POLİTİKA
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Yaklaşan 1 Mayıs işçi bayramı öncesinde sendika ve emek örgütlerinin hazırlıkları tüm hızıyla sürüyor. İzmir'de Bayraklı Belediyesi işçilerinin örgütlü bulunduğu DİSK'te ise 350'ye yakın kadın çalışan işçi bayramı etkinliklerinde seslerini duyurmak için hazırlanıyor.
Son dönemde artan kadın cinayetleri ve şiddet olayları hakkında önemli değerlendirmeler yapan DİSK Genel-İş İzmir 6 No'lu Şube Başkanı Emine Yılmaz, 1 Mayıs'ta Gündoğdu Meydanı'na çıkarak kadınların sesi olacaklarını açıkladı. İşçi Bayramı kutlamalarında verecekleri mesajları paylaşan Yılmaz ayrıca, "Kadın için 1 Mayıs'a, çocuklarımız için 1 Mayıs'a" diyerek tüm İzmirli işçilere çağrı yaptı.
ESNEK ÇALIŞMA MODELİ ASIL DARBEYİ KADIN İŞÇİLERE VURACAK
Bayraklı Belediyesi işçilerinin örgütlü bulunduğu DİSK Genel-İş 6 No'lu Şube Başkanı Emine Yılmaz, işçi bayramı öncesinde kadınlar adına önemli mesajlar verdi ve "1 Mayıs'ta ülkemizde kadınlara yaşanan şiddet olayları, yaşanan tecavüz vakaları ve çocuk istismarına karşı tepkimizi dile getirmek için alanlarda olacağız. Bunların önüne geçebilmek için, kadın çalışanların çoğunlukta olduğu, Genel-İş'in kadın yüzü olarak 1 Mayıs'ta coşkuyla alana çıkacağız, kadının sesini duyuracağız. Diğer yandan, özel istihdam bürolarının kadınları daha çok etkileyeceğini anlatacağız. Süt izni gibi uygulamalarla ve bu yasayla kadını eve kapatmaya çalıştıklarını dile getireceğiz. Yarım gün süt izni olan bir kadın çocuğuna bakacak, peki sonra yarım gün ne olaca? Bu müjde adı altında duyurulan şey aslında kölelik düzeni ve özel istihdam bürolarının önünü açıyor. Kadınlar bunun farkında. Süt izni müjde değil, zaten bize verilen bir haktı. Bu düzenleme kadın işçileri de kölelik düzenine doğru götürüyor. Kadın çalışmasın, işyerinde olmasın, evinde otursun, üç çocuk yapsın, söz hakkı olmasın, gece dışarıya çıkmasın deniyor... Üzerimizdeki baskı zaten herkesin malumu... Getirilmek istenen esnek çalışma modeli erken işçilerden daha çok kadınlara zarar verecek. Kadın yarım gün çalışmadığında evine bakıcı tutacak. Sigortasız ve kıdem tazminatsız bir çalıştırma söz konusu olacak. Süreli çalışma kavramı ortaya çıkacak. Esnek çalışma modeli işte böyle hayata geçecek. Kadınlar için emeklilik hayal olacak. Kıdem tazminatı da zaten ortadan kalkacak. Emekli olunca bir ev alınabiliyordu. Artık o da hayal oldu" dedi.
"KRAVATLI CANİLERE DUR DEMEK İÇİN SESİMİZİ YÜKSELTECEĞİZ"
İzmir'de ilk olduklarını vurgulayan Şube Başkanı Yılmaz, "Kadın ikinci plana atılıyor. Kadın zaten 13 yıldır ikinci plana atılıyordu. Tacizlerin, şiddet olaylarının çoğalmasının sebebi de buydu. Hükümet kadına baskı uyguladığından nu olaylar patlama noktasına ulaştı. Katil mahkemeye takım elbiseyle gelince iyi hal indirimi alıyor. Kravat giyen caniler ortaya çıktı. Bugün Özgecan'ın katili için adalet cezaevinde işledi. Adaleti mahkemeden beklemiyoruz, içerideki insanların ceza vermesini bekliyoruz. Özgecan Aslan olayından sonra defalarca benzer vakalar ortaya çıktı. Devam ediyor, ders alınmıyor. Burada asıl görev kadınlara düşüyor. Biraz daha sesimizi yükseltsek, alanlara daha çok çıksak, artık bizim geri plana atılamayacağımızı gösterirsek, bu mücadeleyi biz kazanırız" diyerek kadının toplumdaki yeri konusunda değerlendirmelerini paylaştı.
ÖNCELİĞİMİZ İŞTE BAŞARI DEĞİL, HAYATTA KALABİLMEK
Kadının iş hayatındaki başarısı ile değil, kadına karşı işlenen suçlar ve kadın cinayetlerindeki ölüm oranı ile ön planda olduğunu aktaran Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: "Kadın iş hayatında neden ön plana çıkamıyo? Çünkü, istismar ve şiddet büyüklerimiz tarafından hoş görülüyor. O yüzden bu olaylar daha sık ortaya çıkıyor. Kadının iş hayatındaki başarısı ne yazık ki görülmüyor. Kadının şu anda işte başarılı olabilmek için değil, yaşamak için, özgürleşmek için, gece evine dönerken dolmuşa binebilmek için, evine sağ salim gidebilmek için; kısacası hayatı için mücadele veriyor. Önceliği hayatta kalabilmek. İlk önce can güvenliği ve özgürlük geliyor. Şu anda kadının bir güvencesi yok. Kadının başına bir iş gelse, yardım öldükten sonra geliyor... Kadın boşandıktan sonra sokağa çıkamıyor, ölüm korkusu yaşıyor."
"SOSYAL EŞİTLİKTEN BAHSETMEK MÜMKÜN DEĞİL"
İzmir'de kadınların istihdama katılım oranında ön plana çıktığını belirten Emine Yılmaz, gerekçelerini ise şöyle sıraladı: "Yaşanan ekonomik sorunlar ve geçim sıkıntısı kadını çalışma hayatına itti. Tek erkeğin çalışmasıyla ile bir ev dönmüyor, geçim sıkıntısı yaşanıyor. Güvencesiz çalışma hayatı sonucu iki eş de çalışmak zorunda. Ancak kadının iş hayatındaki bu etkinliği ilerleme göstergesi ya da aslında sosyal eşitlikten kaynaklanmıyor. Şu anda bu toplumda sosyal eşitlikten bahsedemeyiz. 4 kişilik bir aileyi erkek tek başına geçindiremiyor. Durumu ve kazancı iyi olan bir erkeğin, "Hadi benim eşim de sosyalleşsin, çalışsın" diyerek eşinin iş hayatına adım atmasına müsaade edeceğini zannetmiyorum. İzmir genelinde böyle olmasa da Türkiye'de durum bu".
"İZMİR'DE KADINLAR KARİYER DE YAPAR ÇOCUK DA"
İzmir'de kadın çalışanların iş hayatında daha etkin rol üstlendiğinin altını çizen Emine Yılmaz, "Diğer illere göre burada kadının çalışma hayatındaki etkinliği daha fazla. İzmir'in yapısı belli. Bu kentin bir duruşu, sosyal yapısı var. Burada kadın kariyer de yapar, çocuk da bakar, sokağa çıkıp toplumsal olaylara dair tepkisini de gösterir. İzmir'de kariyer yapan kadın oranı, evde çocuk bakan kadın oranından daha fazla..." diye konuştu.
400'E YAKIN KADIN İŞÇİ ALANLARDA OLACAK
Yaklaşık 400 kadın emekçinin bu yıl Gündoğdu Meydanı'nda aileleriyle birlikte kutlamalara katılacağını duyuran Şube Başkanı Yılmaz "Beş kişilik yönetimde 3 kadın bulunuyor. 7 işyeri temsilcimiz bayan. Şubemizde örgütlü bulunan bin 100 işçi içerisinde de 350 bayan çalışanımız var. Üçte birinden fazla bayan işçi örgütlü. Yeni katılımlar ile bu rakam 450'ye kadar çıkacak. Şubemizde örgütlü bayan çalışanlarımız daha fazla. Bu 1 Mayıs bizler için çok önemli. Son dönemde bize dikte edilen bir takım yasalar ve zorlamalar söz konusu. Bunlara karşı biz alandayız dememiz gerekiyor. Bu yüzden sadece kadınlar değil, eşleri ve çocukları da alanda olmalı. Bu gelecek hepimizin geleceği... Kiralık işçiliğe karşı hep birlikte sokaklarda olmalıyız. Yoksa yarın çocuğumuz çalışma hayatına girdiğinde, işveren bana bir saatlik işçi lazım diyerek onu çalıştırmak isteyecek. Çocuklarımızın geleceği elden gidiyor. 1 Mayıs'ta hep birlikte bir mesaj vermek zorundayız. Bu da ailecek verilecek" dedi.
"KİRALIK İŞÇİLİĞE VE KADIN CİNAYETLERİNE HAYIR"
Yılmaz son olarak verecekleri mesajlar hakkında şu bilgileri verdi: "Bu sene ana mesajımız "Kiralık işçiliğe hayır" olacak. Bunun yanı sıra, "Kadına şiddete hayır" "Kıdem tazminatlarımızı elimizden alamazsınız", "Sendikasızlaştırmaya hayır", "İş cinayetlerine hayır", "Terörün her türlüsünü lanetliyoruz", Nerede bir can varsa oradayız", "Emek sömürüsüne hayır" demek için alanlarda olacağız."
Sayfa başına git
