Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından, “Genel Merkezimizde kurduğumuz Kriz Masası ile gelişmeleri takip edecek ve yapıcı bir şekilde önerilerimizi kamuoyumuzla paylaşacağız. Her ilde bu Kriz Masası ile yakın çalışacak olan il kriz masaları oluşturmuş bulunuyoruz… Yarından itibaren bütün Türkiye’de kan bağışı kampanyası başlatıyoruz. İstanbul, Ankara ve Kayseri’de oluşturduğumuz lojistik merkezlerde toplamaya başladığımız yardım malzemelerini en kısa sürede ihtiyaç sahiplerine ileteceğiz. Bu malzemelerin hiçbirinde parti amblem ve logomuz kullanılmayacaktır. ‘Kardeş aile’ kampanyası başlatarak depremzede kardeşlerimizle kader birliğimizi bir aile birliğine dönüştüreceğiz. Biz 85 milyonluk büyük bir aileyiz” açıklamasını yaptı.
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde bu sabah saat 04.17'de meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki deprem, 10 ilde etkili oldu. Saat 13.24'te de merkez üssü Elbistan olan 7,6 büyüklüğünde ikinci bir deprem daha meydana geldi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin depreme ilişkin tespitlerini ve önerilerini paylaştı. Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Bu sabah 04.15’ten itibaren yüreğimiz, gönlümüz, zihnimiz ve dualarımız Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Malatya, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Kilis’te. Bu illerimizin her sokağında, her köşesinde, her mahallesinde ve her köyünde yaşanan acıları ülkemizin her bir yanında derinden hissediyoruz. Milletçe tarihi bir sınamadan daha geçiyoruz. Milletleri millet yapan refahı paylaşmak değil, böylesi zor dönemlerde acıyı paylaşabilme, onlardan ders çıkarabilme ve bu derslerden yeni bir gelecek inşa edebilme kabiliyetleridir.
“GÜN BİRLİK VE BERABERLİK GÜNÜDÜR”
Aziz milletimizin her bir ferdine çağrımız açıktır: Gün birlik ve beraberlik günüdür. Gelin her türlü ihtilafımızı bir kenara koyarak ele ele gönül gönüle verelim. Ortak kader bilincimizi bir kez daha harekete geçirelim. İlan edilen yedi günlük yas süresince sadece ve sadece acımız paylaşmaya ve yaralarımızı sarmaya odaklanmalıyız. Böylesi bir bilinç ile bir tek canı kurtarabilmek için kendini tehlikeye atan bütün arama kurtarma ekiplerimize, AFAD birimlerini, askerimize, sağlık personelimize, yerel yönetim çalışanlarımıza, özetle bu zor süreçte sadece bedenini değil yüreğini ortaya koyan herkese şükranlarımı ifade ediyorum. Bu isimsiz kahramanların yazmakta oldukları destan milletimiz için iftihar vesilesidir.
“TECRÜBELİ KAMU BÜROKRATLARIMIZDAN, MİLLETVEKİLLERİMİZDEN VE AFET YÖNETİMİNDE İHTİSAS SAHİBİ OLAN AKADEMİSYENLERİMİZDEN OLUŞAN BİR KRİZ MASASI KURDUK”
Deprem felaketinin ilk anlarından itibaren bölgedeki il ve ilçe başkanlarımızla birlikte gelişmeleri yakından takip ettik ve sabahın erken saatlerinde genel merkezimizde Marmara ve Van depremlerinde çalışmış tecrübeli kamu bürokratlarımızdan, milletvekillerimizden ve Afet yönetiminde ihtisas sahibi olan akademisyenlerimizden oluşan bir kriz masası kurduk. Öğleden sonra bu kriz masasında yaptığımız değerlendirme sonrasında kriz yönetimi bağlamında yaptığımız tespitleri ve alınması gerektiğini düşündüğümüz tedbirleri kamuoyumuz ile paylaşmayı vazife telakki ediyorum:
“MERKEZİ YÖNETİM, YEREL YÖNETİMLER, ÖZEL SEKTÖR, SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI VE BÜTÜN GÖNÜLLÜLERİ KOORDİNASYON VE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE OLMAYA DAVET EDİYORUM”
Acil müdahale koordinasyonu: Kriz yönetimlerinde en öncelikli şart etkin koordinasyon ve iş birliğidir. Her şeyden önce merkezi yönetim, yerel yönetimler, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve bütün gönüllüleri koordinasyon ve iş birliği içinde olmaya davet ediyorum. Böylesi felaket günlerinde kim yaparsa yapsın yapılacak en küçük bir ayrımcılık, dışlama ve yok sayma gönül birlikteliğimizi yıkar. Deprem binalarımızı yıkarken biz gönüllerimizi ve vicdanlarımızı ayağa kaldırmak zorundayız.
“ALANDAN GELEN BİLGİLERDEN İŞ MAKİNESİ İHTİYACININ HAD SAFHADA OLDUĞU ANLAŞILMAKTADIR”
Önceliklendirme: Bu tür afet yönetimlerinde ilk 72 saat hayati önem taşımaktadır. Zamana karşı büyük bir yarış içindeyiz. Enkaz altından en fazla sayıda vatandaşımızı sağ çıkarmamız için çalışan ekiplere destek olmalıyız. Bu amaçla tüm mevcut ekipman kapasitesi ve akredite edilmiş arama-kurtarma ekiplerimizin bölgeye acilen sevki önem taşımaktadır. Alandan gelen bilgilerden iş makinesi ihtiyacının had safhada olduğu anlaşılmaktadır. Özel sektör ve yerel yönetimler ile iş birliği içinde bu ihtiyaç acilen giderilmelidir.
“PARTİ OLARAK YAPACAĞIMIZ YARDIMLARDA İSTANBUL VE ANKARA YANINDA KAYSERİ’Yİ BİR LOJİSTİK MERKEZ OLARAK DEĞERLENDİRME KARARI ALDIK”
Erişim: Bu ihtiyaçların bölgeye intikali için acil bir ulaşım ve lojistik planlaması yapılmalıdır. Bölgedeki yollarda ve viyadüklerde yaşanan tahribat göz önüne alınarak tespit edilen hasar görmemiş havalimanlarına hava koridoru oluşturulmalı; hasar görmüş olan havalimanları derhal ulaşıma hazır hale getirilmelidir. Bu bağlamda lojistik imkanları güçlü yakın bir ilimiz lojistik merkezi ilan edilmelidir. Şu anki tabloda en uygun il olarak bölgeye uzaklık ve kapasite açısından Kayseri öne çıkmaktadır. Biz de parti olarak yapacağımız yardımlarda İstanbul ve Ankara yanında Kayseri’yi bir lojistik merkez olarak değerlendirme kararı aldık.
“TAM DONANIMLI SAHRA HASTANELERİ KURULMALIDIR”
Acil Sağlık Hizmeti: Vatandaşlarımızı enkazdan çıkarmak yetmez; en kısa sürede sağlık hizmetlerine erişimini sağlamak gerekmektedir. Depremin bölgesel nitelikte olması ve yüksek tahribat gücü hastane ve sağlık tesislerini devre dışı bırakmış görünmektedir. Örnek vermek gerekirse, depremde yaralanan Hatay il başkanımızı, ağır yaralanan eşini ve ailesini yerel sağlık hizmetlerinin aksaması dolayısıyla Mersin’e nakletmek zorunda kaldık. Bölgenin etrafında Erzurum’dan Antalya’ya inen ikinci bir kuşak içinde sağlık tesisleri tümüyle depreme odaklı bir çalışma sistemi içine girmelidir. Ülke genelindeki bütün sağlık personeli her an sevke hazır halde tutulmalıdır. Sahada çalışan personellerimize ileriki aşamada mutlaka rotasyon sağlanmalıdır. Ayrıca tam donanımlı sahra hastaneleri kurulmalıdır. Kara ulaşımındaki engeller de göz önünde bulundurularak İskenderun açıklarına ve alternatif olarak da Mersin limanına hastane teçhizatı ile donanmış gemiler sevk edilmelidir.
“KIŞ ŞARTLARINA UYGUN ACİL ÇADIR SEVKİYATI YAPILMALIDIR”
Acil Geçici Barınma Takviyesi: Bölgeden vatandaşlarımızın soğukta ve yoğun yağış altında kalmaları dolayısıyla riskli evlerine geri dönmek zorunda kaldıkları yönünde bilgiler gelmektedir. Bölgeye kış şartlarına uygun acil çadır sevkiyatı yapılmalıdır. Bu bağlamda yurtdışından gelen yardımlarda önceliklendirmeye gidilmeli ve diğer ülkelerden gelen yardımlar o ülkelerin tercihlerine göre değil yerel ihtiyaçlara göre planlanmalıdır. Mesela Norveç başta olmak üzere İskandinavya ülkeleri, Rusya ve Kanada gibi ülkelerle ikili temaslar yoğunlaştırılmalıdır. Ayrıca deprem şartları uygun olduğu tesbit edilen spor salonları, camiler gibi güvenli alanlar geçici barınma için acilen hizmete açılmalıdır. Öte yandan iki yüz bin civarında kayıtlı karavan sahiplerinden de karavanlarını depremzedelerin hizmetine sunma çağrısında bulunuyorum.
“İSKENDERUN LİMANINDAN AKDENİZ VE EGE KIYILARINDAKİ LOJMAN, DİNLENME TESİSLERİ VE TURİSTİK MEKANLARIN BÜTÜN KAPASİTESİ BU TAHLİYELERDEN GELEN HALKIMIZ İÇİN KULLANILMALIDIR”
Tahliye operasyonu: Artçı şoklar yanında 7.6 ölçeğine varan yeni depremler de yaşanması dolayısıyla bölgeden kapsamlı bir tahliye operasyonu başlatılmalıdır. Bu çerçevede yine İskenderun limanından Akdeniz ve Ege kıyılarındaki lojman, dinlenme tesisleri ve turistik mekanların bütün kapasitesi bu tahliyelerden gelen halkımız için kullanılmalıdır. Böylece hem bölgedeki muhtemel yeni depremlerin can kaybına yol açması engellenecek, hem arama ve kurtarma ekiplerinin çalışması kolaylaşacak hem de afetzedelerin psikolojik travmaları kontrol altına alınacaktır.
“İLETİŞİM OPERATÖRLERİNİN SÜREKLİ KESİNTİSİZ ÇALIŞMASI SAĞLANMALIDIR”
Haberleşme ve İletişim: Her türlü kriz yönetiminin asgari şartı kesintisiz haberleşme ve iletişim kapasitesidir. İletişim operatörlerinin sürekli kesintisiz çalışması sağlanmalıdır.
“ÜLKENİN BÜTÜN HELİKOPTER VE DRONE KAPASİTESİ BÖLGEYE SEVK EDİLMELİDİR”
Kırsal Alana Erişim: Şu ana kadar gelen bilgilerin büyük çoğunluğu şehir merkezlerindendir. Köylere ve kırsaldaki vatandaşlarımıza da en hızlı şekilde ulaşabilmek için özel timler oluşturulmalıdır. Öncelikle ülkenin bütün helikopter ve drone kapasitesi bölgeye sevk edilmelidir. Kırsal alanda hızlı bir tespit ve envanter çalışması yapılmalı ve ulaşım sıkıntısı çekilen bölgelere özel timlerle müdahil olunmalıdır.
“BÖLGEYE ASKER SEVKİ SON DERECE DOĞRU BİR ADIM OLMUŞTUR”
Güvenlik önlemleri: Afet bölgesinde kaos ve talana yol açabilecek suçları önlemek üzere can ve mal emniyeti için kapsamlı güvenlik tedbirleri alınmalıdır. Bölgeye asker sevki son derece doğru bir adım olmuştur.
“KADEMELİ BİLGİLENDİRME İLE HALK AYDINLATILMALIDIR”
Bilgi Akışı ve Kamuoyu Bilgilendirmesi: Kriz yönetiminin sağlıklı işlemesinin öncelikli şartlarından birisi de temiz ve doğru bilgi akışı sağlanması, halkı paniğe sevk edecek gerçek dışı bilgilerin kontrol altına alınmasıdır. Dezenformasyonun en etkili panzehiri doğru bilgi akışıdır. Bu bağlamda ülke geneli için Ankara’da, bölge için merkez üssü olan Kahramanmaraş’ta, her bir il için merkezlerde bir iletişim merkezi ve mekanizması kurulmalıdır. Kademeli bilgilendirme ile halk aydınlatılmalıdır. Ayrıca, önümüzdeki süreçte kayıplar ve yaralılarla ilgili sağlıklı bir bilgi envanteri oluşturulmalıdır. Bu bağlamda hangi binada, hangi mahallede kim ikamet ediyor bilgisine en hızlı şekilde sağlayabilecek muhtarlardan istifade edilmelidir.
“PSİKOLOGLARDAN OLUŞAN EKİPLER DE BÖLGEYE SEVK EDİLMELİDİR”
İkincil tehditlere karşı önlemler: Yangın ve salgın hastalık gibi ikincil tehlikelere karşı tedbir alınmalı; pandemi tecrübesine sahip ekipler bölgeye sevk edilmelidir. Psikososyal Destek: Büyük bir travma yaşayan depremzede vatandaşlarımıza acil psikososyal destek sağlanması amacıyla bu konuda psikologlardan oluşan ekipler de bölgeye sevk edilmelidir. Bir taraftan krize acil müdahale sürdürülürken diğer taraftan da yeniden yapılandırma çalışmalarının planlaması başlatılmalıdır. Bu planlar enkaz kaldırma çalışmalarının ardından hızlıca uygulamaya konulmalı ve olası bir sonraki afete karşı hazırlık olacaktır.
“YARINDAN İTİBAREN BÜTÜN TÜRKİYE’DE KAN BAĞIŞI KAMPANYASI BAŞLATIYORUZ”
Zor günlerden geçiyoruz. Geçmişte benzer zorlukları nasıl aşmışsak bunu da aşacağız. Biz Gelecek Partisi olarak hiçbir siyasi amaç gütmeksizin milletimizin emrindeyiz. Her türlü fedakarlığa hazır kadrolarımızı, yüzbinlerce üyelerimiz ve gönüllülerimizle birer nefer olarak depremzede kardeşlerimizin yanındayız. Bu çerçevede; Genel Merkezimizde kurduğumuz Kriz Masası ile gelişmeleri takip edecek ve yapıcı bir şekilde önerilerimizi kamuoyumuzla paylaşacağız. Her ilde bu Kriz Masası ile yakın çalışacak olan il kriz masaları oluşturmuş bulunuyoruz. Bugün her riski göze alarak bölgeden bilgi aktaran il başkanlarımıza teşekkür ediyor, başta Hatay il Başkanımız olmak üzere yaralanan teşkilat mensuplarımıza acil şifalar, yakınlarını kaybedenlere taziye diliyoruz. Yarından itibaren bütün Türkiye’de kan bağışı kampanyası başlatıyoruz.
“‘KARDEŞ AİLE’ KAMPANYASI BAŞLATARAK DEPREMZEDE KARDEŞLERİMİZLE KADER BİRLİĞİMİZİ BİR AİLE BİRLİĞİNE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ”
İstanbul, Ankara ve Kayseri’de oluşturduğumuz lojistik merkezlerde toplamaya başladığımız yardım malzemelerini en kısa sürede ihtiyaç sahiplerine ileteceğiz. Bu malzemelerin hiçbirinde parti amblem ve logomuz kullanılmayacaktır. ‘Kardeş aile’ kampanyası başlatarak depremzede kardeşlerimizle kader birliğimizi bir aile birliğine dönüştüreceğiz. Aziz vatandaşlarım, unutmayalım! Biz 85 milyonluk büyük bir aileyiz. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz içindir. Gönlümüz, yüreğimiz ve dualarımızla depremzede kardeşlerimizin yanındayız. Allah’a emanet olunuz.”