Ege Postası
Geri

DİSK'ten 'Taşerona kadro' yorumu: 'Koca bir yalan!'

Hükümetin kamuda çalışan 720 bin taşeron işçisine kadro verileceği yönündeki vaatleri sonrasında başlayan tartışmalar giderek alevleniyor. İzmir’de son dönemde düzenledikleri çeşitli eylem ve etkinlikler ile Ankara’ya seslenerek ayrımsız kadro isteyen emek örgütlerinden DİSK Genel-İş Sendikası getirilecek düzenlemeye “Koca bir yalan” benzetmesi yaparak, “Kadro vaadi olası referandum öncesi işçiye rüşvettir” şeklinde tepki gösterdi. DİSK'ten 'taşerona kadro' yorumu:
DİSK'ten 'Taşerona kadro' yorumu: 'Koca bir yalan!'
Haberler / İzmir
1 Nisan 2016 Cuma 10:14
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- İzmir’de başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, ilçe belediyeleri ve çeşitli kamu kurumlarında çalışan yaklaşık 30 bin kadar taşeron işçinin kadro umudu geçtiğimiz günlerde Ankara’dan gelen açıklamalar sonrasında had safhaya ulaştı. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 720 bin taşerona kadro vaadini değerlendiren DİSK Genel-İş Sendikası 2 No'lu Şube Başkanı Arif Yıldız, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
 
KOCA BİR YALAN!
720 bin işçiye yönelik yapılması planlanan son kadro düzenlemesinin merak edilen yanlarını enine boyuna değerlendiren DİSK Genel-İş Sendikası 2 No'lu Şube Başkanı Arif Yıldız, "Taşerona müjde olarak sunulan bu düzenleme bizim beklentilerimizi karşılamadı. Böyle olacağını da biliyorduk. Geçtiğimiz yıl Haziran ayındaki seçimler öncesinde siyasi partilerin söylemleri bu yöndeydi. Daha sonra Kasım seçimleri geldi ve AKP de tüm söylemlerini işçiler, emekçiler üzerine yaptı. Seçim meydanlarında asgari ücretin bin 380 lira olacağını ve kamudaki tüm taşeron işçilere kadro verileceğini söylediler. Bunun koca bir yalan olduğunu 3 Ocak'ta asgari ücretin açıklanması ile gördük. 1177 liraya asgari geçim indirimini eklediler ve zam yaptık diyerek samimiyetsiz olduklarını orada da gösterdiler. 720 bin işçiye kadro geliyor açıklamasından önce yardımcı iş, asıl iş diye ayrım olmayacak kamudaki tüm işçilere kadro gelecek dediler. Başbakan'ın bu açıklamasının yalan olduğunu bakanların çelişkili açıklamaları ile görmüş olduk. Bizin talep ettiğimiz kadro bu değildi. 18 Aralık'ta kamudaki tüm çalışanlara kadro istiyoruz diyerek eylem yapmıştık. Bizim istediğimiz sosyal hakları ve iş güvencesi olan bir kadrodur. Ama hükümetin önerdiği toplu iş sözleşmesinden çıkan ve bireysel iş sözleşmesine bağlanan bir kadro. Asıl dertleri daha kötü bir sistemi oturtmak. 2012'de gündeme gelen "Ulusal İstihdam Stratejisi" adı altında özel istihdam büroları uygulamasını hayata geçirmek istiyorlar. İŞ-KUR pasifize edilerek, zenginlerin kurduğu şirketler üzerinden kiralık işçi düzenini getirecekler. Maliye Bakanı "Kıdem tazminatını kaldıracağız, bu işverenin sırtında büyük bir yük" demişti" şeklinde konuştu.
 


KÖLELİĞİN BİLE İTİBARI VARDI
Duyurulan taslakla ilgili kesin bir gelişme olmadığını ve düzenlemenin henüz somutlaşmadığını hatırlatan Yıldız "Biz kadro beklerken kölelik düzeni geliyor. Köleliğin bile bir itibarı vardır. Köleyi satın alan, onun barınmasından bakımına, evlenmesine kadar sorumluluğunu da alıyordu. Ama şimdi gelen kölelikten de kötü bir sistem. İşveren istihdam bürosundan işçi satın alacak. İktidar sözde bu yolla işsizliği önleyecek, istihdam yaratacak. Yılda iki gün çalışsa bile o kişi işsiz sayılmayacak. Biz bu düzene kesinlikle karşıyız. Burada asıl amaç kıdem tazminatlarının da fona devredilmesi ve işçinin hakkının gasp edilmesi. Kıdem tazminatı işveren karşısında işçinin iş güvencesidir. Genel Başkan'ımızın da dediği gibi kıdem tazminatlarımızı fona devrederek leş kargalarına yedirmek istiyorlar. Geçmişteki eylemlerde buna izin vermeyeceğimizi dile getirmiştik. Önümüzdeki günlerde yeniden sokağa inip taleplerimizi haykıracağız. Önümüzde 1 Mayıs var. İşçilerin, emekçilerin bayramı değil, mücadele günüdür. Tüm arkadaşlarımıza sesleniyorum, alana sokağa çıkarak taleplerimizi haykırmalarını istiyoruz" dedi.
 
ÜÇ YIL SONRA KAPI DIŞARI!
Taşerona kadro vaadinin İzmir'deki belediye işçilerine yönelik etkilerini değerlendiren Genel-İş Sendikası 2 No'lu Şube Başkanı Yıldız şöyle devam etti: "Taşerona kadro olarak duyurulan düzenlemede yerel idareler kapsam dışında bırakıldı. Belediyelerin kendi şirketlerini kuracağı söylendi. İzmir'de Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin zaten kendi şirketleri var. Ortada somut bir düzenleme yok, her şey söylemden ibaret. Özel sözleşmeli personel statüsü ile işçiyi toplu sözleşme dışında bırakıyorlar ve üç yıl boyunca hiçbir sendikaya üye olamıyorsun. Üç yıl sonra sözleşmen dolduğunda işveren yenilemeyip seni işten çıkartabiliyor. Devlet firmaları devreden çıkartıyor ve kendisi taşeron olmaya çalışıyor. Taşeron cumhuriyeti düzeni hayata geçirilmeye çalışılıyor. Burada baktığınızda devlet memurluğunu düzenleyen 657 sayılı düzenlemeyi ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Memurların da iş güvenliği ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. 13 yıldır bu iktidar ülkeyi nasıl yalan dolanla yönetiyorsa, kadro vaatleri de gerçekle bağdaşmamaktadır."
 


"TAŞERONA KADRO" DEĞİL, SEÇİM RÜŞVETİ
İşçiye yönelik kadro vaatlerinin arkasındaki asıl niyet Haziran ayında hayata geçirmeyi planladıkları başkanlık referandumu öncesinde işçiye şirin gözükerek oy devşirmektir. Olay tamamen bir seçim rüşvetidir. Biz emek örgütleri olarak bunu çok iyi biliyoruz. Biz bu iktidarın 13 yıldır işçinin haklarını nasıl budadıklarını, emekçiye nasıl zulüm ettiklerini bizzat yaşadık, gördük ve biliyoruz. Bugün taşeronda sendika örgütlenmesini getirdik diyorlar, çıkartılan yasanın içi boş, toplu sözleşme yapamıyoruz. Karşımızda muhatap yok. Görüşmeler tıkandığında süreç YÜksek Hakem Kurulu'na taşınıyor ve yüzde 1 zam geliyor. İşçi sendikalı oluyor ama, verilen zam kesilen sendika aidatını bile karşılamıyor. Biz iktidarın niyetlerini ve ne yapmaya çalıştığını çok iyi biliyoruz.
 
"NEDEN İŞÇİYE YALAN SÖYLÜYORSUNUZ'"
2007 yılında yayınlanan norm kadro düzenlemesi ile taşerona kadro vaadinin büyük çelişki içerdiğine dikkat çeken DİSK Genel-İş Sendikası 2 No'lu Şube Başkanı Arif Yıldız, "Norm kadro yasası kaldırılmadığı müddetçe kadro vaatleri koca bir yalandır ve hiçbir geçerliliği yoktur. Bugün muvazaa davası açan onlarca arkadaşımız var. Ama yeterli değil. Yasal olarak davayı kazanıyorlar ama önlerinde norm kadro engeli olduğundan bir sonuç elde edemiyorlar. Taşeronun önünü açan düzenleme zaten bu hükümetin kendisidir, norm kadro yasasıdır. Neden işçiye yalan söylüyorsunu? Herkes kamu işçisi olarak istihdam edilsin. İZENERJİ işçisi olmasın, herkes Büyükşehir Belediyesi işçisi olsun. Ortada daha bir taslak dahi yok. Taşerondaki işçilerin şimdiye kadarki bütün haklarından feragat edeceği ve üstüne bir de sınava gireceği söyleniyor. Bakanlar ve Başbakan kendi söyledikleri şeye de inanmıyordur. Buradaki asıl dert referandum. Eğer gerçekten işçiyi düşünüyorlarsa, ulusal istihdam stratejisini hayata geçirmesinler, kıdem tazminatlarını fona devretmesinler. İşçiyi düşünen yok, işverenin çıkarlarını koruyorlar. İşverene verilen sözler var. Kıdem tazminatlarını leş kargalarına peşkeş çektirmek istiyorlar. Biz buna izin vermeyeceğiz" diyerek kadro konusunda kalıcı çözüm istediklerinin altını çizdi.
 
"İZMİRLİ İŞÇİLER OYUNA GELMESİN"
"DİSK Genel-İş Sendikası olarak talebimiz net" diyerek sözlerini sürdüren Şube Başkanı Yıldız, "Biz yıllardır kadro istiyoruz. Sonuçta bizler 36 ayda bir yapılan ihaleler ile kaderi çizilen insanlarız. Deyim yerindeyse ensesi kalın, çantası dolu olan, gelip işverenle pazarlık yapan, en düşük ücreti veren gelip bizi satın alıyor. Biz bundan kurtulmak ve çalıştığımız kurumun daimi işçi olmak istiyoruz. Ortaya çıkan tablo bizim beklediğimiz gibi bir şey değil. Eğer bu olmayacaksa, belediye şirketlerinin hizmet alımlarını ihalesiz alması ya da belediye şirketlerinin önünün açılarak ihale sıkıntısının yaşanmadığı bir süreci istiyoruz. Kimse "Kadro verilecek" yalanına inanmasın. Bu ülke nasıl 13 yıldır yalan, talan, dolan ile yönetiliyorsa, bu da bir oyundur. Ama biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Bazı sendikalar da işçi simsarlığını bırakıp, bir önce işçiye yüzünü dönmelidir" dedi ve hükümetin kadro vaatlerinin inandırıcı olmadığını savundu.
 


1 MAYIS DÖNÜM NOKTASI
1 Mayıs öncesinde HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ gibi emek örgütlerine çağrı yapan Arif Yıldız, bu yılki kutlamaların dönüm noktası olduğuna dikkat çekti ve şunları kaydetti: "Burada kıdem tazminatı gasp ediliyorsa, sadece DİSK üyesinin değil, HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ üyesinin de hakkı gasp ediliyor. Bugün herkesin koltuk kavgasını bir yana bırakıp mücadele etmesi gerekiyor. Aksi takdirde yarın sendikacılık yapacak bir ortam da kalmayacak. Önümüze şu an bile örgütlenmede büyük engeller çıkarken, geçici süreliğine çalışan işçileri de örgütleyemeyeceğiz. Sendikacılar bireysel çıkarlarını bir yana bırakmalıdır. Yoksa yarın herkes bunun altında kalır. İşçilerden kesilen aidatlar ile maaş alan sendikacılar tabandan, işçiden gelen sese kulak vermek zorundadır. Asıl patron işveren değil, işçidir. Bunun için geç kalınmış değil. 1 Mayıs bu açıdan bir dönüm noktasıdır. Alanlara çıkıp tek ses, tek yürek olarak haykırmalıyız. Ya hep birlikte mücadele edeceğiz, ya da hep birlikte yok olup gideceğiz."
 
"SESSİZ KALMAYACAĞIZ"
7 Haziran ve 1 Kasım arasında geçen süre zarfını da detaylı olarak değerlendiren Genel-İş Sendikası 2 No'lu Şube Başkanı Yıldız, "İktidar karşısında hiçbir şekilde muhalefet ya da kendisinden olmayanı istemiyor. Şunu sormak lazım, 7 Haziran'dan sonra bu ülkede neden bunlar old? Kanla kurdukları iktidarlarını kanla sürdürmek istiyorlar... Diğer taraftan da işçilerin haklarını ellerinden almak istiyorlar. DİSK'in tarihi, kuruluş amacı, mücadelesi bellidir. Bu ülkede işçiler iş cinayetlerinde katledilirken, kimse bizden sessiz kalmamızı beklemesin... Bu ülkede mülteci cesetleri kıyıya vururken, buna çanak tutan iktidara karşı tepkimizi gösteriyorsak, kimse bizden sessiz kalmamızı beklemesin... Güneydoğu'da asker, polis şehit oluyorsa, kardeş kardeşi vuruyorsa buna göz yumamayız, sokakta olacağız. 10 Ekim'de Ankara'da bu ülkeye barış gelsin diye sokağa çıktık, 107 yurttaşımız yaşamını yitirdi. Bize sessiz kalın diyorlar, ama kalmayacağız..." kendilerine yöneltilen eleştirilere yanıt verdi.
 
"MARJİNALİZ AMA BİATÇI DEĞİLİZ"
Son dönemde DİSK'in farklı bir yere oturtulmak istendiğini hatırlatan Yıldız ayrıca, "Bize marjinal diyorlar. Soma'da 301 emekçi yerin altında can verirken, işçinin kıdem tazminatları elinden alınmaya çalışılırken, iş cinayetlerine terörden fazla kayıp verilirken, diğer sendikalar oturuyordu ama biz sokağa çıktık, tepkimizi gösterdik. Biz bu ülkede kardeşlik türküleri söylensin, barış istiyoruz dedik sokağa çıktık. Bunlara hiç sesini çıkartmayan bazı kesimler iktidardan güç alıp DİSK'e karşı bir karalama kampanyasına kalkıştılar. İşçiye, emekçiye karşı saldırıların yoğun olduğu bu dönemde sendikalar bir araya gelerek mücadeleyi arttırmalıdır" sözleri ile son dönemlerde bilinçli olarak hedef alındıklarını söyledi.

"BİLİP DE SÖYLEMEYEN ALÇAKTIR"
Yıldız, geçtiğimiz hafta AK Parti İl Başkanı Bülent Delican'ın büyük tartışmalara yol açan "DİSK terör yuvası haline geldi" şeklindeki sözlerine ise şu yanıtı verdi: "Saldırılar 4 tane örgüte yöneldi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB. Baskılar, karalama kampanyaları ile bizi yıpratmak istiyorlar. Bir sıkıntıları varsa, içimizde terörist olduğunu bilip de söylemiyorsa alçaktır. Bu ülkede yargısı var, emniyeti var, istihbaratı var... Çıksınlar, gelsinler... İşe girerken bizden adli sicil kaydı istiyorlar. Eğer böyle bir şey varsa resmi makamlar bu kişilere nasıl oluyor da temiz kağıdı veriyor. Saçma sapan şeylerle DİSK'i Genel-İş Sendikası'nı susturmak istiyorlar. Bu örgüt faşist askeri cuntaya boyun eğmedi. Sessiz kalmayacağız. Bunun için bize marjinal diyorlarsa marjinaliz. "Biatçı" sendika olmayacağız. Bugün "Ne istediler de vermedik" dedikleri kişilerle bile ter düştüklerini görüyoruz. Karşımızda eğilin bükülün diyorlarsa, bugüne kadar bunu yapmadık yapmayacağız da. Biz gücümüzü işçiden alıyoruz. Biz diğer konfederasyonlar gibi gücümüzü oradan buradan, iktidardan almıyoruz. Gücümüzü işçinin alın terinden alıyoruz. Bu konuda netiz. Yarın işçinin, emekçinin haklarına yönelik en ufak bir saldırı olduğunda yine sokaklarda olacağız. Bizi yıldıramazlar..."

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası