayız. Bu bir varoluş, yokoluş meselesidir. Eğer 'hayır' çıkarsa, inanıyorum ki, bu toplum, tüm farklılıkları, yeni, yaşanabilir bir Türkiye yaratmak, demokratik bir anayasa yapmak kararlılığını göstermiş olacaktır. Eğer 'Evet' çıkarsa, kaybımız artacak ve direncimiz kırılacak. Direncimiz kırılınca da, azınlıkların bertaraf edilmesi ile karşı karşıya kalınacak. Eğer 'Evet' çıkarsa, Alevilerin hedef haline geleceğini düşünüyorum" diye konuştu. Panel, dinleyicilerin sorularının panelistler tarafından yanıtlanmasının ardından sona erdi. (DHA)