ALİ ÇATALBAŞ / EGEPOSTASI- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 28 Mayıs günü gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Ege Bölge Temsilciliği Toplantı Salonu’nda basın açıklaması düzenledi.
DİSK’e bağlı sendikaların şube yöneticileri, iş yeri temsilcilerinin katıldığı açıklamada konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Ülkemizin karanlık güçleri çeşitli hilelerle çalışmalar yaptı. Ne yaparsa yapsın adam kazanamadı.Halkın büyük çoğunluğu umutsuz gibi görünse de çalışmalarına başladı. Disk olarak 28 Mayıs’ta oyunu kullanmaları için herkesi oy vermeye davet ediyoruz. “ dedi.
‘AKP’den hesabı emekçiler soracak’ sloganları atılan toplantıda konuşan Memiş Sarı; “ Seçim günü Müşahit kartlarımızla sandıklarda oylarımızın güvenliğini takip edeceğiz.” dedi.
Sarı; “21yıldır uygulanan politikalar ve başkanlık rejimi ile Türkiye Ekonomisi az gitti uz gitti, bir arpa boyu yol alamadı, üstelik masallar ve ninnilerle uyutulmaya çalışılan yoksul halkın, artık açlık sınırının çok altındaki alım gücüyle uyumaya bile mecali kalmadı. “Muhteşem yüzyıl”ımızı özetlemeye yeten tek şey, halkımızın kuru soğana bile muhtaç olmasıdır.” dedi.
"AKP TAHRİBATI ORTADIR"
Sarı;“Her seçim dönemi siyasi partiler, tüm topluma, özellikle de nüfusun dörtte üçünü oluşturan, biz emeği ile yaşayanlara vaatlerde bulunurlar. İşçiler de bu vaatlere göre kararlar verirler. Emek açısından AKP döneminin ve özellikle de başkanlık rejiminin yarattığı tahribat ortadadır. İnsanca çalışmamız ve insanca yaşamamız bir yana, hayatta kalmamızı bile sağlamaktan çok uzak bir düzenle karşı karşıyayız.”dedi
"İŞÇİLERİN EKMEKLERİ DEMOKRASİDİR"
28 Mayıs seçimleri öncesi seçim hakkında konuşan Sarı; “Ancak her şeyden önemlisi AKP’li yıllar boyunca işçilerin haklarını, hukuklarını koruyabileceği, savunabileceği tüm mekanizmaların adım adım ortadan kaldırılmış olmasıdır. Sendikalaşma büyük baslı altına alınmış, grev yasaklamak övünç vesilesi haline getirilmiş, en basit toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı bile oldukça daraltılmış, adalet saraylarında işçi hakkı aranamaz olmuştur. Kısacası işçi sınıfı hakkını hukukunu korumak için kullanabileceği tüm demokratik mekanizmalar ağır tahribata uğramıştır. Sermayenin lehine, işçilerin aleyhine gelişmelerin tamamı, demokrasinin tahrip edilmesiyle sağlanmıştır. Ve görülmüştür ki, “işçilerin ekmeği demokrasidir”. Bu nedenle 28 Mayıs seçimlerinde vereceğimiz karar, ülkemizi hangi cumhurbaşkanının yöneteceğinden ibaret değildir. Bu sandık, bizim için esas olarak, adaleti ve demokrasiyi ağır biçimde tahrip eden, ülkeyi şirket gibi yöneterek milyonları enkaz altında bırakan, otoriter başkanlık sistemini değiştirmek için, bölünmeden, parçalanmadan birlik olacağımız sandıktır.” dedi.
"TEK ADAMI GÖNDERMEK TEK SEÇENEĞİMİZ"
Sarı, “28 Mayıs’ta işte tam da bu köhnemiş düzene karşı bizler buradayız, bir aradayız. İnsan hakları, barış ve sosyal adalet, örgütlenme özgürlüğü, sendikal haklar ve insan onuruna yaraşır koşullarda yaşayabilmek için azim ve kararlılıkla kavgamızı sürdüreceğiz. Bizi içine hapsetmeye çalıştıkları karanlığı yırtacağız. Şimdi, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, bilimsel bir ülke yönetimine hiç olmadığı kadar ihtiyacımız ve bunun gerçekleşmesi için bir seçeneğimiz var: o da tek adamı göndermektir.” dedi.
Sarı; “Emeğin hakları, işçilerin sosyal ve ekonomik koşulları ve bunların ön şartı olarak eşitlik demokrasi ve adalet için mücadelemizi inatla, ısrarla ve kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Gelecek, işçi sınıfının ve tüm emekçilerin ellerinde yükselecektir. Bizler sadece işçilerin değil tüm emekçilerin, kadınların, çocukların ve ötekileştirilen tüm kesimlerin, doğanın ve tüm canlıların haklarını sonuna kadar savunacağız.” açıklamasında bulundu.
Sarı, “Bizler, 28 Mayıs’ ta; sevgi ile nefreti, adalet ile zulmü, demokrasi ile saltanatı, özgürlük ile esareti, barış ile savaşı, geleceği, gençliği, çocukları, eğitimi, bilimi, laikliği, tek adam rejimini, domuzbağını, çocuk istismarını, kadın cinayetlerini oylayacağız. Yani köprüden önceki son çıkıştayız ve karanlığa teslim olmamak için, oy vermek, oy vermeye ikna etmek ve oylarımıza sahip çıkmak zorundayız. Memleketimizin üzerine karabulut gibi çökmüş bu kötülüğü göndermek için, öncelikle oy vermeye gitmeli, sonrasında, oyumuza ve sandıklara sahip çıkmalıyız. 28 Mayıs’a kadar işyeri işyeri, meydan meydan, sokak sokak anlatacağımız hakikat ve yapacağımız çağrı nettir: Başkanlık düzeni işçiye zararlıdır, halka zararlıdır, memlekete zararlıdır ve bu nedenle başta işçi sınıfı olmak üzere halkımızın iradesiyle değiştirilmek zorundadır ve değiştirilecektir!” dedi.